Telegolde edepsiz kavgası
Abone ol'Telegol' programı yine ekranlarda istenmeyen diyaloglara sahne oldu! Yorumcular birbirine girdi! Kavga, reklam arasına girilerek durduruldu.
İNTERNETHABER
Kanaltürk'te yayınlanan 'Telegol' programı yine
ekranlarda istenmeyen diyaloglara sahne oldu!.. Programın iki
yorumcusu Ahmet Çakar ile Sinan Engin ağız dalaşına girerken, ikili
arasındaki gerginlik programa ara verilerek
yatıştırıldı.
Ahmet Çakar'ın, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ile
Futbol Federasyonu Milli Takımlardan Sorumlusu Levent Kızıl'la
ilgili düşüncelerini sert bir dille açıkladığı sırada Sinan Engin,
Çakar'ın düşüncelerine sert bir karşılık verdi.
Elini sürekli masaya vurarak ve bağırarak konuşan Sinan Engin,
'Edepsizsin Ahmet Çakar' derken; Sinan Engin'in bu
sözü üzerine sinirler iyice gerildi.
'Ağzını topla, edebe falan girme' diyerek karşılık
veren Ahmet Çakar'a, Sinan Engin bu kez 'Ben adama gününü
gösteririm' derken, stüdyoda esen soğuk rüzgarlar üzerine programın
yöneticisi Serhat Ulueren reklam arası vermek zorunda kaldı.
CANLI YAYINDAKİ 'EDEPSİZ' DİYALOGLAR DİĞER
SAYFADA...
Ahmet Çakar: Yazıklar olsun böyle
Federasyonumuz olduğu için.
Sinan Engin: Ya Hocam yapma Allah aşkına ya!
Bunlar ufak şeyler. Bu kadar temiz bir lig gördün mü sen ya!
Ahmet Çakar: Dört hafta önce hakemler için 'Dünya
Skandalı' demiyor muydun kardeşim?
Sinan Engin: Olabilir, kötü niyetli değiller, kötü
maç yönetiyorlar. Bunu senden daha iyi biliyorum.
Ahmet Çakar: Bu hakemler iyi niyetli diye altına
imza atar mısın?
Sinan Engin: Atarım
Ahmet Çakar: Geçmiş dönemde hakemler iyi niyetli
miydi?
Sinan Engin: İyi niyetli olmayanlar vardı.
Ahmet Çakar: O Hakemler şimdi görev yapmıyor
mu?
Sinan Engin: Hocam ya, çok küçük hataları
büyütüyorsun!
Ahmet Çakar, Mahmet Özdener ve Levent Kızıl'la ilgili bir şey
söyleyecekken, Sinan Engin araya giriyor...
Sinan Engin: Levent Kızıl deme hocam! Levent Kızıl
ne yapıyor? Milli Takımlar sorumlusu o.
Ahmet Çakar: Milli Takımlar sorumlusu olup bakkal
dükkanı mı işletiyor? Levent Kızıl Futbol Federasyonu binasında mı
kardeşim? Bunlar beş sene önce birbirlerine 'şike yaptın parayı
helikopterle götürdün' demedi mi? Bunların cibiliyetinde böylesine
şike olayları varsa daha ne bekliyorsunuz?
Sinan Engin: Nereden biliyorsun Hocam, gördün mü
gözünle? Bunlar ayıp şeyler ya! Ne gerek var böyle şeylere? Senin
de hakemliğinle ilgili bir sürü şeyler söylüyorlar bana...
Ahmet Çakar: Söylemiş olabilirler ispat
edecekler.
------------
Serhat Ulueren: Bu yıl Futbol Federasyonu sınıfta
mı kalmıştır diyorsunuz?
Ahmet Çakar: Yüz de yüz sınıfta kalmıştır.
Serhat Ulueren: Ama temiz bir lig olmuyor mu
hocam?
Ahmet Çakar: Nasıl temiz lig ya, bugün ikinci
ligde herkes yenmesi gerekeni yeniyor ya!
Stüdyoda ki gerginliğin artması üzerine, Serhat Ulueren, Sinan
Engin'i ve Ahmet Çakar'ı uyararak, 'Lütfen sözlerimizi daha
özenli seçelim' dedi. Bu lafın üstüne Ahmet Çakar;
"Bak Serhat, benim burada nasıl konuşacağımı, ne sen, ne
Sinan ne de kralı belirleyemez. Benim burda bağırarak çağırarak,
masalara yumrukları vurarak sözümü de kesemezsiniz"
dedi.
Bu sözler üzerine Sinan Engin, Ahmet Çakar'ın çok ağır
konuştuğunu belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü; "Ben masaya da
vururum, dekora da vururum kimse karışamaz.
Ahmet Çakar: Masaya vurursan ya elin ağrır, ya da
masa kırılır.
Sinan Engin: Sen dikkat et de senin bir yerin
ağrımasın. Burada öyle racon kereserek konuşamazsın Hocam! Burası
televizyon...
Ahmet Çakar: Ben burada kime nasıl istiyorsam öyle
hitap ederim. Mahkemeler açık. 'Ey Mahmut Özdener, ey Levent Kızıl,
birbirinize şike suçlaması yaptınız futbolun başına geldiniz'
diyorum. Var mı arkasını diyen!
Sinan Engin: Niye oy verdin ozaman?
Ahmet Çakar: Elim kırılsaydı da vermeseydim.
Bundan sonra benden oy alırlar...
Sinan Engin: Hocam sen efendi admsın, doktor
adamsın, böyle racon ağızlarından uzak dur. İnsanları güzel
eleştir.
Ahmet Çakar: O zaman daha güzel konuşayım.
'Ey Mahmur Özdener, Ey Levent Kızıl Türk futbolunun içine
etmeyin! Ben tahrik etmeyin o zaman daha kötü şeyler çıkar
ağzımdan.
Sinan Engin: Ne tahriği Hocam, sen de o zaman daha
'edepli' konuş.
Ahmet Çakar: Bana bak Sinan! Edebi senden
öğrenecek halim yok.
Sinan Engin: Evet hoca benden öğreneceksin edebi!
Benim canımı sıkma hoca akıllı ol!
Ahmet Çakar: Canını sıksam ne olur Sinan?
Sinan Engin: Birazdan görürsün ne olacağını! Sana
ben edebi öğreteceğim.
Bu sözlerin ardından tartışma daha da büyüyünce Serhat
Ulueren çözümü reklam arası vermekte buluyor...