Terör sorununun asıl sebebi CHP
Abone olAK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın'ın terör sorununa ilişkin açıklamaları CHP yönetimini kızdıracak.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, terör sorununun asıl
müsebbibinin, CHP'nin tek parti döneminin tek parti zihniyeti
olduğunu iddia ederek, ''Çünkü o dönem belli bir etnik
yapının dışındakileri yok sayan ve herkesi tek etnik yapıya
büründürmeye çalışan yapı vardı'' dedi.
Aydın, ''çözüm sürecini'' AA'ya değerlendirdi.
Bu dönemin, terörde çözüme en yakın dönem olduğunu belirten Aydın,
''Çünkü hiçbir zaman bu kadar güçlü bir çözüm iradesi ortaya
çıkmamıştı. İlk kez farklı birtakım yollar denemek suretiyle güçlü
bir çözüm iradesi ortada'' diye konuştu.
Aydın, bu çözüm iradesinin halk tarafından da kabul gördüğünü
belirtti. ''Artık bu kanın durması, acının, gözyaşının son bulması,
anaların ağlamaması için bütün yollar deneniyor. Ben bu konuda
ümitvarım, inşallah bu dönem bunu başaracağız'' diyen Aydın, bunun
kolay olmadığını da bildiklerini kaydetti. Aydın, bu süreçte
provokasyon olabileceğini kaydederek, tedbirin elden bırakılmaması
çağrısında bulundu.
Çözümden rahatsız olan, siyaseten bu sorundan beslenenlerin
olduğunu ifade eden Aydın, ''Etnik milliyetçilik üzerine siyasi
rant elde edenler; silah, uyuşturucu ve insan ticareti yapanlar
var. Bu kesimler bu sorunun bitmesini istemezler'' diye
konuştu.
Aydın, şöyle konuştu:
''Bu çözümün, AK Parti'nin iktidar olduğu bir döneme denk gelmesini
siyaseten kıskananlar olabilir. Ama biz şunu diyoruz; yeter ki bu
sorun çözülsün. Sorun sadece AK Parti'nin sorunu değil, sorun
devletin sorunu. Milletimizin tamamı bu sorundan bugüne kadar zarar
gördü. Artık enerjimizi boşa heba etmeyelim. Bin yılın kardeşliği
var. Biz bu sorunu 30 yıldır konuşuyoruz belki ama bu sorunun
geçmişi aslında daha da eski. CHP'nin o tek parti döneminin, tek
parti zihniyetidir sorunun asıl müsebbibi. Çünkü farklılıkları
tanımayan, red, inkar, asimilasyon politikaları had safhadaydı o
dönemde. İnsanları tek tipleştirmeye çalışan, belli bir etnik
yapının dışındakileri yok sayan ve adeta herkesi tek etnik yapıya
büründürmeye çalışan bir yapı vardı.
Bir zamanlar Kürtçe için 'bilinmeyen dildir' diyorlardı. Kürtçe
konuşulamıyordu. CHP'nin tek parti zihniyeti çarşı pazarda Kürtçe
konuşmayı bile yasaklamıştı. Bir insan doğuştan bu dili
konuşuyorsa, anasının dili ise dilin öğrenilmesinde niye bir
sakınca olsun, dilin konuşulmasında niye birtakım tehditler olsun?
İşte biz Kürtçe üzerindeki bütün sıkıntıları peyderpey giderdik ve
şimdi gelinen noktada, bırakın konuşmayı Kürt Dili Edebiyatı
bölümleri açılıyor. Artık Kürtçe, Arapça ya da başka bir dil
seçmeli ders halini alabildi. Cezaevinde ana ile evladı Türkçe
dışında bir dil kullanamıyordu ama Türkçe bilemiyorsa... Bunlar çok
acı şeylerdi. Bir kişi siyaseten propaganda yapmak istiyor,
Adıyaman'ın bir köyüne gitti, tamamen Kürtçe konuşuluyor ama Kürtçe
propaganda yapmak bile yasaktı. Bütün bunlar AK Parti döneminde son
buldu.''
ASIL BİZİ BÖLÜCÜLÜKLE SUÇLAYANLAR ÜLKEYİ
BÖLMÜŞTÜR
Aydın, bütün yaptıklarının karşısında bölücülükle, ihanetle
suçlandıklarını söyledi.
''Asıl bizi bölücülükle suçlayanlar kendi kafalarında ülkeyi
bölmüşler. Sivas'ın doğusunda yoklar. Oralar da Türkiye
Cumhuriyeti'nin toprakları değil mi?'' diyen Aydın, CHP ve MHP'nin
doğu ve güneydoğu da varlık göstermesi halinde sorunun çok daha
rahat çözülebileceğini belirtti.
Ahmet Aydın, Türkiye'nin bir zamanlar olağanüstü hallerle idare
edildiğini ifade ederek, ''Olağanüstü hal ne demek? 'Ülkenin belli
bir bölümünü farklı bir hukuki rejime tabi tutuyorsun' demek. Asıl
bölücülük odur işte. Faili meçhuller yapıldı, işkenceler yapıldı,
kayıplar yaşandı, köyler boşaltıldı, meralar, otlaklar, yaylaklar
yasaklandı. CHP'nin o ilk dönemlerindeki, 1930'larda 1940'lardaki
söylemleri ve eylemleri bu sorunu doğurdu'' dedi.
''O zamanki CHP zihniyeti mi sorunu bu noktaya getirdi? Kürtlerin
dağa çıkması bu şekilde mi oluştu?'' sorusuna Aydın, ''Kesinlikle.
Bu sorunun asıl müsebbibi CHP'nin tek parti zihniyetidir. Siz
farklı kimlikleri yok sayarsanız, inkar ederseniz, o insanları
sadece etnik yapısından dolayı kamuda bir yerlere getirmezseniz,
bu, beraberinde legal ortamda kendini ifade edemeyen illegaliteyi
getirdi. Meşru ortamları bulamayan gayrimeşru yöntemlere başvurdu.
Dolayısıyla CHP'nin o tek parti mantığı bu süreci doğurdu''
yanıtını verdi.
KILIÇDAROĞLU'NUN CHP'Sİ SABAH BAŞKA, AKŞAM BAŞKA BİR
CHP
Aydın, ''Gelinen noktada CHP'de değişen bir şey var mı?'' sorusu
üzerine, ''Bence CHP'de çok da değişen bir şey yok, şark cephesinde
bir şey değişmemiş'' dedi.
''Aslında tek bir CHP de yok. milletvekili sayısı kadar CHP grubu
var şu anda'' diyen Aydın, CHP'nin terör sorununa ve gündemdeki
diğer sorunlara bakış açısında parti olarak söylem birliği
olmadığını kaydetti. Aydın, CHP'nin genel başkan yardımcısının
farklı, grup başkanvekilinin farklı, milletvekilinin farklı
konuştuğunu ifade ederek, ''Biz şimdi Hüseyin Aygün'ün CHP'sine mi
CHP diyeceğiz, Süheyl Batum'un CHP'sine mi CHP diyeceğiz, Birgül
Ayman Güler'in CHP'sine mi CHP diyeceğiz? Kılıçdaroğlu'nun CHP'si
nasıl bir CHP? Kılıçdaroğlu'nun CHP'si de sabah başka, akşam başka
bir CHP. Diyarbakır'da farklı bir CHP, Trakya'da farklı bir CHP''
diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Aydın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
CHP'nin bu sorunun çözümü için yaptığı çağrıya olumlu cevap
verdiğini belirterek, ''Tamam dedik, ama 'burada kalmasın' dedik.
Hala CHP'den ikinci bir randevu bekliyoruz. Blöf yaptılar. CHP eğer
gerçekten samimi ise... CHP'yi samimi bulmuyorum ama katkısını da
önemsiyorum. Ana muhalefet Partisi eğer samimi bir şekilde bu
soruna katkı sunsa, çok daha rahat çözeriz. Çünkü CHP, çok önemli
bir grup ve partidir. Ama CHP şu anda partiden ziyade kooperatif
görüntüsü veriyor'' diye konuştu.
BDP'nin de rüşdünü ispat ederek, Türkiye partisi olmak istiyorsa,
silahların gölgesinde kalmadan siyaset yapması gerektiğini kaydeden
Aydın, gündemlerinde ''Öcalan'a ev hapsinin'' kesinlikle söz konusu
olmadığını da vurguladı.