İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yaşanan terör saldırısı,
tanıdığımız o dehşet duygusunu bize bir kez daha yaşattı.
Sadece bize mi?
Teröristler şimdilik sadece Türkiye'nin canını yaksa da genel
itibari ile yerküre üzerindeki tüm ülkelere, "Siz de bu azabı
tadacaksınız" mesajı veriyor. Dünyayı yöneten liderlerin
yüzünde saklayamadıkları bir endişe var.
Çünkü terör ateştir ve herkes bilir ki ateş kaypaktır. Alevlerin ne
yöne gideceği, kimi ne zaman saracağı önceden kestirilemez. Tüm
ülkeler, bu alevlerin kendilerine ne zaman yöneleceğini ve nasıl
saracağını korku içinde bekliyor.
Havalimanında yaşanan dehşeti neredeyse tüm detaylarıyla izledim ve
takip ettim. Görüntü, tahammül edilemeyecek derecede korkunç ve acı
verici.
Öncelikle ortalıkta dolaşan habis iftiraları, desiseleri ve
yalanları deşifre edelim.
Kendilerini patlatan teröristlerin başka bir ülkenin uçağıyla
havalimanına geldikleri ve pasaport kontrol noktasında eylemi
gerçekleştirdikleri söyleniyor.
Yalan!
Olanı olduğu şekliyle size anlatayım.
Teröristler bir veya iki ayrı ticari taksi ile havaalanı dış hatlar
terminaline geliyor. Bir kaç dakika sonra terör öylemini
gerçekleşiyor.
Teröristlerden biri X-Ray cihazından geçecekmiş gibi sıraya
giriyor, diğer iki terörist ise terminalin giriş kapısına yakın
yerde bekliyor.
Sırada bulunan terörist bir anda sıradan ayrılıyor ve kapıya
yönelip, "Burada bomba patlayacak" diye bağırıyor.
Girişte bekleyen teröristler bu sırada otomotik silahları çıkarıp
panik halinde kapıya doğru koşan insanları yaylım ateşine tutuyor
ve el bombası atıyor.
Teröristlerden biri panikten yararlanarak X-Ray cihazından geçip
içeri dalıyor. Bir yandan ateş ediyor, diğer yandan kalabalığın
olduğu yere doğru koşuyor.
Bunu farkeden bir polis memuru ateş ediyor ve yanından geçip
gitmeye çalışan terörist yere düşüyor. Elindeki silah bir kaç metre
öteye fırlayor. Terörist yerde kıvranıp çırpınıyor ama polis ateş
etmeyi kesiyor. Teröriste bir kaç adım yaklaştıktan sonra aniden
kaçarak uzaklaşıyor.
Ne oluyorsa o anda oluyor, yerde yatan terörist son bir hamle ile
üzerindeki bombayı patlatıyor. Polis bir kaç el daha ateş etse
belki şu an 36 insanın ölümünden bahsetmiyor olacaktık.
Belki kayıp sayısı daha az olacaktı, bilemeyiz.
Başbakan Binali Yıldırım saldırıyla ilgili bilinmesi gereken
detayları anlattı. Saldırıyı IŞİD terör örgütünün
gerçekleştirdiğine dair güçlü emareler bulunduğunu söyleyen
Yıldırım'ın da değindiği gibi, saldırının şekli, yeri ve
zamanı gerçekten manidar...
İsrail ve Rusya ile ilişkilerin yeniden onarıldığı, İngiltere'nin
AB'den çıktığı bir döneme denk gelmesi tesadüf olamaz.
Ayrıca...
Almanya'da 10 gün sonra tatil dönemine giriliyor. Yani turist
sezonunun başlamasına sayılı günler kala birileri "Türkiye'ye
gitmeyin" mesajı veriyor.
Gazeteci Nevzat Çiçek dün gece Habertürk'te saldırıyla ilgili çok
önemli bir ayrıntı paylaştı.
IŞİD terör örgütü lideri Bağdadi'nin halifeliğini ilan ettiği tarih
30 Haziran...IŞİD bu tarihi, kendi kanlı taktiği ile
kutluyor!
Bu kanlı kutlamaların Türkiye başta olmak üzere pek çok Avrupa
ülkesinde devam ettiği yönünde duyumlar var.
İstihbarat teşkilatı ve güvenlik güçlerine bu dönemde her
zamankinden daha çok iş düşüyor.
Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Bu saldırı terörle
mücadelede milat olacak" sözü çok önemli.
Bu sözün gereğinin yerine getireleceğinden şüphe etmeyip milletçe
kenetlenmemiz gerekiyor.
Son sözüm, 36 masum insanın canı kırmızı bir nehir gibi havaalanı
zeminine akarken, olayı siyasi bir malzeme haline
getirenlere...
Bu kahpe saldırıyı düzenleyenler ile onlara yardım ve yataklık
edenler ne kadar terörist ise siz de onlar kadar teröristsiniz.
En az onlar kadar kahpesiniz!