Tele-kulak mahkemeye taşınıyor
Abone olABD'deki terör davalarının avukatları, Ulusal Güvenlik Ajansı'nın, terör örgütü El Kaide ile bağlantılı bazı kişilerin telefonlarını dinlemesini mahkemeye taşıyor
ABD'deki terör davalarının avukatları, Amerikan Ulusal Güvenlik
Ajansı'nın (NSA), terör örgütü El Kaide ile bağlantılı bazı
kişilerin telefonlarını yasalara aykırı olarak dinlediği
gerekçesiyle dava açmaya hazırlanıyor. Amerikan basınındaki
haberlere göre Florida, Ohio, Oregon ve Virginia'da açılması
beklenen davalar telekulak skandalını büyütürken, ABD Başkanı
George W. Bush yönetiminin mahkemelerde terör davalarında kazandığı
önemli başarıların bazılarını tehlikeye atabilir. Dava açmaya
hazırlanan avukatlar, müvekkillerinin Amerikan Ulusal Güvenlik
Ajansı tarafından izlemeye alınıp alınmadığını öğrenmek ve durum
buysa Amerikan hükümetinin, yargıçları ve avukatları yanlış
yönlendirebilecek bazı kritik bilgileri gizli tutup tutmadığını
ortaya çıkarmak istiyor. Virginia'daki Richmond Üniversitesi'nde
Hukuk Profesörü olan Carl Tobias, Amerikan hükümetinin, bu konudaki
tartışmalarda “yüksek düzeyde hassas materyal” gerekçesini
kullanmasının beklenebileceğini, ancak ulusal güvenlik
ihtiyaçlarıyla sanıkların haklarını dengeleyecek yasal
mekanizmaların bulunduğunu söyledi. Sivil haklar savunucuları,
yasal uzmanlar ve bazı kongre üyeleri, Bush'un, arama emri olmadan
güvenlik ajansının belli kişileri dinlemesine izin verme hakkı
bulunmadığını ifade ediyor. Beyaz Saray ve ABD Adalet Bakanlığı ise
sürdürülen uygulamanın yasal olduğunu savunuyor. Beyaz Saray
sözcülerinden Trent Duffy, NSA'in ülkede bazı ana telefon hatlarına
girerek olası terörist konuşmaları yakalamaya çalıştığı yönündeki
haberlerle ilgili konuşmaktan kaçındı. Ancak Duffy, “Bu sınırlı bir
program. Akşam yemeğinde ne var ya da küçükler ligiyle ilgili
düzenlemeleri içeren telefon konuşmalarından bahsetmiyoruz. Bu
izleme programları, trenleri, düğünleri, kiliseleri havaya uçurma
yönünde geçmişi olan çok kötü insanların telefon konuşmaları” dedi.
Duffy, Bush'un bu yönde yetki sahibi olduğuna inandığını ve bu
yetkisini anayasal hakkı çerçevesinde sınırlı bir programda
kullandığını, bu yönde Amerikan kongresine de bilgi verildiğini
kaydetti. Bush yönetimi yetkilileri, bu dinleme programı sayesinde,
Brooklyn Köprüsü'nü havaya uçurmayı planladığını itiraf eden
Ohio'daki El Kaide bağlantılı Iyman Faris ile İngiliz hedeflerini
bombalamayı planlayan Muhammed Cüneyd Babar'ın yakalanmasını örnek
gösteriyor. Virginia'daki bir davada, Müslüman akademisyen olan Ali
El Timimi'nin, 11 Eylül'ü takip eden günlerde terörizmle olası
bağlantısı gerekçe gösterilerek sorgulandığı, ancak Amerikan
hükümetinin, El Timimi'yi neden şüpheli olarak gördüğünü ortaya
koyamadığı ve büyük bir olasılıkla telefon dinleme yönteminin
kullanıldığı belirtiliyor. El Timimi, gençleri ABD'ye karşı
yurtdışında savaşa kışkırtmaktan suçlanıyor. El Timimi'nin avukatı
ise sanığın telefonlarının dinlenip dinlenmediğinin ortaya
çıkmasının kilit olduğu kanısını taşıyor.