Tempo kendini yeniledi
Abone olÇalışkan, tasarımda ‘Zamanın ruhunu’ yakaladıklarını söylüyor ve içerikte de yenilenmenin müjdesini veriyor.
Haber dergisi Tempo, logosunu, mizanpajını ve içeriğe bakış
açısını yeniledi. Derginin Yayın Direktörü Kerem Çalışkan
yenilenmenin öyküsünü Hürriyet Cumartesi’ye anlattı: Tempo kendini
yeniledi Haftalık haber dergisi Tempo, mizanpajı, logosu ve
içeriğiyle kendini yeniledi. Derginin yenilenme hikayesini Yayın
Direktörü Kerem Çalışkan’a sorduk. Çalışkan, tasarımda ‘Zamanın
ruhunu’ yakaladıklarını söylüyor ve içerikte de yenilenmenin
müjdesini veriyor. Haber dergisi Tempo, logosunu, mizanpajını ve
içeriğe bakış açısını yeniledi. Derginin Yayın Direktörü Kerem
Çalışkan yenilenmenin öyküsünü Türkiye’de dergiciliğin gidişatını
da değerlendirerek anlatıyor: ‘Türkiye’de medya sektöründe son
ekonomik krizden en çok etkilenenler haftalık dergiler oldu. Tüm
dergiler 5-10 sene öncesine oranla yüzde 50 kadar tiraj kaybetti.
Bu yüzden özellikle haftalık dergilerde son iki senedir bir
yenilenme arayışı var.’ Çalışkan, Tempo’nun yayın stratejisi
konusunda kendi kulvarında devam ettiğini söylüyor: ‘Birkaç sene
öncesine kadar haftalık dergilerin çoğuda erotik içerikli
fotoğraflar üzerine kurulu bir yayın anlayışı yaygındı. Tempo,
gerçek haber dergiciliği yapmaya çalışıyor. Bazı dergiler ‘Haberde
gazete ve televizyonlarla yarışmak mümkün değil’ diyerek yaşam
tarzına ve geyik diye ifade edebileceğimiz bir kulvara kaydılar.
Tempo, bunların içinde batılı anlamda bir haber dergiciliği
kulvarını seçti ve onda ısrar ediyor. Bunu son bir senedir çok
değişik kapaklarla da gösterdik. Mesela sokak çocukları veya ‘Mit
kaynıyor’ haberimizle sosyal içerikli konuların da kapak
yapılabileceğini gösterdik.’ 6 SENE SONRA YENİLENDİ Tempo’nun
kapağı logosu, mizanpajı ve tarzı son olarak altı sene önce
yenilenmişti. Çalışkan, Tempo’nun o dönemin grafik ve estetik
anlayışını yansıttığını söylüyor ama zamanın ruhunu yakalamak için
yenilenme dönemi gerekli olmuş. ‘Bütün yayınlar dönem dönem logo ve
mizanpaj yeniler. Art direktörümüz Oğuz Şenoğuz ve sanatçı
grafikerimiz Naci Koç’un önderliğinde yeni bir tasarım oluşturduk.
Sayfalarda arada kullandığımız çizgiler kalktı. Harf karakterleri
de yenilendi. Yeni tasarım daha cool, daha minimalist çizgilerden
ve grafik çeşitliliklerden arınmış daha sakin. Yani daha batılı.’
Görsel tasarımda dört unsurun zamanın ruhunu yansıttığını düşünüyor
Çalışkan: Hız, dinamizm, güç ve sadelik. ‘Logonun eğimli olması bir
uçağın kalkışı gibi hızı ve dinamizmi sembolize ediyor. Harfler çok
daha dolgun yani güçlü, aynı zamanda sade. Bunları derginin tamamı
için de söyleyebiliriz.’ GERÇEĞE DAYALI HABERCİLİK Dergi bundan
sonra reklamlara da bağlı olarak 128 ile 144 sayfa çıkacak.
İçerikte öncelik ise yine haber dergisi olmak. Bunu sağlamak için
derginin iç yapısında da uzman muhabirliğe önem veriliyor:
‘Dergilerde ‘herkes her konuda haber yapar’ tarzında, daha genel ve
muğlaklaşan bir yapı vardı. Bunun sakıncası içeriğin zayıflaması.
Dergilere, genelde ‘Siz masa başında kes yapıştır bir şeyler
yapıyorsunuz, üç satır yazıyorsunuz, dergi oluyor’ eleştirisi
yöneltilir. Biz bunu da aşarak, uzman muhabirlerle yerinde haber ve
yerinde fotoğrafla gerçeğe dayalı habercilik üzerine odaklanıyoruz.
Ekonomi, politika, sağlık, eğitim, teknoloji, psikoloji, moda gibi
alanlarda ciddi uzmanlaşmalarımız var. Bu arkadaşların birikimini
derginin kalitesini artıran bir faktör olarak değerlendiriyoruz.
Türkiye’de belleksiz toplumdan şikayet ediliyor. Eğer sizin
muhabiriniz belleksizse, uğraştığı haberin geçmişiyle de bağlantı
kuramıyorsa o zaman toplum da belleksiz olur. Medyada itibar kaybı
tartışmaları var. Yeniden itibar kazanmanın yolu da gazeteciliğin
temel unsurlarına dönmekle olur.’ MUHABİRE DAHA ÇOK DEĞER
Çalışkan’a muhabirlerine emeklerinin karşılığını daha iyi verip
vermeyeceklerini sorduğumuzda cevap umut verici: ‘Ait olduğumuz DBR
Dergi Grubu içinde yapılan insan kaynakları çalışmasının sonucu
uzman muhabirlerin kurum bünyesinde korunması, desteklenmesi ve
güçlendirilmesi yönünde. Bu sadece bizim için değil, medyanın
tamamı için geçerli. Yakın zamana kadar muhabirlere en kolay feda
edilebilecek unsur olarak bakılmıştır. Çalışanların değişmesi
yönetimi çok fazla ilgilendirmemiştir. İnsan kaynakları
çalışmasında uzman ve kaliteli personeli korumak, güçlendirmek ve
onu tatmin edecek bir ücret vermek gerektiğini söyledim. Bunlarda
bir düzelme olması için çalışıyoruz.’ (Hürriyet)