Tello Beşiktaşa aşık
Abone olSiyah beyazlı oyuncu Tello, merak edilen her şeyi Tam Saha'ya anlattı.
Beşiktaş'ın Şilili futbolcusu Rodrigo Alvaro Tello, 6-7 yıl daha
futbol oynamayı düşündüğünü ve bu süreyi Beşiktaş'ta geçirmek
istediğini söyledi.
Tello, Futbol Federasyonu'nun aylık resmi yayın organı Tam Saha'nın
ocak sayısında yer alan röportajında, Beşiktaş'taki ortamın çok
hoşuna gittiğini ve ailesiyle burada çok mutlu olduğunu
belirtti.
İSPANYA YERİNE BEŞİKTAŞ'I SEÇTİM
Beşiktaş'tan önce İspanya Ligi'nden Osasuna, Recreativo Huelva ve
Atletico Madrid'den teklifler aldığını belirten Tello, şöyle
konuştu: "Portekiz'in dışında bir ülkede futbol hayatımı
sürdürmek istedim. Bu noktada Beşiktaş'ın teklifi karşıma çıktı. Bu
benim için gerçek anlamda bir değişiklikti ve buraya geldiğim için
hiç de pişman değilim.''
İSTANBUL ÇOK ÖZEL BİR ŞEHİR
Tello, kafasında canlandırdığı Türkiye imajıyla İstanbul'a
geldikten sonra karşılaştıkları arasında ne gibi farklar
bulunduğunun sorulması üzerine, şunları kaydetit: ''Tabii ki
Beşiktaş'ın profesyonel bir takım olduğunu düşünüyordum ama buraya
geldikten sonra pozitif yönde şaşırdım. Buradaki insanların bu
kadar profesyonel ve tesislerin futbol için bu kadar uygun
olabileceğini tahmin etmiyordum açıkçası. Buradaki çalışma ortamı
bugüne kadar gördüğüm birçok takımın çok üzerinde. Bir de
İstanbul'un büyük ve keyifle yaşanabilir bir şehir olduğunu
biliyordum. Zaten bana anlatılanlar da İstanbul'un çok özel bir
şehir olduğuydu. Doğrusunu söylemek gerekirse İstanbul'u tıpkı bana
anlatıldığı gibi buldum.''
''ASİST YAPAN BİR OYUNCUYUM''
Portekiz'de oynadığı dönemde bir sezonda en fazla 2 gol attığının,
Türkiye'de ise henüz ligin ilk yarısında bu rakamı geçtiğinin
hatırlatılması üzerine Tello, ''Bir futbolcunun beslendiği şey
sürekliliktir. Süreklilik kazandığınızda performansınız da artıyor.
Ben normalde golcü pozisyonunda oynayan değil asist yapan bir
oyuncuyum. Ama rakip müsaade ederse elbette gol atmak da çok işime
gelir. Eğer sezon boyunca 7-8 golü bulabiliyorsam benim açımdan
müthiş bir şey olur'' dedi.
ROBERTO CARLOS VE DİĞERLERİ
Tello, kendi mevkisinde dünyada ve Türkiye'de beğendiği futbolcular
konusunda ise, şöyle konuştu: ''Roberto Carlos özellikle son 10
yıldır sol kanadı çok iyi kullanan bir oyuncu. Topa çok iyi
vuruyor, oyunu iyi görüyor. Sadece benim için değil, sol tarafta
oynayan birçok oyuncu için iyi bir referans olabilir. Bu arada
çocukluğumda Şili'de Alex'e karşı oynadım. O da beğendiğim
oyunculardan birisi. Türk oyunculara bakarsak, İlhan Mansız
forvette çok agresif, çok hırslı, topun üzerine giden bir oyuncuydu
ve benim o dönemde en beğendiğim futbolculardan birisiydi. Şimdi de
Nihat Kahveci var. Mükemmel bir sezon yaşıyor ve onu da hayranlıkla
izliyorum.''
RÜŞTÜ İLE KARŞILAŞMAK SÜRPRİZ OLDU
Rodrigo Alvaro Tello, takım arkadaşlarıyla ilgili bir soruyu da
şöyle yanıtladı: ''Genel olarak tüm arkadaşlarımdan etkilendim
diyebilirim. Ama siz de kabul edersiniz ki aynı dili konuştuğumuz
için Delgado, Higuain ve burada sonradan tanışmamıza rağmen, çok
iyi bir insan ve oyuncu olan Cisse ile daha yakın olduğumu
söyleyebilirim. Ayrıca 2002 Dünya Kupası'nda izlediğim ve o günden
beri de takip ettiğim bir kaleci olan Rüştü ile Beşiktaş'ta
karşılaşmak benim için hoş bir sürpriz oldu. Kendisi kesinlikle çok
büyük bir kaleci. Ama başa dönerek şunu söyleyebilirim ki, yaş veya
kariyer gözetmeksizin takımdaki tüm arkadaşlarımla son derece iyi
anlaşıyorum.''
''TARAFTARIN BİR EŞİ YOK''
Şilili futbolcu, ''Beşiktaş taraftarını daha önce oynadığın diğer
takımların taraftarlarıyla kıyaslayabilir misin?'' sorusuna ise, şu
yanıtı verdi: ''Böyle bir kıyaslama kesinlikle mümkün değil. Çünkü
onların dünyada bir eşinin daha olduğunu düşünmüyorum. Sadece şunu
söyleyebilirim, tarz ve yapı olarak Arjantin'dekilere benziyorlar.
Bunları Beşiktaş'ta oynadığım için söylemiyorum. Bu sözlerime İnönü
Stadı'ndaki atmosferi yaşayan herkesin katılacağına inanıyorum.
Şunu söyleyebilirim ki onlar çok özel.''
Beşiktaş taraftarının kendisini çok sevdiğinin belirtilmesi üzerine
Tello, ''Beni dediğiniz kadar seviyorlarsa ne mutlu bana. Çünkü
takımına bu kadar bağlı ve ünü dünyaya yayılmış bir taraftar grubu
tarafından sevilmek, insana ancak gurur verir. Ben de onları en az
beni sevdikleri kadar seviyorum diyebilirim. Sahaya çıktığımda
tezahüratlarında ve şarkılarında ismimi söylemeleri beni gerçekten
o maça çok iyi motive ediyor. Ben sadece işimi iyi yapmaya
çalışıyorum. Galiba onlar da bunu iyi yaptığımı gördükleri için
beni seviyor'' şeklinde konuştu.