Temel Karamollaoğlu yazı kaleme aldı: Saadet Partisi’nin çizgisi Erbakan’ın çizgisidir
Abone olSaadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Necmettin Erbakan'ın vefatının 10. yılında Milli Gazete'de yazı kaleme aldı. Karamollaoğlu, yazısında "Bugün de bir kez daha üzerine basarak belirtmek isterim ki; Saadet Partisi’nin çizgisi Erbakan’ın çizgisidir" ifadesini kullandı.
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, sözlerinin
başında Milli Görüş'ün eski lideri Necmettin Erbakan'ı
vefatının 10. yılında rahmet, minnet ve şükranla andığını
belirterek "Zaman ilerledikçe bir ilim, fikir, aksiyon ve devlet
adamı olarak Erbakan’ın ufkunu, vizyonunu, azmini, mücadelesini ve
asaletini çok daha iyi anlıyoruz" diye yazdı.
Karamollaoğlu, "Geçen her gün, yaşanan her olay, tecrübe ettiğimiz her gelişme onun mücadelesini daha anlamlı ve daha önemli hale getiriyor. O, hayatı boyunca hakkın hakimiyeti için çalıştı. İyinin, doğrunun, güzelin, faydalının mücadelesini verdi. Küçük hesapların değil, büyük hedeflerin insanı oldu" ifadesini kullandı.
"Neydi bu hedefler?"
Ardından "Neydi bu hedefler?" diye soran Karamollaoğlu, bunları şöyle sıraladı: Birinci aşamada: Yaşanabilir bir Türkiye’yi kurmak... İkinci aşamada; böylece, yeniden büyük Türkiye’yi oluşturmak... Üçüncü aşamada ise yeni bir dünya inşa etmek.
Bu hedefler dikkate alındığında Milli Görüş hareketinin, sadece
organize bir siyasal çalışma değil, bütün insanlığın saadetini
hedefleyen küresel bir medeniyet mücadelesi olduğu görüşünü dile
getiren Karamollaoğlu, "Hiçbir zaman bu hedeflerden taviz
vermeyen Milli Görüş’ün inançlı kadroları, ortaya koydukları çaba
ile gerek ülkemizin gerekse İslam âleminin siyasal, sosyal,
ekonomik ve toplumsal dönüşümlerine öncülük etmiştir" diye
yazdı.
Karamollaoğlu, yazısına şöyle devam etti: Maddi ve manevi kalkınmanın, yerli ve milli duruşun, üreten bir ekonominin, birlik ve beraberliğin, adil bir düzenin tavizsiz savunucusu olmuştur. Bugün bu mücadelenin adı ve adresi Saadet Partisi’dir.
1969 yılında Bağımsızlar Hareketi ile başlayan, Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi ve Fazilet Partisi ile devam eden bu çaba, bugün de aynı ilke ve prensiplerle Saadet Partisi tarafından sürdürülmektedir. Bugün de bir kez daha üzerine basarak belirtmek isterim ki; Saadet Partisi’nin çizgisi Erbakan’ın çizgisidir.
'Bugün Milli Görüşçü olmanın tek ölçüsü Saadet Partili olmaktır'
Bugün Milli Görüşçü olmanın tek ölçüsü Saadet Partili olmaktır. Erbakan, Milli Görüş’ün temel ilkelerini açık bir tarzda ortaya koymuş ama hiçbir zaman, hiç kimseyi ötekileştirmemiştir. İnancı, düşüncesi, partisi, yaşam tarzı ne olursa olsun herkesi bu ülkenin bir ferdi, bu vatanın bir zenginliği olarak görmüştür.
Siyasi rakiplerini düşman olarak görmemiş, onları ihanetle suçlamamıştır. Bu ülkeye hizmet etmek için herkesle görüşmüş, herkesle bir araya gelmiş, ülkenin istikbalini her daim kendi siyasi ikbalinin önünde tutmuştur. Bugün de Saadet Partisi aynı yaklaşımla hareket etmekte, 'hayra motor şerre fren olma' görevini hakkıyla yerine getirebilmenin mücadelesini vermektedir.
"Kutuplaşmanın değil kucaklaşmanın teminatı"
Saadet Partisi'nin kardeşliğin, birlik ve beraberliğin, kutuplaşmanın değil kucaklaşmanın teminatı olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
Saadet Partisi; yolsuzluğun, israfın, rüşvetin, adam kayırmanın olmadığı, yetim hakkının yenmediği bir Türkiye’nin teminatıdır. Saadet Partisi; zenginin, zadegânın değil, fakir fukaranın hakkının korunduğu bir Türkiye’nin teminatıdır. Saadet Partisi; işçinin, memurun, emeklinin, asgari ücretlinin yüzünün güldüğü müreffeh bir Türkiye’nin teminatıdır.
Saadet Partisi; çiftçinin, esnafın, emekçinin yanındadır. Saadet Partisi; yaşanabilir Türkiye’nin, yeniden büyük Türkiye’nin, yeni bir dünyanın teminatıdır. Çünkü Saadet Partisi; siyaseti mevki ve makam için değil, Allah rızası için yapan, tertemiz bir kadronun adıdır.
Bu kadronun tek bir derdi vardır; o da bu ülkeye, bu millete olan aşkıdır, sevdasıdır. Bu duygu ve düşüncelerle bütün kardeşlerime selam ve muhabbetlerimi sunuyor; Erbakan Hocamız başta olmak üzere, ebediyete irtihal etmiş bütün büyüklerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Şüphesiz ki zafer inananlarındır ve zafer yakındır.