Telefonların nerdeyse tamamı ithal

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, geçen yıl IMEI numarası verilen yaklaşık 16 milyon telefonunun neredeyse tümünün ithal olduğunu belirterek, Türkiye'de üretilecek cep telefonlarına teşvik sağlanmasına yönelik bir düzenlemenin hazırlandığını ve torba yasa tasarısına konulduğunu bildirdi. Acarer, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu İkinci Başkanı Ayhan Beydoğan ile BTK'nın geçen yıl yaptığı bu yılki iş planında yer alan çalışmalara ilişkin Kurumda basın toplantısı düzenledi.

2009 yılında yaşanan global krizde Türkiye'de büyüyen sektörlerin başında bilgi iletişim teknolojilerinin geldiğini belirten Acarer, ''Sektörün geçen yılki büyüme oranı yüzde 6 civarındaydı. Sektör büyüklüğü 2010 sonu itibarıyla 35 milyar dolara ulaştı'' diye konuştu.

Sabit telefon abone sayısının geçen yıl azaldığını, mobil telefon abone sayısında ise numara taşımayla birlikte durağanlık başladığını anlatan Acarer, Türkiye'de 62 milyon mobil abone bulunduğunu ifade ederek, ''Penetrasyon oranı bazı ülkelerde yüzde 100. Ancak bu durum ancak bir abonede birden çok simkart bulunması halinde olabilir. Türkiye'de numara taşıma sisteminin sağlıklı çalışması, abonelerin tek bir operatör kullanması birden çok simkart kullanımının önüne geçti. Türkiye'de 55 milyon abone olduğuna inanıyorum'' şeklinde konuştu.

Acarer, mobil görüşme süresinde Avrupa'da 3. sırada bulunan Türkiye'nin 239 dakikalık görüşme süresini artırarak bu yıl birinci sıraya yerleşebileceğini kaydetti.

24.7 MİLYON MOBİL ABONE NUMARASINI TAŞIDI

Numara taşıma uygulamasında Türkiye'nin çok başarılı olduğuna dikkati çeken Acarer, bugüne kadar 24.7 milyon mobil abonenin numarasını taşıdığını, bu durumun işletmecilerin uygun tarifeler sunması ve uygulama için bir ücret talep etmemesi sayesinde gerçekleştiğini söyledi.

Genişbant abone sayısının geçen yıl 8.45 milyona çıktığını ifade eden Acarer, şöyle devam etti:

''3G mobil genişbantta çok büyük artış var. AB ülkelerinde genişbant penetrasyon oranı yüzde 48, Türkiye'de yüzde 45. Türkiye'nin bu konuda AB'nin çok gerisinde olduğu iddiası gerçeği yansıtmıyor. Çünkü Türkiye'de hanedeki insan sayısı ortalaması 4 iken, Avrupa'da 2'nin altında. Genişbant kullanan insan sayısı Avrupa ile hemen hemen aynı.''

Acarer, bu yıl Türkiye'de bilgi iletişim sektöründe yüzde 10 büyüme beklendiğini kaydetti.

SERVİS SAĞLAYICI 3 SAATTE DEĞİŞTİRİLİYOR

Acarer, Kurul'un geçen yıl düzenleyici mahiyette 367 karar aldığını ve bunları internet sitesinden yayınladığını bildirdi.

Türkiye'de yürürlüğe giren Tüketici Hakları Yönetmeliği ile sektöre yönelik önemli gelişmelerin yaşandığını belirten Acarer, bu kapsamda faturalara üst sınır getirilmesi, mobil hizmetlerde kotanın yüzde 80'ine veya yüzde 100'üne ulaşıldığında abonenin ücretsiz mesajla bilgilendirilmesinin yer aldığını anlattı.

Genişbant internette servis sağlayıcının değiştirilmesi için tanınan sürenin 11 günden 3 saate indirildiğini kaydeden Acarer, bunun tüketici açısından büyük bir gelişme olduğuna dikkati çekti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın, Türk Telekom toptan erişim ve arabağlantı hizmetleri konusunu çok önemsediğini ifade eden Acarer, ''Bu ücretlerde yüzde 48'e varan indirim temin edildi. Bu işten tüketici karlı çıktı'' dedi.

Yalın DSL'in tüketicilere 4-15 TL arasında avantaj sağladığını belirten Acarer, öte yandan abonelerin kontörden liraya geçiş sayesinde görüşme süresi ücretlerini öğrenebildiklerini kaydetti.

Acarer, BTK'nın Piyasa Gözetimi Laboratuvarının Avrupa'da ilk 5 arasında yer alabilecek kadar iyi durumda olduğunu ifade etti.

SES TRAFİĞİ GEÇEN YIL YÜZDE 10 ARTTI

Sabit arabağlantı ücretlerinde pek çok ülkede artış yaşandığına dikkati çeken Acarer, Türkiye'de bu ücretlerin bazılarının sabit kaldığını, yerel görüşme ücretlerinin ise yüzde 17 düştüğünü belirtti.

Acarer, mobil arabağlantı ücretlerinde yüzde 52'lik düşüş oluştuğunu, Avrupa Komisyonunun Avrupa Birliği ülkelerinde arabağlantı ücretinin 1 Avro sente kadar düşürülmesi yönünde önerisi bulunduğunu, BTK'nın da bunun üzerinde çalıştığını söyledi.

Türkiye'de geçen toplam ses trafiğinde yüzde 10 artış yaşandığını bildiren Acarer, SMS trafiğinde ise yüzde 52'lik artış olduğunu kaydederek, ''Türkiye, 2010'da daha çok konuşan ülke oldu ve daha çok ücret de ödemedi'' dedi.

Operatörlerin abone başına aylık geliri (ARPU) değerlerinde 2009 yılına göre 2010'un üçüncü çeyreğinde bütün işletmelerde artış yaşandığını ifade eden Acarer, öte yandan operatörlerin ARPU gelirlerinin birbirlerine yaklaştığını ve bu durumun dengesizliği ortadan kaldırdığını bildirdi.

Sabit telefonlarda taşınan numara sayısının 2009'da 138 iken, geçen yıl 26 bini aştığını, bu yılın ilk 24 gününde ise 31 bin 301'e ulaştığını kaydeden Acarer, yıl sonunda bu rakamın daha da artacağını belirtti.

2010'da kaydedilen IMEI sayısının 15 milyon 936 bin 78 olduğunu bildiren Acarer, ''Beyaz listedeki telefon sayısı 132 milyon 58 bin 36. Bugüne kadar haberleşmeye kapatılan, 'kara listeye'' alınan telefon sayısı 14 milyon 381 bin 279'' dedi.

Yaklaşık 16 milyon telefonunun neredeyse tümünün ithal olduğunu, Türkiye'de üretilen cep telefonu sayısının bir milyona bile ulaşmadığını kaydeden Acarer, ''Bunların yüzde 20'sini Türkiye'de üretirseniz 3.2 milyon telefon eder. 100 dolardan satılsa milyonlarca dolar kazanç elde edilir. Cep telefonu ithalatına ilişkin bir sınırlama ya da düzenleme yok ama Türkiye'de üretilecek cep telefonlarına teşvik sağlanmasına yönelik bir düzenleme hazırlandı ve torba kanuna konuldu. Bantta üretilen cihazlara teşvik verilmesiyle Türkiye'de üretim patlaması yaşanacağına inanıyorum. Bu düzenleme içerisinde yerli ürünlerin standardizasyon ve sertifikasyonları da yer alacak'' diye konuştu.

ŞİKAYETLERİN ÇOĞU FATURA VE TARİFELERDEN

BTK'ya geçen yıl 6 bin 911 şikayet geldiğini bildiren Acarer, bunların çoğunun faturalar, tarifeler ve internet hizmetlerine ilişkin olduğunu kaydetti.

2011'de özellikle denetim konusunu ön planda tutacaklarını belirten Acarer, ''66 ilde elektromanyetik alan ölçümü tamamlandı. Kalan 15 ilde de bu yöndeki çalışmalar devam ediyor. Sonuçlanınca Türkiye'nin elektromanyetik alan haritası çıkarılacak. Şu ana kadar yapılan incelemelerde Türkiye'nin hiç bir ilinde sınırların üzerinde elektromanyetik alan şiddeti tespit edilmedi. Tespit etsek gereğini yapardık'' şeklinde konuştu.

Türkiye'de internet içeriklerine ilişkin şikayetlerinin çoğunun müstehcenlik ve çocuk istismarı nedenleriyle yapıldığını ifade eden Acarer, şikayet edilen sitelerin yüzde 97'sinin uyar-kaldır yöntemiyle içeriklerini kaldırdıklarını, sadece yüzde 3'ünün erişiminin engellendiğini bildirdi.

Acarer, erişimi engellemelerin yüzde 51'inin müstehcenlik, yüzde 44'ünün ise çocukların cinsel istismarı nedeniyle gerçekleştiğini kaydetti. Acarer, ''Çocukların cinsel istismarına yönelik içerik barındıran siteler Türkiye'den yayın yapıyor ama Türkiye'de üretilen videolar değil, bunların kaynakları, içerikleri yurtdışından. Bu konuda özellikle Güney Amerika ülkeleri başı çekiyor. Maalesef daha önceki yılların rakamlarına bakıldığında bu konuda artış görülüyor. Bu yıl sonunda daha vahim sonuçlarla karşılaşacağız'' dedi.

Acarer, uyar-kaldır yöntemini en çok kullanan sitelerin başında Facebook'un geldiğini belirterek, bu internet sitesiyle herhangi bir sorun yaşamadıklarını vurguladı.

''GSM KAPSAMA ALANLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ''

Bu yıl gerçekleştirecekleri faaliyetlere ilişkin de bilgi veren Acarer, acil yardım çağrı hizmetlerine ilişkin usul ve esasları yapılandıracaklarını, 3G ARGE yatırımlarını denetleyeceklerini, tarife şeffaflığı çalışmaları gerçekleştireceklerini, 450-470 Mhz bandı boşaltımı için çalışacaklarını ve Ulaştırma Bakanlığı ile GSM kapsama alanlarının iyileştirilmesi ile genişletilmesi çalışmalarında bulunacaklarını bildirdi.

Bilgi iletişim sektöründe mevcut ve yeni çağrı merkezlerinin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine kaydırılmasını hedeflediklerini belirten Acarer, görev alanlarında olmamasına rağmen çağrı merkezlerine ilişkin sorunların çözüme ulaştırılması için yapılması gerekenleri ortaya koyan bir rapor hazırlığı içerisinde olduklarını ifade etti.

Acarer, baz istasyonlarına ilişkin bazı yerel idarelerce alınan kararlar bulunduğunu hatırlatarak, ''Bu kararlar tehlikeli boyutlara geldi. Türkiye'nin bilişim altyapısını dinamitliyor. Yerel otoriteler tazminat davalarına muhatap olabilirler. Haberleşme anayasal bir haktır. Bu hakkı engellediğinizde anayasal bir suç işlemiş durumda olursunuz. Yasal yollardan mücadele etmeye devam edeceğiz. Kurumun çalışmalarına güvenilmesini, saygı duyulmasını istiyorum'' değerlendirmesinde bulundu.

Siber kolluk güçlerinin oluşturulmasının önem taşıdığını ifade eden Acarer, siber güvenlik konusunun ''kırmızı kitap''ta yer aldığını kaydetti.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu 2. Başkanı Ayhan Beydoğan da sanal mobil işletmeciliği için 28 lisans alındığını, bunların sadece birinin numara aldığını söyledi