Telefonu çaldırmak. Uzun bir süreden sonra yeniden çevrimdışı olmanın verdiği garip his ve ardından telefonda depolanan fotoğrafların, videoların, dokümanların, rehberdeki kişilerin ve sosyal ağ hesaplarının bir yabancının eline geçmiş olduğunun fark edilmesi Son derece vahim ve herkesin başına gelebilecek bir olay. Ancak dünyanın sonu değil. Akıllı telefonların yanı sıra, günümüzde tabletler de bir hayli yaygınlaştı ve doğal olarak bir şekilde bunları da kaybediyor veya çaldırıyoruz. Peki, çalınan mobil cihazın nerede olduğunu öğrenmenin bir yolu yok mu? Aslına bakarsan çok daha fazlası var. Cihazının nerede olduğunu, kim tarafından kullanıldığını hatta o an cihazını kullanarak hangi fotoğraf ve videoların çekildiğini öğrenebilirsin. Ancak tüm bunlar için, iş işten geçmeden önce birkaç önlem almalısın. Alman gereken önlemler üç aşağı beş yukarı aynıyken, kullanacağın uygulamaların bazıları mobil cihazının işletim sistemine göre farklılık gösteriyor. Mobil cihazın nerede? Mobil cihazını kaybettiğini fark ettikten sonra, onun nerede olduğunu bulmaya ihtiyaç duyacaksın. Bu yüzden, önceliği bu işlevi yerine getiren uygulamalara vermelisin. Android işletim sistemi ile çalışan bir cihaz kullanıyorsan, Google Play’den Android Device Manager‘ı indirip kurman gerekiyor. iCihaz kullanıyorsan da, Find My iPhone özelliğini kullanmak için ihtiyaç duyduğun iCloud hesabını etkinleştirmen ve ilgili cihaza uygulamayı kurman gerekiyor. Eğer iCloud’u nasıl kuracağını bilmiyorsan, buradan detaylı bilgiye ulaşabilirsin. Bu uygulamalar, telefonunun veya tabletinin nerede olduğunu harita üzerinde göstermenin yanı sıra, cihazını uzaktan kilitleyebilmeni ve içerisindeki tüm bilgileri silmeni de mümkün kılıyor. Mobil cihazın kimde? Mobil cihazının nerede olduğunu harita üzerinde görüyorsun; bu sayede, cihazın çalındı mı yoksa gittiğin bir yerde mi unuttun anlayabilirsin. Cihazın hareket halinde mi? Demek ki birisi cihazını buldu. Şimdi önünde iki ihtimal var; birisi cihazını çaldı ya da buldu. Bunu anlamanın yolu ise basit; cihazın telefon ise kendi numaranı ara ve telefonu açan kişiye nerede buluşup cihazını geri alabileceğini sor. Tabletse de kendi Hangouts veya Facebook hesabına ileti gönderip aynı soruyu sorabilirsin. Eğer çağrın yanıtlanmazsa, harekete geçmenin vakti gelmiş demektir. Hırsızın kim olduğunu bulmak için, iş işten geçmeden cihazına bir uygulama indirmen gerekiyor. iCihazın için ‘iCaughtU!‘, Android’li cihazın için ise ‘Hidden Eye‘ isimli uygulamayı tercih edebilirsin. Bu uygulamalar, kilit ekranına yanlış parola girildiğinde, mobil cihazı açmak isteyen kişinin fotoğrafını çekiyor ve daha önceden belirlediğin e-posta adresine gönderiyor. Şu an elinde mobil cihazının nerede olduğunun bilgisi ve çalan kişinin fotoğrafı var. Polisin işini bir hayli kolaylaştırdın; şimdi 155′i arayıp bu bilgileri onlarla paylaşabilirsin. Hırsız nelerden hoşlanıyor? Diyelim ki çalınan cihazına üzülmüyorsun ve sana geri ulaştırılması gibi de bir derdin yok. O zaman; bir yabancının yani hırsızın hayatını bir film gibi izleyebilirsin. Dünyanın en ünlü bulut depolama servislerinden Dropbox‘ı cihazına kurarak, uygulamaya çektiğin tüm fotoğraf ve videoları otomatik olarak bulutta yedekleme talimatı ver. Şayet mobil cihazın çalınır ve çalan kişi cihazını kullanmak isterse, çektiği tüm fotoğraf ve videolar bilgisayarında da kurulu olan Dropbox’a gönderilecek. Kulağa her ne kadar çılgınca gelse de, bu daha önce yaşandı. İbiza’da tatil yaparken telefonunu kaybeden kadın, telefonu çalan Hafid isimli gencin çektiği fotoğraf ve videoları ‘Life of a Stranger Who Stole My Phone’ (Telefonumu Çalan Yabancının Yaşamı) adında, büyük ilgi gören bir bloga dönüştürdü. Hafid ve ev arkadaşları Ali ile Abdullah’ın maceraları 21 bin kişi tarafından takip ediliyor.