Tekstilcilerden çözüm önerileri
Abone olModa ve Hazır Giyim konularında faaliyet gösteren sektörel sivil toplum temsilcileri bir araya geldi.
Moda ve Hazır Giyim konularında faaliyet gösteren Sektörel Sivil
Toplum temsilcileri olan 13 derneği bir araya getiren Türkiye Moda
ve Hazır Giyim Federasyonu, Federasyonun Merter’deki genel
merkezinde 26 Kasım Çarşamba günü düzenlenen toplantıda, küresel
ekonomik krizin Türk hazır giyim ve moda sektöründeki yansımalarına
dair görüş ve çözüm önerileri sunuldu.
‘Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı
Kahraman Öztürk’ün ev sahipliğini yaptığı toplantıya Federasyona
üye olan dernek yetkilileri ve sektörün önde gelen isimleri
katıldı.
Hazır Giyim sektörünün tüm alt sektörleri ile birlikte "katma
değeri en yüksek" sektör olduğunu hatırlatan Başkan Kahraman
Öztürk, sektörlerdeki ithal girdi oranının, %30 - %45 arasında
değiştiğini; geri kalanının ise ülke içinde yaratılan katma değer
olduğunu belirtti.
“Hazır giyim sektörünün ihracatı ülkeye gerçek anlamda döviz ve
katma değer kazandırır” diyen Öztürk şöyle devam etti: ‘Bugün 1700
üyemizle yapılan bir zemin yoklaması anketinin sonuçlarını
paylaşmak için buradayız. Hazır giyim, triko, iç çamaşır, çorap,
yan sanayi, tekstil aksesuarları alanlarında üretim yapan sanayici
ve ihracatçılardan ve ayrıca Merter, Laleli, Ankara, Adana,
Adıyaman bölgelerinde moda ve hazır giyim alanlarında faaliyet
gösteren üyelerimizden gelen sonuçları sizlerle paylaşacağız. Hazır
Giyim sektörü ihracatının mevcut seviyesinin kesintiye uğramadan
sürdürülmesi, ülkenin genel döviz ihtiyacının karşılanabilmesi için
çok önemlidir. Bunun için halen ihracat yapmakta olan işletmelerin,
ihracatlarını devam ettirmeleri için gerekli desteğin sürdürülmesi
şarttır.’
‘‘Krizden tek başına çıkış yok , hepimiz aynı
gemideyiz!’’
Kredilerde görülen daralma ve kredi maliyetlerin deki artışa da
değinen Başkan Öztürk, ‘Bankaların hassasiyetini anlıyoruz, bu
dönemde her işletmenin kendini garantiye alması ve risklerini
azaltmaya çalışması anlaşılabilecek bir şey. Ama unutulmaması
gereken bir şey varsa, “hepimiz aynı gemi içindeyiz”, kredi
musluklarının daraltılmasının zincirleme etkisi bankaları da
sıkıntıya sokabilir. O halde bu dönemde kimse sadece kendisini
kurtarma çabası içinde olmamalıdır.’ dedi.
Öztürk, siyasi otorite, kamu kurumları ve ilgili kuruluşlara
seslenerek, ülke genelindeki kredi akışının sürdürülmesi ve kredi
maliyetlerin aşağıya çekilmesi için gerekli düzenlemelerin
yapılması konusunda bir an önce harekete geçilmesi yönünde çağrıda
bulundu.
Eximbank kaynaklarının artırılması ve bu kaynakların KOBİ’ler
tarafından öncelikli olarak kullandırılması için gerekli adımların
atılmasını isteyen Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim
Kurulu Başkanı Kahraman Öztürk: ’Doğal gaz ve elektrik zamları ,
maliyetleri zaten yüksek olan sanayiciye yeni ve ek maliyetler
getiriyor. Sanayici ve ihracatçının enerji maliyetlerini azaltıcı
önlemler alınmalıdır, enerji verimliliğini artırıcı politikalara
öncelik verilmeli, bu doğrultuda KOSGEB ve ilgili kuruluşlarla
ortak destekleyici projeler geliştirilmeli. Bizim için önemli olan
işimizi ve üretimi artırmaktır. Bunun için Türkiye’de üretilen
ürünlere ve Türkiye içindeki üretime destek verici politikalar
izlenmesi önemlidir.’ diye konuştu.
Şimdi Türkiye’de üretim zamanı !
Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu olarak krize karşı
üyelerine dönük çalışmalarını hızlandırdıklarını belirten Başkan
Öztürk konuşmasına ‘Türk hazır giyim sektörü bu krizi fırsata
çevirebilecek özelliklere sahiptir. Ancak bunun gerçekleşmesi için
bazı önemli düzenlemelerin yapılması şart. Bu dönemde hem iç
pazarda hem de ihracat pazarlarımızda bir durgunluk yaşıyoruz. Bu
daha çok özellikle Avrupa pazarındaki müşterilerimizin ellerinde
stokların birikmesinden dolayı siparişlerini azaltmalarından ileri
geliyor. Ancak yeni sezonla birlikte, 2009'un ilk çeyreğinden
itibaren hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının artacağına
inanıyoruz. Çünkü tüm dünyada perakende mağaza zincirleri stoktan
kaçacak, ve daha düşük siparişlere ve hızlı servise yönelecektir.
Bu ise son 4 yıldır üretim sürecinde önemli değişimler yaşayan
Türkiye Hazır Giyim Sektörünü avantajlı kılmaktadır.’ şeklinde
devam etti.
Bu dönemde Türkiye’nin tasarımı önde olan özellikli mal üretimine
yöneltmesi, dolayısıyla daha kaliteli ve daha fiyatlı ürünlerin
Avrupa ayağı olma gibi bir fırsatı ortaya çıktığını öne süren
Öztürk: ‘ Türkiye Moda ve hazır Giyim Federasyonu olarak İtalya,
Fransa, Almanya ile onların Moda Federasyonları aracılığıyla yeni
iş birliktelikleri, yeni fırsatlar ve stratejik ortaklık
görüşmeleri düzenlemek ve ticari anlaşmalar yapmak üzere harekete
geçiyoruz. Tasarım ve Üretim gücünün önemli bölümünü elinde tutan
üyelerimiz için yeni ve farklı açılımları, bazı uluslararası firma
ve banka kredileri ile birlikte sunacağız. Bu avantajı
kullanabilirsek, Türkiye'de istihdam yaratan önemli bir sektör
olarak hazır giyim sektörü tekrar bir çıkış yapabilecek ve ekonomik
kriz içerisinde ülkeye bir fırsat yaratacaktır. Birlikte
çalışmalıyız. Bizler bu ülkenin sanayicileri, işadamları olarak
içinden geçtiğimiz sıkıntılı günlerin farkındayız. Türkiye Moda ve
Hazır Giyim Federasyonu olarak hep birlikte çalışırsak ,bu krizin
üstesinden geleceğimize inanıyoruz.Bu krizde hazır giyim ve
tekstilde ihracatın yüzde 30 büyümesi ve sektöre damgamızı vurmamız
mümkündür.’ dedi.
DERNEKLER BİRLİK VE BERABERLİK İSTEDİ
Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Nedim Örün hızlı ve sıcak
paranın iç piyasayı canlandıracağını belirterek : ‘Kriz
ihracatçılar için aslında bir fırsata dönüşebilir.Bu alınacak
tedbirlere ve verilecek olan desteklere bağlıdır. Katma değeri
yüksek ürünlerin üretimi bulundukları yerlerde- özellikle doğal
kümelerin sağlanmış olduğu illerde kalmalı. Güneydoğudaki
kümelenmenin olduğu illerde ise taşınmadan çok mevcutların yanı
sıra ortaklıkların tesis edilmesi veya yeni firma kuruluşları
desteklenmelidir. Ancak bölge ayırımı yapılmaksızın il ve ilçelerin
uzmanlıkları araştırılmalı ve sektörel kümelenmenin olduğu tüm
iller teşviklerden eşit olarak faydalanmalıdır. Sektör bu sayede
ülkemizde kendini moda ve marka yaratma yolunda hızla geliştirmeye
devam edecek ve daha çok uzun yıllar varlığını sürdürecektir.’ Diye
konuştu.
Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Ercan Tan ise Merter
Bölgesi olarak moda markaları bulunduklarını hatırlatarak, hep
birlikte olup tüketimi dolayısı ile üretimi arttırma yönünde
hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Uzakdoğuya giden müşterilerin Türkiye’ye geri döndüğünü bildiren İç
Giyim Sanayicileri Dernek Başkanı Bahri Özen şöyle devam etti:‘
Ellerindeki stoklar 2-3 ay sonra bittiğinde ihracatın bize doğru
döneceğine inanıyorum.Pazar euro-dolar değişmesi, finansal darlık
Avrupa’da daha yüksek.O yüzden Uzakdoğuya giden siparişler ülkemize
dönecek. Bunu gözlemliyoruz.Özellikle son bir ay içinde numune
bazında da olsa bize gelen talepler var.’
Laleli İş Adamları (LASİAD) 2. Başkanı Ercan Hardal da, Laleli’nin
geniş ölçekli bavul ticareti, dünyanın 212 ülkesinden 65 ülkeye
yapılan yüksek ihracat rakamları, 30 milyon insana istihdam
sağlamasının Laleli’yi çok özel bir bölge kıldığını kaydetti.
Krizi bahane eden firmaların yan sanayi kullandığını ifade eden
Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Reşat Gülen, başta
devlet olarak herkesin üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine
getirmesi gerektiğini açıkladı.
Çorap Sanayicileri Derneği Başkan Vekili Ahmet Kıymaz ise ‘Dünyada
her 3 kişinden biri bizim ürettiğimiz çorapları giyiyor.
Üretimimizin yüzde 85’i ihracat ediliyor. En büyük rakibimiz
Çin.Ancak orada yüzde 30 luk bir payda daralması bizim lehimize
diye düşünüyorum.’ dedi.