Telefon melodisi başına bela oldu

7 gün cezaevinde yattıktan sonra iyi hal ve sabıkasızlıktan dolayı tahliye olan şoför Mehmet Özgen, 450 milyon lira para cezasına çarptırılırken, 2 ay görevden uzaklaştırıldı. Halksızlığa uğradığını söyleyen şoför, yinede hakkını adalet de arayacağını söyledi. İddiaya göre olay, 22 Eylül tarihinde Erdemli Adliyesi'nde yaşandı. Savcı Orhan Kapıcı, sabah saatlerinde evinden gelerek Hükümet Konağı'nın 1. katındaki adliye binasının içinde yer alan odasına geçti. Savcı, odasında bulunduğu sırada koridorda bulunan şoför Mehmet Özgen'in (45) telefonu bülbül sesi içeren melodisiyle çaldı. Melodi sesini odasında duyan savcı, polis aracılığı ile şoför Özgen'i içeriye çağırdı. İddiaya göre savcı Orhan Kapıcı, şoför Mehmet Özgen'e, "Sen kamyon şoförü müsün? Telefonu böyle çaldırıyorsun?" diye çıkıştı. Bu sırada, Özgen'in, kendisine karşı çıkarak hakaret ettiğini düşünen savcı Orhan Kapıcı, zile basarak odasına polis çağırdı. Hakkında görevli savcıya el kol hareketleri yapıp, hakaret etmek suçundan işlem yapılan 1 çocuk babası şoför Mehmet Özgen, mahkemece tutuklanarak Erdemli Ceza Evi'ne kondu. Telefonunda çalan bülbül melodisi yüzünden kendisini bir anda cezaevinde bulunan şoför Özgen için, oldukça hızlı bir yargılama gerçekleşti. Bir hafta süre ile Erdemli Cezaevi'nde tutuklu bulunan Özgen, dün ilk duruşmaya çıktı. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada ifadesi alınan Özgen, suçsuz olduğunu ve savcıya hakaret etmediğini söyledi. Ancak, mahkeme, Özgen'in suçlu bularak 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Duruşmadaki iyi hali göz önüne alınan Özgen'in cezası daha sonra sabıkası bulunmadığı için 450 milyon lira para cezasına çarptırılarak ertelendi. Özgen'in, 5 yıl içinde herhangi bir suçtan ceza alması durumunda ertelenen cezasının da infaz edileceği öğrenildi. Cezaevinden tahliye olduktan sonra evine dönen şoför Mehmet Özgen, olayın şoku içinde olduğunu söyledi. Tutuklanmasına neden olan olayın telefonundaki bülbül sesi melodisi olduğunu öne süren Özgen, olayı şöyle anlattı: "Sabah saat 08.30'da ben koridorda beklediğim sırada bir arkadaşım telefonla aradı. Ben de dışarı çıkıp konuştum. Ardından Savcı bey beni bir polis ile odasına çağırttı. Bana 'Sen kamyon şoförü müsün?' diye çıkıştı. Bende, kulağımın az duyduğunu, bu sese alıştırdığımı söylemeye çalıştım. Doktora gittiğimi ve hala ilaç kullandığımı belirttim. Sonra benden dışarıya çıkmamı istedi. Ben de kendisine, 'Neden çıkayım dışarı, hem çağırıyorsunuz, hem de bağırıyorsunuz. Bağırmanıza gerek yok' dedim. Bunun üzerine bir anda sinirlenerek zile bastı, polis içeriye girdi. Polise, 'Bu adamı al emniyete götür' dedi. O sırada gelen ekipte bulunan polisler koluma girince moralim çok bozuldu. Kendilerine, 'Ben hırsızlık mı? yaptım? Rüşvet mi yedim? Neden beni bu şekilde götürüyorsunuz' diye karşı çıktım. Onlarda, verilen emri yerine getirdiklerini söyleyerek, beni karakola götürdüler. Sabah karakola gittim akşam da cezaevine götürdüler." 1996 yılından beri adliye bünyesinde şoförlük yaptığını anlatan Mehmet Özgen, 3.5 yıldır şoförlüğünü yaptığı savcı ile aralarında daha önce hiç bir sürtüşmenin yaşanmadığını söyledi. Telefonunu göstererek, bu telefonda çalınan melodinin telefonun orijinal müziği olduğunu belirten Özgen, kulağındaki rahatsızlık nedeniyle sesinin yüksek olduğunu ve hala aynı melodiyi kullandığını kaydetti. Mağdur olduğunu ve 2 ay süreyle açığa alındığını ifade eden şoför, Savcı'ya hiçbir şekilde hakaret etmediğini belirtirken, yine adalete güvendiğini ve kararı avukatı aracılığı ile temyiz edip, hukuk mücadelesine devam edeceğini söyledi. Bu arada, Savcı Orhan Kapıcı ise olayla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı. Kapıcı, kendisi ile görüşmek isteyen gazetecilere işlerinin yoğunluğu nedeniyle uygun olmadığını belirtti.