Tepki çeken İngiliz kadın sunucunun tavrıyla ilgili Filistinli siyasetçi konuştu

Filistin Ulusal Girişim Hareketi Genel Sekreteri Mustafa Bergusi, programına katıldığı İngiliz Talk TV sunucusunun ırkçı tavrına rağmen, Filistin halkının mesajını ve İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçları hakkındaki gerçeği aktarmayı başardığını söyledi.

Geçtiğimiz günlerde programına katıldığı İngiliz Talk TV sunucusu Julia Hartley-Brewer'in ırkçı tavrına hedef olan Bergusi, AA muhabirine konuştu.

Bergusi, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında belirlediği hedeflerin hiçbirine ulaşamadığını, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın Orta Doğu ziyaretinin amacının da "İsrail'i bataklıktan kurtarmak" olduğunu ifade etti.

ABD ve İsrail'in savaştan sonra Gazze'yi yönetme hakkının kimde olduğuna ilişkin açıklamalarına tepki gösteren Bergusi, "Gazze ve Batı Şeria'yı bir araya getirecek, ayrılığı bitirecek ve seçimlere hazırlayacak geçici bir hükümet için bir referans olacak birleşik Filistin ulusal yönetiminin kurulması" çağrısında bulundu.

Arap ve İslam ülkelerinin İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları karşısındaki tutumunu "zayıf" olarak nitelendiren Bergusi, Filistin meselesinin Filistin halkının direnişi ve kararlılığı sayesinde küresel arenada ön plana çıktığını vurguladı.

"(Sunucu) Irkçı bir tavır sergiledi"

İngiliz Talk TV sunucusu Julia Hartley-Brewer, geçen günlerde programına katılan Filistin Ulusal Girişim Hareketi Genel Sekreteri Bergusi'nin sözlerini keserek İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği suçlar ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkındaki yolsuzluk davasına ilişkin konuşmasını engellemiş, bir yandan da cinsiyetçi suçlamalarda bulunmuştu.

Filistinli siyasetçi, sosyal medyada büyük tepki çeken İngiliz sunucunun tavrına ilişkin şunları kaydetti:

"İngiliz sunucunun bana karşı davranışı, bazı medya kuruluşlarındaki mutlak İsrail yanlısı Batı tutumunu, İsrail'e yönelik kör fanatizmi ve en ufak bir profesyonel araştırma yapılmaksızın İsrail anlatısının tekrarlandığı gerçeğini ortaya çıkardı."

Programa katılmasının Filistin halkının yararına olduğuna inandığını söyleyen Bergusi, "(Sunucunun sözümü) Kesmesine rağmen mesajımı iletebildim. İsrail'in sadece şimdi değil 1948'den beri işlediği savaş suçlarını ve yaşanan gerçekleri aktardım. Beni susturamadı." ifadesini kullandı.

Sunucunun amacının Filistin'in sesini susturmak olduğunu vurgulayan Bergusi, "Bahsettiğim gerçeklerin gücü onu kışkırttı; davranışları ve siniri ırkçılığını yansıtıyordu. Irkçı bir tavır sergiledi." diye konuştu.

Bergusi, sunucunun konuşmasını "saçma, anlamsız ve Filistinlilere, Araplara, Müslümanlara karşı köklü ırkçılığın bir yansıması" olarak nitelendirdi.

İngiliz sunucuya sosyal medyada binlerce kişi tepki gösterdi

Sunucunun kendisine yönelttiği "Tanrı aşkına, cümlemi bitirmeme izin ver dostum! Belki de kadınların konuşmasına alışık değilsin." şeklindeki ifadelerini de değerlendiren Bergusi, şunları kaydetti:

"Beni 'kadınların konuşmasına alışık olmamakla' suçladı ve cehaletini gösterdi. Herkes beni tanır, eğer hızlı bir araştırma yapsaydı benim en büyük Arap kadın hakları savunuculardan biri olduğumu anlardı. Eşim de tanınmış bir akademisyen ve kadın haklarının en büyük savunucularından biri."

Sunucunun "profesyonel olmayan bir şekilde davrandığını" vurgulayan Bergusi, milyonlarca kişinin duruma tepki gösterdiğini, kamuoyu önünde özür talep ettiklerini aksi takdirde başka yollara başvuracaklarını söyledi.

İsrail, Gazze'de katliamlarına rağmen dört hedefine de ulaşamadı

İsrail'in Gazze'ye yönelik aylardır sürdürdüğü saldırı ve katliamlarına rağmen dört hedefine de ulaşamadığını aktaran Bergusi, şunları kaydetti:

"İlk olarak İsrail etnik temizlik ve halkın zorla Sina'ya tehcirine ilişkin hedeflerine ulaşamadı. Bu, Filistin halkının kararlılığı ve kahramanlığından ve aynı zamanda Mısır'ın tehciri reddeden tutumundan kaynaklanıyor. İkincisi, direniş güçleri hâlen direndiğinden ve mücadele ettiğinden direnişi kökten yok etmeyi de başaramadı."

İsrail ordusu Gazze'de tek bir esiri dahi kurtaramadı

İsrail'in üçüncü amacı olan "tankların girdiği bölgelerde kontrolü genişletme" konusunda da başarılı olamadığını, İsraillilerin şu anda çok zor günler yaşadığını dile getiren Bergusi, şöyle devam etti:

"Son olarak dördüncüsü İsrailli esirleri kurtarmakta da başarısız oldular. Tek bir esiri dahi kurtaramadılar. Filistinli esirler serbest bırakılmadıkça, İsrailli esirler kurtarılamayacak."

 İsrail'in başardığı tek şey "cinayet, suç ve yıkım"

İsrail'in ekonomik ve insani açıdan derin bir kriz yaşadığını belirten Bergusi, "İsrail ekonomik çöküşün eşiğinde. Tarım, turizm ve bilişim sektörlerinde tam bir çöküş var. Buna dünya çapındaki etik ve manevi yenilgi de ekleniyor. İsrail ve onu destekleyen ABD, uluslararası düzeyde tamamen izole edilmiş durumda. Hatta (ABD Başkanı Joe) Biden'ın politikasına karşı başkaldırılar var." ifadelerini kullandı.

"Bugün dünya, Filistin davasının haklı olduğunu, İsrail'in katliamlar yaptığını idrak etti." diyen Bergusi, İsrail'in başardığı tek şeyin, binlerce Filistinli sivilin ölümüne yol açan "cinayet, suç ve yıkım" olduğunu söyledi.

"Biz ordu istemedik, Arap ve İslam ülkeleri en azından insani yardım gönderebilirdi"

Arap ve İslam ülkelerinin tutumunu "zayıf" olarak nitelendiren Bergusi, 11 Kasım'da İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Ortak Zirvesi'nde Gazze'ye uygulanan ablukanın kırılacağı sözü verildiğini ancak bugüne kadar İsrail'in her şeyi kontrol ettiğini ve Gazze'ye giren (insani yardım) tırlarının ihtiyacın çok altında olduğunu söyledi.

Bergusi şunları kaydetti:

"Gazze'ye her gün 1000 tırın girmesi lazım. Ancak sadece 60 tır geliyor, en iyi ihtimalle 200 tır geliyor. Bütün bunlar halkın ihtiyacını karşılamıyor. Gazze'de kıtlık var. Çocuklar açlıkla karşı karşıya. Temiz su olmadığından salgın hastalıklar yayılıyor. Antibiyotik ve tedavi olmadığı için 95 bin yaralının hayatı tehlikede."

Bergusi, Arap ve İslam ülkelerinin en azından insani yardım konusunda destek olabileceğine dikkati çekerek, "İsrail, 57 İslam ülkesinin gönderdiği bir (insani yardım) konvoyunu bombalayabilir miydi? İsrail'in böyle bir konvoyu bombalayabileceğini tahmin etmiyorum. Biz ordu istemedik ama Araplar ve Müslümanlar en azından insani yardım konvoyu gönderebilirlerdi." dedi.

İsrail ile normalleşme anlaşması imzalayan Arap ülkelerine bu anlaşmaları iptal etmeleri çağrısı yapan Bergusi, "Normalleşen Arap ülkeleri bunu iptal etmeli ve (İsrail ile) ilişkileri kesmeli. Bu, soykırım yapan bir ülke karşısında (yapılabilecek) mümkün olan en az şeydir." ifadelerini kullandı.

"Blinken, İsrail'i battığı bataklıktan kurtarmak için (bölgeye) geldi"

ABD'nin İsrail saldırıları karşısındaki tutumunu da eleştiren Bergusi, "ABD kesinlikle İsrail'i destekliyor ve şimdi Blinken İsrail'i battığı bataklıktan kurtarmak için (bölgeye) geliyor." dedi

"ABD neden ateşkes istemiyor?" sorusunu soran Bergusi, ABD'nin İsrail'e yaptığı silah sevkiyatıyla ve bu ülkenin ihlallerine sessiz kalarak işlenen suçların ortağı olduğunu söyledi.

Bergusi, ABD'nin bu konudaki tutumunun ABD halkı ve özellikle de gençler tarafından benimsenmediğini, ABD Başkanı Joe Biden'ın önümüzdeki seçimleri bu tutumu nedeniyle kaybedebileceğini dile getirdi.

"Gazze'yi kimin yöneteceği ABD'yi veya İsrail'i ilgilendirmez"

Gazze'de savaşın sonrasını konuşmanın dikkatleri İsrail'in işlediği suçlardan başka yöne çekme girişimi olduğunu söyleyen Bergusi, "İsrail, Gazze'ye 65 bin ton patlayıcı attı. Bu, İkinci Dünya Savaşı'nda (1939-1945) Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan bombalardan daha fazla. Bugün yaşananlar etnik temizliktir. Acilen ve tam bir ateşkes konuşulmalı." dedi.

"Gazze'yi kimin yöneteceği konusu ABD'yi, İsrail'i ya da herhangi bir ülkeyi ilgilendirmez, Filistin halkını ilgilendirir ve kimsenin bize bir şeyi dikte etme hakkı yoktur. Sonuçta Filistinliler, yönetimini sandık yoluyla seçiyorlar." ifadelerini kullanan Bergusi, sözlerini "acilen Filistinlilerin tümünü kapsayan bir Filistin Ulusal Yönetimi'nin kurulması gerektiğini" söyleyerek tamamladı.