H. Kübra Kocaoğlu- İnternethaber.com Dünyanın ilk liman şehirlerinden Yafa, muhteşem denizi ve Akdeniz iklimiyle insanı adeta büyülüyor. Dört mevsimin yaşandığı Yafa, doğal güzelliğinin yanında, tarihi ve mimari açıdan da oldukça zengin. Sizler için Yafa'da kısa bir gezinti yaptık. Bakalım sizler de beğenecek misiniz? Yafa tarih boyunca, Haçlılar, Emevi hükümdarı Selahaddin Eyyubi, Romalılar, Memlüklüler, Osmanlılar ve 1. Napolyon gibi pek çok devlet tarafından ele geçirildi. Yafa'nın bir liman şehri olarak gelişip, büyümesi ise 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun limanı koruma politikaları sonucunda başladı. Bugün pek çok milletten ve dinden insanın ziyaret ettiği bu şehrin merkezi; restorantlar, cafeler ve alışveriş mağazalarıyla oldukça renkli. Şehirde motorbisiklet ve bisiklet kullanımı oldukça yaygın. Yafa'nın Arnavut kaldırımlı dar sokaklarını gördüğünüzde bunun nedenini anlıyorsunuz. Bir çok binanın önünde bisikletler için park yerleri bulunuyor. Yafa'da mimari Ortadoğu ve Avrupa esintileri taşıyor. Taş binalardan oluşan kentte, Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin dini ve kültürel motiflerini görmek mümkün. Yafa'nın en görkemli tarihi eserlerinden birisi 2. Mahmut döneminde yaptırılan Mahmudiye Camii. Mahmudiye Camii, Ulu Camii adıyla da biliniyor. 1812 yılında yaptırılan bu camii, hem mimarisi hem de bahçesindeki rengarenk çiçeklerle insana büyük huzur veriyor. Akdeniz liman şehri olan Yafa'nın en çok portakalı meşhur. Zaten Yafa portakalları da adını buradan almış. Mahmudiye Camii'nin karşısında yer alan binalar. Külliye olarak inşa edilmiş Mahmudiye camii muhteşem bir mimariye sahip. 2. Mahmut tuğralı bu çeşme Yafa'nın en önemli tarihi eserlerinden birisi. Mahmudiye Camii Meydanda bulunan bir restorant. Şehrin merkezinde bir saat kulesi buluyor. Bu ihtişamlı saat kulesi Sultan Abdülhamit Han'ın tahta çıkışının 25. yılında yaptırılmış. İsrail'de Osmanlı döneminde dikilmiş yedi saat kulesinden birisidir. Yafa'nın en hareketli muhiti meydanda bulunan saat kulesinin etrafında bulunuyor. Daha çok zenginlerin yaşadığı bu muhit bir nevi Yafa'nın Nişantaşı. Yafa'da gezerken bir müzik markette Orhan Gencebay'ın fotoğrafına rastlıyorum. Mahmudiye Camii ile eski kışla binasının tam karşısında 18. yüzyılda yapılmış “Saraya Building” ismiyle anılan konak, Türk valisinin karargahı, yani “Mutasarrıflık” olarak kullanılmış. Restore edilerek “Yafa Türk Kültür Merkezi” olarak kullanılacak bu tarihi eserin restorasyonu şimdilik askıda.