Televizyonlar, RTÜK'ü üzüyor

İlker Sarıer, başlıklı yazısında RTÜK'ü hicivli bir dille eleştirdi...


atv'yi çok ayıpladım. Canımız ciğerimiz, psikoloji bekçimiz, haber süzgeçimiz, RTÜK'ümüzü fena halde üzmüş, incitmiş...
RTÜK gibi, dünyada eşi bulunmayacak bir resmi kuruluşumuzu nasıl olur da üzer şu atv, anlamakta güçlük çekerim. Sadece atv de değil, hemen bütün televizyonlar söz birliği etmişler gibi sinir sistemi bırakmadılar RTÜK'te. Hangi birine yetişsin zavallılar?
Münafıklıktan geri durmayan atv haber merkezi, 21 Eylül günü saat 13.00'te Gün Ortası haber programında, Irak'ta, Türkler'e ve başka uluslardan insanlara yönelik terör olaylarını göstermiş...
Bununla da kalmamış, Irak'ta Türkler'e yönelik şiddet eylemleri artıyor, Musul kenti yakınlarında bir kamyon şoförü öldürüldü, bir Türk şoför de yaralandı, demiş. İki gün önce kaçırılan 10 Türk şoför için verilen 10 günlük sürenin de hızla dolduğunu söylemiş. Bu yayın üzerine psikolojileri bozulan RTÜK üyeleri, atv'ye bir uyarı cezası kesmişler. Gerekçesi de şöyle:
Irak'ta milliyet farkı gözetmeksizin rehin alınan kişilere, uyguladıkları yasadışı davranışlarla gündeme gelme ve insanları sindirme politikası güden örgütlerin haberlerde sıklıkla yer almasının, istemeden ya da farkında olmadan propaganda yapmalarına yardımcı olunabileceği, bu tutumun da bütün izleyicilerin psikolojilerini bozabileceği göz önüne alınarak, televizyonun uyarılmasına karar verilmiştir.
Orada kıtır kıtır adam kesiyorlar, bizim RTÜK olayı yasadışı davranış olarak niteliyor, ama şimdi biz bu konuyu geçelim.
Bence RTÜK doğru düşünüyor.
Ne diye öldürülecek Türk şoförlerin görüntülerini yayınlıyorsunuz kardeşim?
Ne diye, örgütlerden söz ediyorsunuz? Ne diye terörden dem vuruyorsunuz? Ve hatta ne diye yaralı Iraklı'yı öldüren Amerikan askerinin cinayetini gösteriyorsunuz ekranlarda?
Bütün dünyada bu görüntüler yayınlanıyor diye hemen bahane uydurmayın... RTÜK bu görüntülerin sinir bozduğunu söylüyorsa bozuyordur. Siz RTÜK'ten daha iyi mi bileceksiniz? Ne biçim gazetecilersiniz siz?
Yani bir gazeteci meydana gelen olayları ille de olduğu gibi yansıtmak zorunda mıdır? Hiç mi kafanız çalışmıyor?
Elinize ulaşan görüntüleri, hiç kimsenin bir şey anlayamayacağı kadar mozaikleyip, üzerine de şöyle bir haber bindirseniz günaha mı girersiniz?
Dün Irak'tan edindiğimiz bilgilere göre yine tatsız tuzsuz bir şeyler olmuş. Galiba birilerini yine rehin tutuyorlarmış. Aralarında galiba Türk şoförler de varmış ama kesin değil, yani kafanıza takıp da psikolojinizi bozmayın. Biz de zaten verdiğimiz bu haberden emin değiliz, belki de dedikoducu birilerinin uydurduğu şeylerdir. Sevgili izleyiciler siz, sabahtan başlayan göbek atma programlarına takılın, akşamları da yerli dizilere yazılın, bu gibi sinir bozucu haberlerden uzak durun
Haber komiseri abilerimiz zaten kıl kapıyorlar. İkide bir uyarı, kapatma cezası gönderiyorlar. İlle de vatandaşa haber duyuracağız, insanların haber alma hakkı en temel anayasal haklardandır derken, ceza yemekten bıktık usandık. Alın işte size şeker gibi haber! Sonuçta, Irak'ta bir şeyler döndüğünü duyurmuş olmadık mı, olduk...
Bu arada RTÜK'e saygıda da kusur etmemiş olduk. Ama siz ille de gerçek haber isteriz diyorsanız, açın yabancı TV'leri, öğrenin öğreneceğinizi, bizden bu kadar!..
Bizim için RTÜK ile uyum önce gelir, habercilik arkadan gelir... Hatta hiç gelmese de olur.


YAZI: İlker SARIER