Terör listesini onaylamadık
Abone olAB, listede bulunan örgütlerin ve kişilerin AB'deki malvarlıklarının dondurulması ilkesiyle hareket ediyor.
AB, 11 Eylül olaylarının ardından 2001 yılı sonunda, "terör
örgütleri listesi" oluşturmaya karar vermiş, bu listeye geçen yıl
terör örgütleri PKK ve DHKP-C'yi de dahil etmişti. Avrupa Birliği,
listede bulunan örgütlerin ve kişilerin AB'deki malvarlıklarının
dondurulması ilkesiyle hareket ediyor. Bazı terör örgütleri, isim
değiştirerek bu yaptırımlardan kurtulmanın yollarını arıyorlar. Bu
durumdan en fazla şikayetçi olanların başında ise İspanya ve
Türkiye bulunuyor. AB, altı ayda bir terör örgütleri listesini
yeniliyor. Bu liste, AB'ye aday olan 13 ülkenin de onayına
sunuluyor. Bu ülkeler, onay vererek, söz konusu listede yer alan
terör örgütü ve terörist isimlerine AB ile aynı yaptırımları
uygulama yükümlülüğünü kabul ediyor. Türkiye, bugüne kadar ilk kez
listeyi onaylamadı. İtalya'da, geçen hafta, dışişleri bakanları
düzeyinde gayrı resmi toplantı yapan AB Genel İşler Konseyi,
Hamas'ın siyasi kanadının terör örgütleri listesine alınmasını
kararlaştırmış ve bu kararı Resmi Gazete'de yayımlayarak yürürlüğe
sokmuştu. AB, bugün basına ulaştırdığı yazılı bir açıklamada,
Türkiye hariç tüm aday ülkelerin, listenin son halini
onayladıklarını duyurdu. Güvenilir kaynaklar, Türkiye'nin uzun
zamandır terör örgütü PKK'nın yeni ismi "KADEK"in de AB listesine
alınmasını ısrarla istediğini, bunun yapılmaması ve AB kanadının bu
tavrına hiçbir somut açıklama getirilmemesi nedeniyle tepki
göstererek yeni listeyi onaylamadığını ifade ediyorlar.
Brüksel'deki AB kaynakları, terör listesinin son şeklinin Ankara
tarafından onaylanmamasını "şaşkınlıkla karşıladıklarını" ifade
ediyor ve yeni listenin diğer tüm aday ve üye ülkeler tarafından
kabul edildiği üzerinde duruyorlar. AB kaynakları, "Türkiye'nin bu
tavrına açıklık getireceğini", "KADEK konusunda tepkisinin
anlaşılabileceğini" ancak, "AB'den bağımsız da olsa, listeye yeni
eklenen örgütün Ankara tarafından terör örgütü olarak tanınıp
tanınmadığı konusunun aydınlığa kavuşturulması beklentisinin ortaya
çıktığı" görüşünü ileri sürüyor.