Temmuz ihracatında tarihi rekor
Abone olTemmuzda ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,3 artarak 12 milyar 629 milyon dolara ulaştı.
Türkiye'nin ihracatı Temmuz ayında geçen yılın aynı
ayına göre yüzde 17,3 artışla 12 milyar 629 milyon dolar oldu. Bu
rakam aynı zamanda ihracatçı birlikleri kayıtlarına göre ve hurda
altın ihracatı dahil edilmemiş istatistiklere göre Cumhuriyet
tarihinin en yüksek Temmuz ayı ihracatı oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracatta 2013 yılı Temmuz ayı
verilerini paylaştı. Yılın ilk 7 ayında Türkiye’nin toplam ihracatı
yüzde 3,3 artarak, 87 milyar 860 milyon dolara yükseldi. Son 12
aylık ihracat ise yüzde 7,5 artışla 153 milyar 193 milyon dolar
oldu. Temmuz ayı ihracat verilerini Çankırı'da düzenlenen basın
toplantısıyla açıklayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, yılbaşından
bu yana olan trendin üzerinde daha pozitif yönde, Temmuz ayında
hemen hemen bütün sektörlerde ihracatta kuvvetli bir artış olduğunu
ifade etti.
ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI İHRACATI ARTTI
Temmuz ayında ihracatını en fazla arttıran sektör yüzde 130 artışla
zeytin ve zeytinyağı sektörü oldu. Tütün mamullerinin ihracatı
yüzde 120, gemi ve yat sektörünün ihracatı ise yüzde 54 arttı.
Temmuz ayında en fazla ihracatı 1 milyar 964 milyon dolarla,
otomotiv sektörü gerçekleştirdi. Bu sektörü, hazır giyim ve kimyevi
maddeler sektörleri takip etti.
Yılın ilk yarısında birlik kayıtlarından muaf kalemlerde başı çeken
külçe altın ihracatı yüzde 53 geriledi. Birlik kaydından muaf
ihracat kalemleri hariç net mal ihracatına bakıldığında ilk 7
aydaki kümüle artış performansı yüzde 5,5 olarak gerçekleşti.
EN FAZLA ARTIŞ SAKARYA’DA OLDU
İller bazında bakıldığında en fazla ihracat yapan ilk 10 il
arasında ihracatını en fazla artıran il yüzde 55 artış ile Sakarya
oldu. Sakarya'yı yüzde 38 artışla Bursa, yüzde 25 artışla Kocaeli
takip etti. İstanbul'un ihracatı yüzde 13 artış kaydetti.
Çankırı'nın ihracatı ise Temmuz ayında yüzde 34 artış göstererek
5,7 milyon dolar oldu. İlk 7 ayda ise Çankırı'nın ihracatı yüzde 45
artarak 40 milyon dolara yaklaştı. Temmuz ayında AB pazarındaki
ihracat artışı sürdü. AB'ye ihracat Temmuz ayında yüzde 23 arttı.
Temmuz ayında Uzakdoğu ülkelerine yüzde 29, BDT ülkelerine yüzde
21, Afrika'ya yüzde 17, Ortadoğu ülkelerine yüzde 7 ihracat artışı
yakalandı. Ülkeler bazında bakıldığında ön plana çıkan ülkeler ise
şunlar oldu:
Temmuz ayında Malta'ya ihracat yüzde 211, Şili'ye yüzde 126,
Japonya'ya yüzde 95, Macaristan'a yüzde 78, Arjantin ve Güney
Afrika'ya yüzde 61, Portekiz'e yüzde 56, Türkmenistan'a yüzde 46,
Çin'e yüzde 44 artış gösterdi.
MISIR VE SURİYE’YE İHRACAT ARTTI
Mısır'a ihracat ise yaşanan siyasi sıkıntılara rağmen Temmuz ayında
yüzde 12 oranında artış gösterdi. Suriye'ye ise Temmuz ayında yüzde
98 oranında bir artış yakalandı. Bunun sebebi ise Temmuz ayında
Suriye'ye önemli oranda hububat sektörü ihracatı gerçekleştirilmesi
oldu.
TÜRKİYE, İHRACATINI EN FAZLA ARTIRAN 7 ÜLKEDEN
BİRİ
Basın toplantısında dünyadaki ekonomik gelişmelere değinen TİM
Başkanı Büyükekşi, Dünya ekonomisinde 2013 büyüme beklentisinin
yüzde 2,6'dan yüzde 2,4'e, 2014 yılı büyüme öngörüsünün ise yüzde
4'den yüzde 3,8'e düşürüldüğüne dikkat çekerek şunları söyledi:
"Dünya ticaretinin yüzde 80'ini gerçekleştiren G-20 ülkelerinde,
çeyrek dönemler itibariyle büyüme hızlarının yavaşladığını
görüyoruz. Moskova'da yapılan G-20 Ekonomi ve Maliye Bakanları
Toplantısı'nda, her şeyden önce büyüme ve istihdam önceliği ağırlık
kazanmış durumda. Gelişmiş ülkeler borç sorununu bir ölçüde arka
plana atarak büyüme ve istihdam artışı hedefini ön plana almaya
başladılar. Dünyanın 3.büyük ithalatçısı Almanya, 6. büyük
ithalatçısı Fransa ve diğer ana ithalatçı ülkelerin ithalatında
yavaşlama oldukça dikkat çekiyor. Not edilmesi gereken bir gelişme
ise şu, Çin'in Mayıs ve Haziran aylarında ihracatı düştü. Çin hariç
69 büyük ekonominin ihracatı ilk 5 ayda yüzde 1,5 düştü. Bu dönemde
Brezilya'nın ihracatı yüzde 2,5, Meksika'nın ihracatı yüzde 1,3 ve
Çek Cumhuriyeti'nin ihracatı yüzde 3,4 geriledi. Halbuki Türkiye bu
yılın ilk 5 ayında kesinleşen verilere göre toplam ihracatını yüzde
2,9 arttırmayı başardı. İlk 5 aylık sonuçlara bakıldığında, Türkiye
ilk 70 ekonomi arasında ihracatını en fazla artıran 7. ülke
oldu."
"MERKEZ BANKASI BAZI ÖNLEMLER ALDI"
Konuşmasında Türkiye ekonomisindeki gelişmelere de değinen
Büyükekşi, Merkez Bankası'nın dünyadaki gelişmeler ışığında devreye
girerek bazı önlemler almasının olumlu olduğunu, bunun da
kurlardaki oynaklığın dengelenmesi açısından olumlu bir katkı
sağladığını kaydetti. Sepet kur seviyesinin ihracatçılar için
önemine de değinen Büyükekşi şöyle konuştu:
"İhracatçılarımız çeyrek bazda gerçekleştirdiğimiz eğilim anketine
cevaben ilettikleri verilerde, ağırlıklı olarak dolar kurunda 1,90,
sepet kurda ise 2,20 seviyelerini rekabetçi kur seviyeleri olarak
belirtmişlerdi. Bildiğiniz gibi, biz de 1 Mayıs'ta Bilecik'te
yaptığımız İhracat Verileri Basın Toplantısı'nda, o gün itibariyle
2,07 olan sepet kurun, kadelemeli olarak önce 2,10, sonrasında da
2,20 seviyesine gelmesini önermiştik. Gelişmeler bu paralelde
seyretti ancak sepet kur bir üst seviye olan 2,25'e yükseldi. Biz
2,20 seviyesinin korunmasının önemli olduğunun altını bir kez daha
çizmek istiyoruz. Unutmamalıyız ki rekabetçi kur, ithalatın
frenlenmesi açısından da bir denge unsuru olacaktır.
İhracatçılarımızın artması gereken kar marjlarının, döviz
hareketleri ile daha fazla erimesine izin vermemeleri gerektiğine
inanıyoruz."
Büyümeyi ilk çeyrek itibariyle kamu harcamaları ve iç talepteki
genişlemenin desteklediğini aktaran Büyükekşi, şu
değerlendirmelerde bulundu:
"Bunun yanında son birkaç yılda biraz tempo düşüren doğrudan
yabancı sermaye girişlerinin artması gerekiyor. Kısa ve uzun vadeli
sermaye akışının yavaşlamış olması sadece büyüme açısından değil,
cari işlemler açığı tarafında da risk oluşturacaktır. Çünkü
yalnızca yurtiçi tasarruflar büyümeyi finanse etmek için yeterli
değil, bu sebeple uzun vadeli yabancı yatırım olmazsa olmaz.
Doğrudan yabancı yatırımların iç pazara yönelik değil, ihracata
yönelik yatırımlar olması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, birkaç
hususa daha dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aynı gelir
seviyesinde vatandaşlarımızın daha fazla tasarruf etmesinin bir
dönem sonraki milli gelir seviyesini aşağı çekmesi muhtemeldir.
İhracatımızda sadece hacimsel bir genişleme de yeterli
olmayacaktır, Önemli olan sürekliliği sağlayacak şekilde
Katma-değeri yüksek ihracata yönelmektir. Bunun cari açığın
panzehiri olacağına inanıyoruz. Önemli olan inovasyon, tasarım,
Ar-Ge ve katma değere önem vererek, markalaşmak, markalar yaratmak,
ve hedef pazarlarda kalıcı olmaktır."