Terör saldırıları turizm etkiler mi?
Abone olSon günlerde artan terör olayları turizmi etkiler mi? Bakan Günay'ın bu konudaki temennisi ise etkilememesi...
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Terör olayları
en azından beni etkiliyor. Türkiye'nin turizmini umarım
etkilemeyecek'' dedi.
Bakan Günay, Aspendos Opera ve Bale Festivali'nin kapanışı ve bazı
tarihi alanlardaki incelemeler için geldiği Antalya'da ilk olarak
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak'ı ziyaret etti.
Günay, burada yaptığı açıklamada, 2010 yılının turizm rakamlarının
şu ana kadar iyi göründüğünü belirterek, Antalya'da geçtiğimiz
günlerde istenmeyen bir trafik kazası yaşandığını, bunların tekrar
etmemesini umduğunu söyledi.
TERÖR OLAYLARI VE TURİZM
Bakan Günay, bir gazetecinin ''terör olaylarının turizm
üzerindeki etkisine'' yönelik sorusuna şu yanıtı
verdi:
''Terör olayları en azından beni etkiliyor. Türkiye'nin turizmini
umarım etkilemeyecek. Türkiye zaten 20-25 yıl içinde bir
yandan terörle mücadele ederken bir yandan turizmini
geliştirebildi. Bu başarıyı göstermiş dünyadaki özel
örneklerden biridir Türkiye. Tabii terör olmayan, barış içinde,
esenlik içinde bir ülke olsak Türkiye'nin batısında çok fazla bir
şey değişmez ama doğusunda, güneydoğusunda inanılmaz bir turizm
potansiyeli var ve bu potansiyelden o bölgede yaşayan insanlar
ekmek yiyebilir.''
"O BÖLGEDE TURİZM ETKİLENDİ"
Türkiye'nin tüm coğrafyasının büyük bir turizm potansiyeline
sahip olduğunu ifade eden Günay, terör olaylarının doğu ve
güneydoğu bölgelerine yerli ve yabancı ziyaretçilerin gitmesini
olumsuz yönde etkilediğini belirtti.
Günay, ''Terör asıl o bölgeyi, yani sözde o birtakım kişilerin
haklarını savunduklarını iddia ettikleri bölgeyi özel biçimde
olumsuz etkiliyor. Daha barış içinde, daha esenlikli bir Türkiye
elbette bir ivmeyle, sadece turizm alanında değil her alanda
gelişebilir'' diye konuştu.
BAKAN GÜNAY'DAN HEKTOR ISRARI
Gazetecilerin ''Hektor'' heykeliyle ilgili tartışmaları sorması
üzerine de Bakan Günay, uzun süredir gemilerin uzaktan
görebilecekleri bir anıtsal yapı üzerinde düşünceleri olduğunu
belirterek, şunları söyledi:
''Bir tepe üzerinde 30-40 metrelik bir Hektor heykeli biraz
Mehmetçiğe benzeyen, biraz Egeli zeybeğe benzeyen, biraz Hektor'a
benzeyen hatta Çanakkale siperindeki Mustafa Kemal'e biraz silueti
benzeyen bir Hektor heykeli olsa ve Ege'den boğaza doğru gelen
gemiler Anadolu yakasında Hektor'u, Avrupa yakasında da abideyi
görse hoş olur' diye düşündüm ve bu düşüncemi hala ısrarla takip
ediyorum.''
Gelibolu'ya son yıllarda büyük miktarda kaynak aktarıldığını ve
çevre düzenlemesi yapıldığını ifade eden Günay, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Seyit Onbaşı Heykeli ile anıtın çevresinde Atatürk ve
arkadaşlarını simgeleyen çok güzel düzenlemeler var. Hektor'un
olması bunlarla çelişmiyor. Bu figürler Hektor'a, Hektor bu
figürlere karşı değil. Hepsi bu vatanın tarihin belli dönemlerinde
ortak figürleri. Onbinlerce yıl bu topraklarda ne varsa hepsine
sahip çıkmaya çalışıyoruz ama 'çömelen bir Hektor heykeli' diye bir
gönderme yapmaya çalışmış arkadaşımız. Bu onun ne askeri bilgisi,
ne tarih bilgisi ne de devlet saygısı olmadığını gösterir. Kötü söz
sahibini bağlar.''
UNESCO'NUN İSTANBUL'LA İLGİLİ ELEŞTİRİLERİ
Bakan Günay, bir gazetecinin, UNESCO'nun İstanbul'un altyapı
çalışmalarıyla ilgili eleştirileri konusundaki sorusu üzerine de
şöyle konuştu:
''Ne yazık ki bazı uygulamalar UNESCO'yla tartışma yarattı.
İstanbul'da yerel yönetimlerle UNESCO arasında biraz tartışma var.
Bizimle ve bizim yaptığımız çalışmalarla ilgili gerek milli
komiteyle gerekse uluslararası komiteyle tartışma yok. Fakat
UNESCO'nun Büyükşehir Belediyesinin yaptığı altyapılarla ilgili
bazı itirazları var. Temmuz'da Rio'da konferans var. Arkadaşlar
oraya gidecek ve tarihi mekanı koruma konusundaki dikkatimizi
anlatacak. UNESCO'nun eleştirilerini çok ciddiye alıyorum,
önemsiyorum. 'Bizim dışımızdan gelen eleştiriler' diye
küçümsemiyorum. Dünyada evrensel bir bilinç gelişiyor. Tarihi
mekanı koruma konusunda UNESCO'nun bu dikkatine teşekkür ediyorum
ama bizim yaptığımız işlerin de tarihi dokuyu korumaya özen
gösteren ama bir yandan da hayatın sürmesini sağlamaya çalışan
ihtiyaçtan kaynaklandığını sanıyorum. Proje sahibi arkadaşlar
anlatacak. Umarım böyle bir sıkıntılı karar çıkmaz. Çıkmaması için
kendi payımıza düşeni yapıyoruz. Eleştirilerin muhatapları da
umarım aynı dikkati gösterir.''