Terör örgütü Apo'yu dinlemiyor!
Abone olEr Coşkun Kirandi'nin kaçırılması sonrası terör örgütü PKK'da görüş ayrılığı mı var? Öcalan'ın 'bırakın' talimatına üst düzey isimlerin muhalefet ettiği iddia edildi.
Gözcü Yazarı Saygı Öztürk er Coşkun Kırandi'nin kaçırılması
sonrası örgütte yaşanan ikilemi yazdı. İşte Öztürk'ün doğuda
yaşanan son gelişmeleri ele aldığı o yazı: PKK’nın Güneydoğu’da
eylemleri tırmandırmaya başlamasıyla birlikte, batı illerinden
Güneydoğu’ya büyük ölçüde kuvvet kaydırıldı. PKK’lıların
Güneydoğu’yu adeta “mayın tarlası”na çevirmesi üzerine, patlayıcı
maddelerin bulunması ve imhası için oluşturulan “mobil ekip”ler,
hem güvenlik kuvvetleri, hem de halkı bilgilendirmeye başladı. Bu
arada, birliğinden Trabzon’a gelirken yol kesen PKK’lılar
tarafından kaçırılan er Coşkun Kırandi’nin kurtarılması için yoğun
çabalar devam ederken, Tunceli yöresine askeri birliklerin yanı
sıra helikopter takviyesi de yapıldı. PKK’lıların başta “2 gün
sonra bırakacağız” dediği er Coşkun Kırandi için bu kez “savaş
esiri” deyip bırakmak istemiyor. Askerin şehit edilmesi halinde
PKK’ya dönük operasyonların daha da sertleşeceğini dikkate alan
örgüt mensuplarıyla, askeri bırakmak istemeyenler arasında görüş
ayrılığı ortaya çıktı. PKK’nın başı Abdullah Öcalan’ın ise izinli
olarak evine dönmek isteyen askerin serbest bırakılmasını istediği,
ancak Öcalan’ın Çarşamba günü verdiği bu mesajın örgüte henüz
ulaşmadığı öğrenildi. Son dönemlerde Abdullah Öcalan’ın örgüte
yönelik mesajlarının doğru ulaştırılmadığını belirten bazı
yetkililer, “Abdullah Öcalan’ın söylemediği sözler, söylenmiş gibi
gösteriliyor. Söylediği bazı şeyler ise örgüte ulaştırılmıyor ya da
değiştirilerek gidiyor” dediler. Er Coşkun Kırandi’nin kaçırılması
örgütte yeni bir görüş ayrılığının kaynağı oldu. Örgütün askeri
sorumlusu Murat Karayılan’ın, kaçırdıkları asker için “savaş
suçlusu, savaş esiri” dediği o yüzden askerin bırakılmasından yana
olmadığı belirlendi. Örgüt içinde, askere karşı cezaevindeki bazı
teröristlerin serbest bırakılmasının istenilmesi de gündeme geldi.
. GÜNEYDOĞU’YA ASKERİ YIĞINAK PKK’nın, silahlı eylemleri başlattığı
1984 yılında olduğu gibi riski az eylemlere giriştiğini belirten
güvenlik birimlerinin yetkilileri, mayın yerleştirme, uzaktan
kumandalı patlayıcıları devreye sokmak, taciz atışları, yol kesme
gibi eylemlerinin, örgüte kolay kolay kayıp verdirmediğini
söylediler. Türkiye topraklarında yaklaşık 2 bin civarında
PKK’lının dağlarda olduğunu kaydeden yetkililer, Tunceli, Tokat,
Giresun, Erzurum’da bulunan Jandarma Bölge Komutanlıkları bu
bölgelerin emniyet ve asayişinden sorumlu. Diğer yerlerde ise
terörle mücadelede asıl sorumluluk Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda.
Jandarma asli görevinin yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na
destek de oluyor. PKK’nın Güneydoğu’da eylemleri tırmandırmaya
başlaması üzerine Güneydoğu illerine batı bölgesinden önemli ölçüde
askeri birlikler kaydırıldığını belirttiler. Teröristlerin
askerlerle karşı karşıya gelmemek için sürekli yer değiştirdiğine
dikkat çeken yetkililer, “PKK’lılar kaçıyor, asker kovalıyor.
Güneydoğu’da yeteri kadar gücümüz var. Önemli olan teröristlerle
karşılaşmak. Sürekli arama-taramalar devam ediyor” dediler. Sadece
Tunceli’de 4. Komando Tugayı, İç Güvenlik Tugayı, Bingöl Tugayı,
kaydırılan kuvvetlerden oluşan yaklaşık bir tugay görev yapıyor.
Son dönemde İstanbul, Elazığ ve Jandarma Genel Komutanlığı
merkezinden de Tunceli’ye önemli bir kuvvet kaydırması
gerçekleştirildi. Yetkililer, askeri birliklerin teröristlere
ulaşmak için sürekli arama-tarama yaptıklarını söylediler. Bir
yetkili şunları ekledi: “Topu topu karşınızda 50 kişi var. Yaklaşık
15 bin asker bunları arıyor. Önemli olan bunlarla, en küçük bir
askeri birimimizin karşı karşıya gelmesi. Tunceli’de kongre yapmak
isteyen sol örgütün gerçek anlamda beli kırıldı, liderleri
öldürüldü. O gün toplantıya katılmayan örgütün Ovacık grubunun da
peşindeyiz .” Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi
Başkanlığı’nın da, PKK’lıların cenazelerinin kaldırılmasını “eyleme
dönüştürme” planı üzerine, bu illeri takviye etmeye başladı.
Güneydoğu illerine batı illerinden kaydırılan Emniyet özel harekat
timleri, daha çok il ve ilçe merkezinde görev yapacak, gerekmesi
halinde kırsal kesimdeki operasyonlara katılacak. “MOBİL MAYIN
TİMLERİ” EĞİTİYOR Güneydoğu’da mayınlama ve uzaktan kumandalı
eylemlerin artmasına paralel olarak Güneydoğu’ya askeri birlik
takviyesinin yanı sıra, patlayıcı maddeler konusunda güvenlik
birimlerinin eğitimi amacıyla Güneydoğu’ya “mobil eğitim timleri”
gönderildi. Güneydoğu’da meydana gelen terör olaylarının
yaygınlaşması üzerine alınan ek önlemleri yetkililer şöyle
sıraladı: - Güneydoğu illerine diğer bölgelerden helikopter
gönderildi. - Patlayıcı madde kullanma olaylarında alınacak
önlemler konusunda birlikler uyarıldı. - Mayın ve patlayıcı
maddenin aranıp bulunması ve imhası için mobil eğitim timleri
oluşturuldu. Bu timler, askeri birliklere eğitim veriyor.
Vatandaşların da mayınlara karşı yapması gerekenler öğretiliyor,
patlayıcı maddelere karşı uyarılıyor. - Terör örgütüne yönelik
olarak 205 yılının 7,5 aylık döneminde toplam 20 bin 709 adet
çeşitli çap ve seviyede birliklerle operasyon yapıldı. Operasyonlar
birlik takviyesiyle birlikte bundan böyle daha da artırılacak. - Bu
yılın 7,5 aylık döneminde 100’ü ölü, 29’u sağ, 50’si teslim olmak
üzere toplam 179 terörist etkisiz hale getirildi. Öldürülen
terörist sayısında 2004 yılının aynı dönemine göre yüzde 81 artış
olurken, sağ ele geçirilenlerde yüzde 49, teslim olan terörist
sayısında ise yüzde 29 azalma oldu. “CİĞERİMİZİ, MAYIN YAKIYOR”
PKK’lılar “riski az” diye mayınlı eylemleri tercih ediyor.
Vatandaşın, askerin geçeceği yollara mayın döşeyen PKK’lılar yalnız
güvenlik güçlerine değil, sözde onlar için mücadele ettiği yöre
halkını da perişan ediyor. Onların da kolları, bacakları kopuyor.
Bir komutan mayından söz ederken, “en çok ciğerimizi mayınlar
yakıyor” diyor. Bu eylemi “tamamen insanlık dışı” olarak niteliyor.
Son dönemlerde yalnız mayın değil, patlayıcılar, uzaktan kumandalı
patlayıcılar devreye sokuldu. Devlet, Suriye sınırındaki mayınları
temizleyip binlerce dönüm araziyi tarıma açmak için etek etek para
harcarken, PKK, Güneydoğu’nun taşını, toprağını, tarlasını
mayınlıyor. Yöre halkı, yaylasına çıkamaz, arazisi üzerinde rahat
yürüyemez hale geldi. PKK, en büyük acıyı, yine sözde “kurtarmak
istediği” vatandaşlarımıza veriyor. Dün telefonla Mardin
Milletvekili Mehmet Tatar’la konuştum. Aradığımda, Silopi’de
olduğunu söyledi. “Ne var ne yok?” dediğimde “Burada mayından başka
bir şey yok. Onun yanında açlık, sefalet, yoksulluk var. İnsanlar
yapacak bir şey bulamadığı için hanımlarını dövüyorlar” diyor.
Ardından, korucubaşı Hazım Babat’ı aradım. Bu insanları bazıları
hor görür, küçümser. Ama devletin zor gününde, dar gününde bunların
yaptıklarını güvenlik güçleri unutmaz. Kuşkusuz köy korucuları
içinde nasıl PKK’ya yardım edenler çıkıyorsa, yasadışı işlere
bulaşanlar da oldu. Terörün bastırıldığı dönemde unutulmaya
başlanan köy korucularını yetkililer yineden hatırlamaya başladı.
Onlar da biriken sorunlarına çözüm istiyor, sosyal güvence istiyor.
Hazım Babat, Güneydoğu’da terör olaylarının yoğunlaştığını
belirtirken, “dün olduğu gibi bugün de askerimizin emrindeyiz.
Güneydoğumuzda olanlar için içimiz kan ağlıyor” diyor.