Temiz toplumda kirlenmek güzeldir

Nazım ALPMAN nazimalpman@internethaber.com

Türkiye ünlü kavramla Milliyet gazetesi sayesinde tanıştı. Gazete 1990’ların başında “Temiz Toplum Kampanyası” başlatmıştı.

İşbitirici ANAP dönemi hitama ermişti…

Döneme ve ülkenin geleceğine damgasını vuran Turgut Özal, “Ben zenginleri severim” buyurmuştu. Herkesi zenginleştirmek istiyordu. İşe en yakınlarından başladı. Çok başarılı oldu. Para veremediklerine de akıl verdi:

-Benim memurum işini bilir!

Türkiye fırsatlar ülkesi olmuştu. Fırsatı kaçırmayalım diyen, bir süre sonra kasalar dolusu parayla kaçıyordu. Kaçan bankerleri, batan bankalar izledi.

Temiz Toplum Kampanyası böylesi bir “arınma” ihtiyacı içindeyken yaygınlaştı. Çok da etkili oldu…

Temiz Toplum Kampanyası’nı takip eden dönemde devletin bankaları yeni girişimciler (!) sayesinde tertemiz oldu! Başbakan, bakan, komisyon üyesi, milletvekili, bankacı, borsacı, medyacı, işadamı, iktidarın adamı herkes elinden geleni yaptı. Çalmayan ayıplandı. Kremada temiz birey bulma ihtimali yavaş yavaş kayboluyordu ki, reklam dünyasının harika çocukları imdadımıza yetiştiler. Temizlik tozu satmak için, Temiz Toplum Kampanyası’nın tersi yoldan yürüdüler ve toplumu ferahlattılar:

Kirlenmek güzeldir!