Terime beyin check-upı
Abone olTürkiye Terim'in küfürlerini konuşuyor. Osman Tamburacı acil tıbbi yardım yapılmasını istedi.
Osman Tamburacı Fatih Terim'in depresyonda olduğunu iddia ederek
acilen beyin chek-up'ı yaptırmasını istedi. Kendisine ve ailesine
en ağır küfürleri sıralayan Terim'e Tamburacı, veryansın etti. Yeni
Şafak'taki köşesinde yaşananlara ilişkin açıklama yaptı:
"Milli Takım hocası Fatih Terim önüne gelene posta koyuyor. Belli
ki sinirleri laçka. Belçika Hocası Vandereycken'den bir gece önce
de bana salladı! Ama ne sallama... 96 yaşındaki nur yüzlü anam
mübarek Ramazan'da telefonda tecavüze uğradı. Ne bıyığım kaldı ne
ahfadım...
Mübarek günde hakaret
09.09.2008'de TSYD'de basın mensubu arkadaşlarla otururken
telefonum çaldı. Saat 17.45. İftara 2.5 saat var. O oruç tutan
Fatih Terim, o cuma namazlarına giden Fatih Terim mübarek günde
küfürlerle karşıma çıktı. Hani o Hıncal Uluç'un söylemlerinden
sonra Emre Belözoğlu'nun annesi kalp krizi geçirdi diye Uluç'u
mahkemeye verdiren Terim, 96 yaşındaki anama ve de yedi sülaleme
küfretti! Bıyığımdan girdi, ahfadımın alayını bireysel gücüyle
namus-u perişan etti! Ve telefonu kapattı! Hem gizli telefondan
aradı hem küfredip telefonu yüzüme kapattı... Mertçe bir davranışta
bulundu kendince!... Sonraki akşam da çıktı Belçika'nın hocası
Vanderycken'in üzerine yürüdü... Üzüldüm... Bana yaptıklarını ben
affedebilirim ama Terim'i anam da Allah da affetmez!
Acil tıbbi yardım gerek...
Fatih Terim son zamanlarda aşırı agresif bir tutum sergiliyor.
Önceki başarılarının kendinde olmadığını görerek spor dışı laflarla
gündem yaratıp kendini ve kamuoyunu yanlış yönlere çekiyor. Haksız
olduğunu söyleyenlere de hakaret ediyor. Bu resmen bir tıbbi yardım
gerektirecek durumdur. Öfkesini kontrol altına alamayan, söylemleri
ve davranışları ölçüsüz olan birinin yaşadığı bu depresyondan
kurtulabilmesi için mutlaka o şahsa beyin chek-up'ı gerekir.
Önceleri tanıdığım ve bana 'Ağabey' diye hitap eden Terim, bu Terim
değil. Küfürlere değil, Koskoca İmparator'un bu hallere düşmesine
üzüldüm! Yüzü çökmüş, mimikleri kasılmış bir dakika önce hırsla bir
şeyler anlatırken bir dakika sonra güler olmuş.
Belçikalı Hoca'dan aşağılama!
Vandereycken, Terim yüzünden bizi de yerin dibine soktu. Belçikalı
Hoca, Fatih Terim için aynen şunları söyledi: 'Terim kendini her
şeyin üzerinde, Türkiye'nin de üstünde görüyor. Ancak Belçika ve
benim üzerimde asla olamaz!' Bu sözün anlamı şudur. Siz Türkler
bizim seviyemizde değilsiniz! Kendi sorunlarınıza bizi alet
etmeyin! Bunu duydum, kahroldum! Aşağılamanın böylesini görmedim.
Bu lafa Terim yüzünden muhatap olduk! İki yıl önce de İsviçre
maçında 'fazla motivasyondan dolayı' olaylar çıkmış Terim cezadan
zor kurtulmuştu. Yine öyle oldu. Bari tribündeki Başbakan'dan utan!
Bari bakanlardan utan da ona buna hakaret etme!
Medyaya kılıç sallanmaz!
Terim medyaya da ders vermeye kalktı. Osman kötü, Hıncal kötü,
herkes kötü, ona biat edenler iyi. Ama bu ortamı biz yarattık. Bu
ortamda Terim de üniversitelerde derse başlamış. Küfür nasıl edilir
onu öğretecek galiba. Ne demiş Hıncal? 'Emre'den kaptan olmaz, onun
karakterindeki birinden lider olmaz.' Doğru. Hıncal' Emre
karaktersiz' demiyor ki... Emre'nin futbol karakterinden
bahsediyor. Kaptanlık devamlılık ister, kaptanlık uzun süre
birliktelik ister. Emre'de bunlardan biri bile yok ama Terim,
Hıncal'ı mahkemeye verdirtiyor. Medya üzerinde sallanan kılıca
devamlı kafa uzatıyoruz. Böyle bir basın özgürlüğü olmaz. Bugün
bana yarın sana. Üzüntüm bundan, Terim'den başka şey beklediğimden
değil.
Gereğini yaptım
Evet gereğini yaptım, milli maçın oynanmasını bekledim ve Savcılığa
başvurdum. Türk adaletine... Müslüman ülkenin hukukunun mübarek
Ramazan'da 96 yaşında bir ananın ve oğlunun namusunu koruyacağına
inanıyorum. Bu kavga ortamı daha fazla sürmemeli bunun için de
medyadaki meslektaşlarıma güveniyorum. Gazetecilik mesleğine
gereken saygının gösterilmesi için önce biz dostluklar
sergilemeliyiz ki ibret olsun. Mesleğimize dil uzatanların
elbirliği ile hakkından gelmeliyiz ki ki gazetecilik mesleği ayağa
düşmesin. Terim'in şahsıma yaptığı hakareti kınayan TSYD'ye
şükranlarımı sunuyorum. Gazeteci dostum Yalçın Doğan'a da ayrıca
konuyu Hürriyet'teki sütunlarına taşıdığı için teşekkür
ediyorum.