'Tereyağlı gıdalar vücudun su kaybını önler'
Abone olUzman Dr. Eyüp Yılmaz, sıcakların artmasıyla, oruç tutan vatandaşın doğru beslenme ile ilgili sıkıntılar yaşamaması için önemli açıklamalarda bulundu.
Tıbbi Beslenme Danışmanı Uzman Dr. Eyüp Yılmaz, sıcakların
artmasıyla, oruç tutan vatandaşın doğru beslenme ile ilgili
sıkıntılar yaşamaması için önemli açıklamalarda bulundu. Dr.
Yılmaz, tereyağlı ürünlerin vücuttaki su kaybını önleyeceğini
söyledi.
Ramazan ayında özelikle sıcakların artmasıyla vatandaşın merak
ettiği konuların başında besinlerdeki su oranı oluyor. Hangi
besinin su tutucu özelliği olup olmadığı konusunda bilgi veren
Tıbbi Beslenme Danışmanı Uzman Dr. Eyüp Yılmaz, “Gıdaları iki gruba
ayırırsak biri vücuttan su çekerler diğer ise vücuda su verirler.
Vücuttan su çekenlerin başında etli ürünler, yoğunlukta protein
gıdalar bunların içinde peynir var et var. Bunlar miktarlarının 5
katı kadar su çekerler vücuttan. Bir de hamurlu ürünlerde
miktarlarının 3 katı kadar su çekerler. Bunları sahurda tüketen
vatandaşın sabah uyandıklarında dilleri kuru şekilde uyanıyorlar ve
gün boyunca susuzlukla geçiriyorlar. Bir de vücuda su veren gıdalar
var, bu gıdaların başında semizotu, salatalık, havuç gibi ürünler
geliyor. Tereyağlı gıdalar vücudun su kaybını önler ve
sindirildikçe de tereyağlı ürünler vücuda ekstra su verir”
dedi.
Asitli içecekler ile ilgili bilimsel bir gerçekliğin olduğunu
belirten Dr. Yılmaz, “Asitli gıdalar konuldukları kaplarda şiddetli
bir erozana neden olurlar. Asitli içecekler de mideye sirkeden 5
kat daha zarar verir. Asitli içecekler tatlandırıcı maddelerle bu
örtülmüştür ve vücut bunu hissetmiyor. O hissedilmeyen şey plastik
petlerin içinde hissediliyor. Çalışmış olduğum kanser ünitelerinde
kolon kanseri vakalarının hemen hemen birçoğunun asitli içecek
bağımlısı olduğunu fark ettim. Hatta eşimin iki dayısını da kolon
kanserinden dolayı kaybettik. Ve ikisi de asitli içecek
bağımlısıydı” şeklinde konuştu.
Gazlı içeceklerin masumiyetine aldanılmaması gerektiğinin alını
çizen Dr. Eyüp Yılmaz, “Evimizde bulundurduğumuz asitli
içeceklerinin masumiyetine veya lezzetine aldanmamamız gerekli. Bu
riski almaya değer bir lezzet mi diye kendimize sormamız lazım.
Çocukların önüne koyarken bir daha düşünmeliyiz. Bu asitli
içeceklerin yerine harika bir içeceğimiz var, örneğin meyan.
Ülkemizin her yerinde bulabileceğimiz bir içecek. Su tutucu bir
özelliği vardır. Bu yüzden böbrek hastalarına önerilmiyor çünkü
susatmaz. Bizim geleneksel içeceğimiz çok fazla, limonata
yapabiliriz, ayran içebiliriz” diye konuştu.