Tekstilde yeni yıl alarmı: Binlerce kişi işsiz kalabilir
Abone olTekstil sektöründeki yavaşlama kapanmaları da getirdi. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya, konuyla ilişkin artık firmaların 'tamam mı, devam mı noktasında' olduğunu söyleyerek sektör içi daralmaya dikkat çekti.
TGSD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya, tekstil sektöründeki daralmaya dikkati çekerek, "120-130 bin kişi işini kaybedebilir" dedi. Kaya, firmaların 'artık tamam mı devam mı noktasında' olduğunu söyleyerek, "Piyasa ve diğer firmalarla konuştuğumuzda 2023’ün ilk altı ayı, benim öngörüme göre ilk 9 ay adet bazlı yüzde 30 civarında kapasite daralması yaşanacak. Fasona verilen tarafta bir yavaşlama var. Kapanmalar oradan başlayacak. Önümüzdeki dönemde o kapanmaları göreceğiz." ifadelerini kaydetti.
Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’a konuşan TGSD yöneticisi Kaya, özellikle iplik ve boyahane kısmında firma kapanmalarının başladığını, hazır giyim tarafında ise fason üretim tarafında kapanmalar yaşanabileceğini vurgulayarak, "Bir yıl önce yatırım yapalım deniyordu, şimdi bırakın yatırım yapmayı mevcudu korumanın zorlukları var. Devletin sektöre finans anlamında orta ve uzun vadede destek olması gerekiyor. Yenileme yatırımlarına ihtiyaç var. Artık firmalar tamam mı devam mı noktasına geldi" dedi.
Yılın sonuna geldik hazır giyim açısından nasıl geçti?
2022’de sonuç çok da beklediğimiz gibi olmadı. Hem Rusya-Ukrayna savaşının başlaması hem de resesyon dalgası hane halkının cebini direkt etkiledi. Hane halkı geliri düşünce ilk etkilenen sektör hazır giyim oluyor. 2022’nin ilk 6 ayında normal bir seyir oldu. Temmuzda durağanlık sonra da yavaşlama oldu. Son 3 aydır bunu daha çok hissediyoruz. Resesyon, hane hakı gelirindeki daralma ve talepsizlikten dolayı müşteriler satın alma adetlerini küçültmeye gittiler. Bazı müşteriler bu daralmanın yüzde 20 bazıları yüzde 30 olduğunu söylüyor. Piyasa ve diğer firmalarla konuştuğumuzda 2023’ün ilk altı ayı, benim öngörüme göre ilk 9 ay adet bazlı yüzde 30 civarında kapasite daralması yaşanacak. İç pazarda da böyle bir daralma olacak.
"Biz Avrupa’nın 10 katı enflasyon yaşıyoruz"
İç piyasada gelir erimesi daha fazla olduğu için daralma daha fazla olmaz mı?
Biz Avrupa’nın 10 katı enflasyon yaşıyoruz. Bizde hane halkı, ekonomi zarar gördüğü için orada da bir talepsizlik oldu. İç piyasa dinamikleri de yüzde 20-30 daralmaya gitti. Z kuşağıyla yeni tüketici alışkanlıkları oluşmaya başladı. Eskiden yılda 5 kere alışveriş yapıyorsak şu anda 3’e indi. İşler biraz daha basic’e döndüğü için firmalar da basicde fiyat sıkıntısı yaşamaya başladılar. Rekabet ettiğimiz ülkeler ortalama 120-150 dolar işçilik ücreti bizde asgari ücret artmadan önce 350-400 dolardı şimdi işverene maliyeti 600 dolar. Biz 22-23 centlerle enerji kullanıyoruz onlar 10-12 centle enerji kullanıyor. Bu noktada bizim fiyat odaklı basic değil, katma değerli işler için çalışmamız gerekiyor.
Bu yıl ihracat ne kadar olacak?
2022’de ihracat yüzde 4.5 civarında artışla 21 milyar dolar civarında gerçekleşebilir. Ama 2022’yi öyle ya da böyle geçirdik. Asıl 2023 ne olacak? Yüzde 20-30’luk adet bazlı daralma olacak.
İstihdamda ne kadarlık daralma öngörüyorsunuz?
İş bazında yüzde 20-30’luk kayıp istihdama yüzde 10’luk kayıp şeklinde yansıyabilir. Hazır giyim ve tekstilde 1.4 milyon kişilik istihdam sözkonusu. 120-130 bin kişi işini kaybedebilir. Yaklaşık 20 bin kişi ağustostan bu yana zaten işini kaybetti. Kasım ayında ciddi çıkışlar olacak. Hem işçilik maliyetlerinin artması hem EYT’den dolayı bunun seyrinin devam edeceğini düşünüyorum. Firmalar işçi çıkarmamak için önce çalışanlara izinlerini kullandırdı. Gece vardiyasını, hafta sonu mesailerini kaldırdılar, sermayelerini kullanarak istihdamın devamlılığını sağladılar, ama burada artık bıçak kemiğe dayandı.
"Bu artışla çarklar sıkıntıya düşecek"
Yılbaşından sonra hem asgari ücret zammı hem maliyet artışları ve EYT ile beraber maalesef istihdamdaki kayıplar devam edecek. İşler yavaşladığı zaman da bir sürü şeye etki diyor. Teröre kadar gidiyor. Asgari ücret artmadan işverene brüt maliyeti 450 dolardı, yeni artışla şimdi maliyet 630 dolara çıktı. Devlet 250 TL işverene asgari ücret desteği verecek bu 15 dolara denk geliyor. Yani bize 615 dolarlık maliyet var. Bu artışla çarklar sıkıntıya düşecek, bu da maalesef istihdam daralması getirecek.
İhracat yaparken kur dalgalanması kur dengesi çok önemli. Maalesef son 5 aydır kur neredeyse yerinde çakıldı. Bu kur dengesiyle, bu işçilik maliyetiyle mevcut işleri yapma şansımız yok. O yüzden yeni iş modelleri geliştirmek katma değerli işler yapmak gerekiyor. Daha çok tasarım, marka odaklı dijital tasarımlar yaparak, yeni pazarlar yeni müşteriler bulmak gerekiyor. Bu bugünden yarına olmaz. En azından bu duraklama döneminde bunun altyapısını yapmak gerekiyor.
TAMAM MI DEVAM MI NOKTASI
Sektör 1980-2000 arasında bir noktada, 2000’den pandemiye kadar bir noktada. Pandemiden sonra neredeyse tamam mı devam mı noktasına geldik. Eğer bu işe devam edeceksek bu söylediğimiz kurallar çerçevesinde oynamak lazım. 16 dolar olan ortalama kilogram birim fiyatımızı artırmamız gerekiyor.
Şirket kapanmaları hangi alanlarda yoğunlaşıyor?
Özellikle tekstilde var kapanmalar. İplik, boyahane kısmında kapanmalar başladı. Hafta sonu ve gece mesaileri bitti. 3 fabrikası varsa 1 fabrikasını kapatanlar var. Şu anda tekstil ve iplik kısmı ortalama yüzde 50-60 performansla çalışıyor ve hem geçici hem komple kapanmalar var. Hazırgiyim tarafında ise bazı firmaların kendi üretim tesisleri var, bir de fasona üretim var. Fasona verilen tarafta bir yavaşlama var. Kapanmalar oradan başlayacak. Önümüzdeki dönemde o kapanmaları göreceğiz.
EYT için sizin sektörden görüş alındı mı?
EYT ile yaklaşık 1.7 milyon kişi emekli olacak. Bunların yüzde 85’i özel sektörde. Maalesef çoğu sektör bunlara karşılık ayırmıyor. Bu insanların yaş ortalaması 40-50 yaş arası. Bunların emekli olmasının hem devlete hem sisteme başka sıkıntısı olacak. Bu çalışanlar işlerin bel kemiği. Tecrübeli insanları dışarı alarak nasıl işleri devam ettireceksiniz. EYT’nin temellerini iyi oluşturmak gerekiyor.
Sektör 1.5 yıldır kârsızlık üzerine çalışıyor. Verilen krediler mutlaka bir gün geri ödenecek. Evet işleri kaçırıyoruz ama şu anda artık müşterileri kaçırıyoruz. Bu müşteriler başka ülkelere gittiğinde dönüşü kolay olmayacak. Sadece ihracatta değil iç piyasaya çalışan firmalarda da daralma var. Şu anda turistik alışveriş nedeniyle sadece lüks tarafta canlılık var.
Kur tarafında neler öngörüyorsunuz?
Kurun bu seviyede kalması bizi olumsuz etkiliyor. Bu yıl kur ortalamada yüzde 30, işçilik yüzde 110 artış. Tekstil kısmında enerji maliyetleri çok yüksek. Seçimlere kadar kurda çok büyük artış beklemiyoruz. Ama seçimden sonraki senaryolara, faiz politikasını yaşayıp göreceğiz. Ama bu kur politikasıyla ihracat çok ciddi zarar görüyor. Sonuçta ülkenin ihracat yapmaya üretim yapmaya, ara malı ithalatı yapmaya ihtiyacı var. Şu anda her ay 8-9 milyar dolar cari açık veriyoruz. Döviz kuru böyle olduğu için herkes ithalat yapıyor. Bizim sektörün ithalat oranı yüzde 10 bu anlamda en pozitif ayrışan sektörüz. Ama ilk defa geçen ay tekstil sektörü açık verdi. Kurun bu şekilde gitmesi sektöre ciddi zarar verecek.
İdeal kur seviyeniz nedir?
23 lira civarında olsaydı daha iyi olurdu. Şu andaki kur seviyesiyle fiyat tutturamıyoruz. Sektörümüz pandemiden bu yana para kazanmıyor. Kârsızlık üzerine kurulu bir sistem var. Bunu daha uzun süre devam etme şansı olmayacak. O yüzden tamam mı devam mı diyoruz. Firma istediği kadar çevik ve kuvvetli olsun sermaye sonuçta sınırlı. Hayatınızı devam ettirmek için kredi istiyorsunuz. Hammadde enerji giderlerinin artmasıyla işletme giderleri iki katına çıktı.
Yeni yılda fiyat artışları olacak mı?
Gelecek dönemde perakende tarafında çok fazla fiyat artışı olacağını düşünmüyorum. Talebin olmadığı yerde etiket fiyatlarını artırmak da doğru değil. Hazır giyimde nasıl kârsızlık üzerine kurulu bir düzen varsa, perakende de kârla ilgili sıkıntılar olacak.