Temel Reis'in 3.bölümü çıktı
Abone ol'Karasakal'ın koyunu sonra çıkar oyunu' adını taşıyan çizgi filmde, Kamu Yönetimi Reformu Tasarısı işleniyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, lisans sahibi şirketin iddia
ettiği gibi seçim kampanyasında kullanılacak çizgi filmlerin 'Temel
Reis'ten esinlenerek hazırlanmadığını söyledi. Baykal, 'CHP'nin
kökü bereketsiz' diyen Erdoğan'ı siyasi tarihi bilmemekle
suçlarken, Erdoğan'ın aksine aldığı maaşla geçindiği ifade etti.
CHP Genel Başkanı Baykal, parti genel merkezinde basın toplantısı
düzenleyerek, yerel seçim propagandasında kullanılacak olan çizgi
filmlerden 3.'sünü tanıttı. 'Karasakal'ın koyunu sonra çıkar oyunu'
adını taşıyan çizgi filmde, Kamu Yönetimi Reformu Temel Kanun
Tasarısı işleniyor. Filmde, tasarı, koyun postu giymiş kurt gibi
tasvir edilirken, diğer çizgi filmlerde olduğu gibi Baykal 'Deniz
Kaptan', Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 'Karasakal' olarak
resmediliyor. Tanıtımda bir konuşma yapan Baykal, "Güncel bir
çalışma olmuş. Bugün, Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı'nı
protesto etmek için onbinlerce kişi meydanlarda toplandı" dedi.
Çizgi filmlerin devamının geleceğini kaydeden Baykal, çizgi
filmlere dayalı mizah yapmanın çok eskilere dayandığını, Türk
siyasi hayatında da Karagöz ve Hacivat'ın kullanıldığını söyledi.
Sözkonusu çizgi filmin dünyaca ünlü 'Temel Reis'den esinlenerek
hazırlandığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunan
Baykal, "Bu çalışma tamamen Türkiye'ye özgüdür" ifadesini kullandı.
Temel Reis çizgi filminin lisans hakkını elinde bulundan Gamma
şirketinin uyarılarına ilişkin değerlendirme yapan Baykal, "Bu
konuda iddia sahipleri ortaya çıktı. Biz izin istemek
mecburiyetinde değiliz. Bazı hukuksal girişimler yapılmış. Burada
bir ihmal veya altyapı eksikliği yoktur. Ortada özgün bir çalışma
var" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın 'Temel Reis Akdeniz'den
değil Karadeniz'den çıkar' şeklindeki sözlerinin hatırlatılması
üzerine Baykal, "Akdeniz'de de, Antalya'da da kaptan çıkıyor. Bizde
açık deniz kaptanı çıkar" şeklinde konuştu. KÖKÜ BEREKETSİZ
TARTIŞMASI Baykal, 'CHP'nin kökü bereketsiz' diyen Erdoğan'ı
eleştirerek, Başbakan'ın kamuoyundan gelen tepkilerden dolayı bu
sözlerine bir izah getirme arayışı içine girdiğini savundu.
Erdoğan'ın bu sözüyle 1994'teki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni
devraldığı CHP'yi kastettiğine ilişkin ifadesine atıfta bulunan
Baykal, Erdoğan'ı siyasal tarihi bilmemekle suçladı. "Kendisinin
yaşadığı siyasal dönemleri anımsamasında fayda var" diyen Baykal,
CHP'nin 12 Eylül'de kapatıldığını ve 1992 yılında kurulduğunu
hatırlattı. 1994 yerel seçimlerinde CHP'nin İstanbul'da hiçbir
belediyeye sahip olmadığını vurgulayan Baykal, "Belediyeyi CHP'den
devralmadı. Partiler ve kavramlar konusunda daha özenli hareket
etmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. MAAŞ NAZİRESİ
Erdoğan'ın yaklaşık 6 milyar liralık maaşla geçinemediği yönündeki
açıklaması hatırlatılarak, kendisinin ne kadar maaş aldığının
sorulması üzerine Baykal, "Benim ve eşimin maaşları dışında hiçbir
gelirimiz sözkonusu değil. Kira gelirimiz de yok. Allah'a şükür
geçiniyoruz. Bir şikayetimiz yok" dedi. Baykal, maaşının miktarına
ilişkin bir açıklama yapmaktan kaçındı. Erdoğan'ın hem ticaret hem
de Başbakanlık yapmasının siyasi açıdan etik olmadığını savunan
Baykal, AB'de bu tür gelişmelerin yaşanmadığını söyledi. Anketlerde
CHP'nin oylarının yüzde 11 civarında çıkmasına ilişkin
değerlendirme yapmaktan geri duran Baykal, "Bu tür anketler daha
çok çıkar" demekle yetindi. Bir soru üzerine miting yapacaklarını
belirten Baykal, sayı vermeyerek, bu konudaki çalışmaların
sürdüğünü dile getirdi. Sigaraya zam yapılmasını da eleştiren
Baykal, sözkonusu zammın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın isteği
üzerine yapıldığını savundu. Unakıtan'ın bütçedeki açığı kapatmak
için sigara üreticisi özel şirketlere çağrı yaptığını ileri süren
Baykal, "Sigaraya zam maliyete ve tütüne göre yapılıyor. Buna yeni
bir şey daha eklendi. O da, Maliye Bakanı'nın bütçedeki açığı
kapatma girişimi" dedi. Basınla ilgili Meclis'te genel bir görüşme
istemelerine ilişkin bir soru üzerine Baykal, hükümeti basın
özgürlüğünü ortadan kaldıran ekonomik girişimlerde bulunmakla
suçladı.