"Terör dinden kaynaklanmıyor"
Abone olBakan Aydın 'islami terör' tanımının yanlış olduğunu, müslümanların gerçekleştirdiği terör olabileceğini ancak terörün dine bağlamanın ucuza kaçmak olduğunu söyledi.
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, "İslami terör" tanımının yanlış
olduğunu, "Müslümanların gerçekleştirdiği terör olabileceğini"
ifade ederek, terörü bir dine bağlamanın işin ucuzuna kaçmak
olacağını söyledi. Aydın, Başbakanlık Merkez Bina’da düzenlediği
basın toplantısında, Medeniyetler İttifakı Proje Çalışmaları
hakkında bilgi verdi. Birleşmiş Milletler’in (BM) kararları
doğrultusunda oluşturulan Medeniyetler İttifakı projesinin yapısını
ve işleyişini anlatan Aydın, İspanya’nın Mallorca Adası’nda Kasım
ayında yapılan ilk toplantıda, 2006 Eylül ayının ortasına kadar
nelerin yapılacağının yol haritasının çizildiğini ifade etti.
Girişimin ikinci toplantısının Şubat 2006’da Katar’da, üçüncü
toplantısının Hindistan veya Çin gibi bir ülkede yapılacağını
belirten Aydın, dördüncü toplantının ise Eylül 2006’da Türkiye ve
İspanya başbakanları ile BM Genel Sekreteri’nin katılımıyla
Türkiye’de gerçekleştirileceğini kaydetti. Aydın, hazırlanacak
eylem planının Türkiye’de son şeklini alacağını ve BM Genel
Sekreterliği’nde karara bağlanacağını dile getirerek, "Bu karar,
BM’ye üye ülkelere duyurulacak ve asıl faaliyet ondan sonra
başlayacak. Bizim şu andaki faaliyetimiz, medeniyetler ittifakı
eyleminin kendisiyle ilgili değil, o eylemin ne olacağı konusunda
yapılması gereken bir hazırlık" diye konuştu. Medeniyetler ittifakı
girişimiyle ilgili ileride getirecekleri önerilerden de örnekler
veren Aydın, medeniyetler konusunu uğraş alanı olarak seçen daimi
bir komisyon ile BM bünyesinde medeniyet ve uygarlık konusunu
işleyecek bir televizyon kanalının kurulmasını teklif edeceklerini
kaydetti. "Eğitim ve öğretim bu işin merkezinde yer alacak" diyen
Aydın, bilimsel alanda yeni çalışmalara ihtiyaç olduğunu, bir
medeniyetten öbür medeniyetin diline onlarca tanıtıcı eserin
çevrileceğini belirtti. Ders kitaplarının medeniyetler ittifakı
bağlamında yeniden ele alınması gerektiğini ifade eden Aydın,
"Neyse onu anlatacağız. Medeniyetleri öğretirken nedense ortak
alanlardan çok farklı alanları ortaya çıkarıyoruz" dedi. Bakan
Aydın, Türk medeniyetinin diğer medeniyetlerce yeterli ölçüde
tanınmadığını da belirterek, bu konuda, Mevlana’nın cenazesinde hem
Müslümanların hem de gayri Müslimlerin ağladığının veya Kurtuluş
Savaşı’nda Atatürk’ün Yunan Bayrağı’nı ezdirmeden yerden
kaldırtışının anlatıldığı "sevgiye ve barışa dayalı" filmlerle son
derece başarılı olunabileceğini söyledi. Aydın, Türk medeniyetinin
Avrupa medeniyetiyle ilgili çok şey bildiğini, ancak Avrupa
medeniyetinde bunun karşılığının bulunmadığını ifade etti. Aydın,
"Medeniyetler arası dostluğun oluşabilmesi için insanların medeni
değerlere medeni olmanın bir gereği olarak saygı duyması lazım"
dedi. "MEDENİYETLER ÇATIŞMASI TEZİ, TUTARSIZ" Avustralya’nın Sidney
kentinde meydana gelen şiddet olaylarıyla ilgili bir gazetenin
"Medeniyet Çatışması" başlığını kullandığını belirten Aydın, "Bana
sorarsanız medeniyet çatışması değil. ’O insanlar oturdular da biz
bu kadar farklıyız’ diye konuşmadılar. Olan hadiseyi
değerlendirirsek, açıkçası bir ırkçılık saldırısı. Zaten medeni
insan ırkçı olmaz. Irklar insanların yarattıkları şeyler değildir,
varolan şeylerdir" diye konuştu. Aydın, projenin Huntington’un
"medeniyetler çatışması" tezinin yanlışlığını da ortaya koyacağını
belirterek, "O tez, yazıya girdiği haliyle mantık açısından
tutarsızdır ve bilgelik arz eden bir analiz değildir" dedi.
Medeniyetler çatışması tezinin arkasına sığınarak işin içinden
çıkılamayacağını, bu tezi kullananların gerginliklerin sebebinin
üstünü örttüklerini ifade eden Aydın, küreselleşmenin kimliklerle
ilgili sorunlar çıkardığını, sosyal adaletsizliklerin sıkıntı
yarattığını anlattı. Aydın, "Buna tedbir almazsanız, böyle bir
dünyada barış çıkmaz, sıkıntı çıkar" diye konuştu. "İSLAMİ TERÖR
OLMAZ" Türkiye’deki bazı yayınlarda "İslami terör" tanımının
kullanıldığını, Batı’da ise bu tanımın bir dini değil, kültürü
kastettiğini ifade eden Aydın, "İslami terör olmaz, ama
Müslümanların gerçekleştirdiği terör olabilir. Ama bu dine ait olan
bir terör değildir. Onun için terminolojide hassas olacağız. Bunu
getirip bir dine bağlamak işin ucuzuna kaçmak olur ve bilimsel
olarak yanlıştır" dedi. Avrupa’da yaşayan 5 milyona yakın Türk’ün
medeniyetler ittifakı projesinin en önemli laboratuvarını
oluşturduğunu belirten Aydın, şöyle konuştu: "Bu girişim evvela
orada gerçekleşmek zorunda. Orada insanlar yan yana yaşıyor. Onları
birlikte yaşayan insanlar haline getirmemiz lazım. Bu konuda bize
Türkiye olarak büyük iş düşüyor. Çünkü biz ortak dili bilen bir
toplum haline geldik. Batı ve İslam medeniyetlerinin iki tarafının
da dilini biliyoruz. Burada rolümüz küresel boyuttadır." Aydın,
proje kapsamında 28-29 Ocak 2006’da "Medeniyetler İttifakında
Kadın" ve 11-12 Mayıs 2006’da Forum İstanbul kapsamında
medeniyetler ittifakını konu alan iki toplantı
gerçekleştirileceğini de bildirdi. "DİN, ÇİMENTODUR" TARTIŞMALARI
Aydın, bir gazetecinin, "Son günlerde (Din çimentodur) sözü
tartışılıyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine, şunları
söyledi: "Başbakan, Avustralya ziyaretinden dönüşünde açıkladı.
Başbakan, bunu kimlik bağlamında söylemiyor. Başbakan, Türkiye’de
dinin toplumsal yapıştırıcı gücü bağlamında söylüyor. Din,
Türkiye’de birbirimizi tanımamızda, sevmemizde, saymamızda önemli
bir güçtür. Buna çimento deyin, başka bir şey deyin. Son derece
yerinde bir tabirdir. Bu kimlik değil. Kimlik bağlamında söylenmiş
bir söz değil. Dinin toplumsal işleviyle ilgili dile getirilmiş bir
sözdür, bu. Dine inanalım inanmayalım, Türkiye’de hiç kimse
toplumsal yapı içinde dinin etkinliğinin önemli olduğu konusunu
sizinle tartışmaz. Amerika’da siz dinin etkinliğinin az olduğunu
söyleyebilir misiniz? Bireysel hayattan başka alanlara geniş bir
etkisinin olduğu doğrudur." AB anayasası hazırlanırken, "Avrupa
Hıristiyanlığın eseridir" denilmemesi için çok uğraştıklarını ifade
eden Aydın, "Medeniyeti bir grubun çabasıyla tanımlamayalım" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözü "Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşının kimliğidir" yönünde söylemediğini belirten Aydın,
"Başbakan’ın sözlerinden bağımsız olarak söylüyorum. Bir insan
İslam’a inanıyorsa, İslam onun geniş kimliğinin bir boyutudur.
Kimlikler, çok boyutludur. İnanmayan bir insanın kimliğinde çok
güçlü bir İslam kültürü olabilir" diye konuştu.