Tempo'dan çok tartışılacak dosya
Abone ol'İslam'da Seks' ve 'Ev Pornosu' gibi çarpıcı dosyaları gündeme taşıyan Tempo, bu hafta İslami kesimi çileden çıkaracak yeni bir dosyaya imza atıyor: 'Türbanlı Porno'
Tempo muhabiri Tutkun Akbaş'ın değişik isimler altında 5 aydır izini sürdüğü, gizli türbanlı porno dünyasından çarpıcı notlar: Türbanlı kadınların seksi fotoğrafları sergileniyor, cinsel fanteziler paylaşılıyor, diğer yandan da yapılan işin günah olup olmadığı tartışılıyor... Kimisi cinselliğe ilişkin "Fantastik fetvalar" veriyor, türbanlı kızlar seks itiraflarında bulunuyor. İşte şifreleri çözülen türbanlı porno dünyası...
Fantezi ile gerçekliğin içiçe geçtiği, yüzlerin asla gösterilmediği sanal dünyada, üç ayrı elektronik grup üzerinden yürütülen 5 aylık sorgulama süreci, türbanlı kadınlar ve dindar erkeklerin, fantezi dolu cinselliğin "dayanılmaz hafifliğine" hayır diyemediklerini gösterdi. Katılım şartlarına uyulmadığı takdirde üyeliğin iptal edildiği gruplarda; türbanlı kadınların kendilerini, çiftlerin yatak odalarını deşifre etmelerine kadar binlerce "sanal paylaşıma", "Günah mı değil mi?" tartışmalarına rastlamak mümkün. Türbanla yüzünü kapatıp vücudunu sergileyen, başındaki örtüyle yüzünü göstermeden oral seks fotoğraflarını paylaşan insanlar... Hatta içlerinden "Türbanlı Özlem Hanım"ın bu dünyada popülaritesi çok yüksek, fanatiklerinin sayısı oldukça fazla. 20 yaşlarındaki bu genç kadın, sorulara yanıt vermeyip sadece sanal dünyanın parçası olmak istediğini belirtmiş! Özlem Hanım'ın fotoğraflarını ise bizzat eşinin gruba dağıtması ilginç. Soruları yanıtlamaktan kaçan eşi, Özlem Hanım'ın çok fazla açık olmayan yarım dekolteli fotoğraflarını, oluşturduğu bir albümde grup üyeleriyle paylaşıyor.
"Türban Dünyası" isimli grubun yöneticisinin ağzından türbanlı porno dünyasına davet cümleleriyle devam edelim:
"Bu gruba türbanla alakalı herkesi alıyoruz. Burada gizem, burada paylaşım ve burada kapalı bir kapı olacak. Burada herkes istediği her şeyi, kimseye zarar vermeden paylaşacak. Önce saygı, sonra sınırsızlık... Her şey gizemde, her şey beyinde! Gruba üye olmak için lütfen kendinizi açıklayınız ve mutlaka size ait fotoğraf iliştiriniz. Aksi takdirde girişinizin imkanı olmayacaktır." "Türbanlı Hanımların Odası", Türban Dünyası" ve "Tesettürlüce" isimli gruplarda sürekli olarak "yapılan eylemin" dine uygun olup olmadığı konusunda şüpheler dile getirilip, tam anlamıyla bir fetva arıyışı sürdürülürken, bir yandan da fantezide sınır tanınmıyor.
Yaşanılan ve paylaşılanların "üstünü örtmekten" bahseden bir bakış açısının hakim olduğu gruplardan birinin acemi bir kadın üyesinin şu sorusu herşeyin rahatlıkla konuşulduğunun bir göstergergesi: "Evlilik öncesi seks hakkında bilgi istiyorum. Bekar kişilere seks helal midir? Evlendikten sonra sorun yaşanır mı? Çocuk doğurmadıkça evlilik öncesi seks yapılabilir mi? Anal seksin günah olduğunu biliyorum, arkadaşların meni yutmanın da günah olduğunu söylüyorlar, doğru mu? Gayri müslimlerle seks yapmak doğru mu? Özellikle zencilerle! Bir de İslam'da uygun çiftleşme pozisyonları nasıldır merak ediyorum. Selametle..." Bu soruya İslami konulara vakıf olduğu belli olan, dindar bir erkeğin yanıtını okuyalım:
"Burası bir fetva alanı değil. Ancak bildiklerimi söyleyebilirim. Siz dini içerikli sorularınızı hoca efendilere sormalısınız. Seks ancak meşru bir evlilik içinde helaldir. Anal seks dışında pozisyon kısıtlaması yoktur. Gayri Müslim erkeklerle evlenmek caiz olmadığından, seks de caiz olmaz. Zenci bir Müslüman erkekle evlenerek seks caizdir. Oral seks ve meni konusunda görüş ayrılığı vardır. Gelenekte olmadığından mekruh diyenler vardır. Haram denilemez."
"Evlilik öncesi nasıl kadın oldum?" / Bir türbanlı kadının itirafı...
"22 yaşında tesettürlü bir bayanım. Henüz evlenmedim ama kadınlığa terfi ettim. Ailem okumamı istiyordu ama ben bu konuda hiç istekli değildim. Orta 2. sınıfa kadar okudum ve kararımı aileme kabul ettirdim. Mahallemizde çalışan kızlar vardı. Hepsi hayatlarından memnun görünüyorlardı. Komşudaki bir toplantıda diğer kızların benden daha iyi giyimli, daha bilgili ve kendilerine olan güvenlerinin daha fazla olduğunu gördüm. Onların bu halini görünce, bir işe girip çalışmayı kafaya koydum. Arkadaşlarım bir iş buldular, ailemi ikna edip bir konfeksiyon atölyesinde çalışmaya başladım. Kendimi bambaşka bir ortamda bulmuştum ve etkileniyordum.
Mesela kadınların çay molalarında kocaları veya erkek arkadaşları hakkında konuşmaları, yatakta nasıl mutlu olduklarını anlatmaları ve belden aşağı fıkralarla bunlara bağlı anıları, benim de erkeklere farklı bir gözle bakmamı sağladı. Ben de artık sevebileceğim, sevişebileceğim çekici bir erkeğin teklifini bekilyordum.
Cumartesi günleri işyerine gelen patronun yakışıklı oğlu dikkatimi çekti. Kendime yeni kıyafetler almıştım. Dar etekler, bluzlar giyiyor, makyaj yapıyor, onun beğenisini kazanıyordum. Beni beğendiğini artık açıkça belli ediyordu. Nihayet bir gün buluşmaya karar verdik. Beni arabasıyla alıp sahile gezmeye götürdü. Beni çok beğendiğini söylüyor, hoşuma giden bu sözler beni iyice gevşetiyordu. Yine bir gün işyerinde çalışan bir ablamızın evinde buluştuk. Orada beraber olduk. Bir yıl boyunca benimle beraber oldu, sonra da terk etti."
Bu haber adresinden alıntıdır.