Tekstil sektörü Rusya'ya kilitlendi
Abone olDünyanın en büyük 6. hazır giyim ihracatçısı olan Türkiye 2013'te 195 ülkeye ürün sattı.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği
(İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, tekstil ve hazır giyim
sektörlerinin Rusya'ya olan ihracatını artırmayı hedeflediği
belirterek, "Rusya'ya yaptığımız ihracatta 1 milyar dolarlık
psikolojik sınırı aşmak düne göre bugün çok daha kolay. Hedefimiz
2015 sonunda artık 7 haneli rakamları konuşuyor olmak"
dedi.
Moskova'da düzenlenen Collection Premiere Moscow (CPM) Fuarı'nda konuşan Tanrıverdi, Türk hazır giyim sektörünün hedefleri, Rusya'ya olan ihracat ve rubleyle ticaret projesi gibi konularda değerlendirmelerde bulundu.
Dünyanın en büyük 6. hazır giyim ihracatçısı olan Türkiye'nin 2013'te 195 ülkeye ürün sattığını belirten Tanrıverdi, dünyada en çok ihracat gerçekleştirilen ülkeler sıralamasında Rusya Federasyonu'nun Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerin ardından 10. olduğuna dikkati çekerek, şunları aktardı:
"Önceki yıl 380 milyon dolarlık hazır giyim ürünü ihraç ettiğimiz Rusya'ya 2013'te yüzde 8,5'luk artış ile 412 milyon dolarlık ürün sattık. Toplam 75 milyar dolarlık hazır giyim pazarına sahip olan Rusya her yıl yaklaşık 10 milyar dolarlık hazır giyim ithalatı gerçekleştiriyor. Türk moda endüstrisi olarak çıtamızı çok daha yukarılara koymak zorundayız. Başlattığımız tasarım, trend ve tanıtım atağı ile mevcut ihracat rakamlarımızı çok daha yukarılara taşımayı hedefliyoruz. Rusya'ya yaptığımız ihracatta 1 milyar dolarlık psikolojik sınırı aşmak düne göre bugün çok daha kolay. Hedefimiz 2015 sonunda artık 7 haneli rakamları konuşuyor olmak" ifadelerini kullandı.
"Bu yıl 19 milyar dolarlık ihracat hedefini katma değeri
yüksek ürünlerle yakalamayı hedefliyoruz"
Türkiye'nin 2013'te 90 milyon ton ihracat karşılığında 152 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini dile getiren Tanrıverdi, bunun ortalama kilogram değeri açısından 1,5 dolar anlamına geldiğini belirtti. 2013'ü 17,4 milyar dolar ihracat ile kapatan hazır giyim sektöründe bu rakamın kilogramda 24 dolar seviyesine çıktığını vurgulayan Tanrıverdi, şöyle devam etti:
"Bu başarıya tasarım, trend ve tanıtımdan oluşan 3T yaklaşımı ile ulaştık. Bu yaklaşımı kaliteli ve şık giyimi yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olarak gören Rus halkı için de uyguladık. Özellikle markalarımız Avro bölgesindeki doygunluğa karşın bu bölgedeki boşluğu iyi fark edip mağazalaşmada önemli sıçramalar gerçekleştirdiler.
Artık kendi markalarımızla dünya pazarlarında yer alıyoruz. İhracatta olduğu gibi tasarımda da önemli başarılara imza atıyoruz. 2014 için hedeflediğimiz toplam 19 milyar dolarlık hazır giyim ihracatını katma değeri yüksek ürünlerle moda ve marka kurgusu içinde yakalamayı hedefliyoruz."
Ekonomi Bakanlığı'nın desteği ile İHKİB tarafından Haziran 2013'de hayata geçirilen "Hazır Giyim Sektöründe Tasarım, Trend ve Tanıtım Odaklı İşbirlikleri ile Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi" adlı Ur-Ge projesinin sektöre yeni bir vizyon kazandıracağını belirten Tanrıverdi, "İtalya Fransa İspanya gibi batılı ülkelerden Bangladeş, Vietnam, Kamboçya'ya kadar pek çok ülke hazır giyim sektöründen pay almaya çalışıyor. Dolayısıyla kıyasıya bir rekabet söz konusu. Tasarım, trend ve tanıtım odaklı yaklaşımı başarıyla hayata geçirenler bu pastadan daha büyük pay alacaklar" değerlendirmesini yaptı.
"Rusya'nın 10 milyar dolarlık hazır giyim ithalatında ikinci sıradayız"
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Tanrıverdi, Türk tekstil sektörünün soğuk savaş sonrası Rusya'da yatırım ve markalaşmaya hız verdiğini belirterek, "Firmalarımızın markalaşması aslında Rusya'yla başladı. Şimdi artık firmalarımızın çoğu buraya markalı ürün gönderiyor. Kendi markalarıyla gönderiyor, hepsinin bir şekilde burada dağıtım ağı oluştu. Artık eskisi kadar markasız ürün satılmıyor burada. Resmi kayıtlara göre Rusya'nın 10 milyar dolarlık bir hazır giyim ithalatı var. Biz burada Çin'den sonra ikinciyiz. Çin 3,5 milyar doların üzerinde ihracat yapıyor Rusya'ya" bilgisini verdi.
Dolardaki fiyat seviyesine ilişkin bir soru üzerine Tanrıverdi, "Şu anda oluşan kur dengesi bizim son 3 yıldır söylediğimiz reel kura yakın bir kur. Yani gerçek kur dengesini yeni yakaladık biz. Ama gönül isterdi ki böyle hızlı bir çıkışla olmasın, zaman içerisinde bu noktalara gelebilelim…" yanıtını verdi.
Anadolu'nun tüm şehirleriyle Türkiye genelinde üretime odaklanılması gerektiğine dikkati çeken Tanrıverdi, teşviklerin de bu yönde dizayn edilmesi gerektiğini söyledi. Kadın işgücününekonomiye olan katkısı için hazır giyim sektörünün büyük önem taşıdığına değinen Tanrıverdi, "Türkiye'de iş piyasasında 8,7 milyon kadın var. Bunun 1,1 milyonu işsiz, 7,6 milyonu çalışıyor. Ama 11,6 milyon ev kadını var, 11,2 milyon da işsiz kadın var. Baktığımızda işgücüne katılmışlığı bulunan 2,3 milyon işsiz kadın var. Ev kadınları da aslında bu ekonominin içerisine katılmalı" değerlendirmesini yaptı.
"Rubleyle ticaret yüzde 4'e yaklaşmış durumda"
Önceki yıllarda gündeme gelen tekstil ve hazır giyim sektörleri için Rusya'nın para birimi rubleyle satış konusuna ilişkin bir soru üzerine Tanrıverdi, rubleyle hazır giyim satışının henüz istenilen seviyenin uzağında olduğunu dile getirerek, "Rubleyle ticaret yüzde 4'e yaklaşmış durumda" dedi.
Projenin 2009 yılında başladığını ve yavaş da olsa büyüyerek devam ettiğini aktaran Tanrıverdi, "Bazı büyük firmalarımız Türkiye'den rubleyle satış yapıyorlar veya Rusya'da büyük organizasyonu olan firmalar rubleyle alışverişi yapıyorlar. Biz aslında ruble ve TL ile satışı daha hızlı organize edebilsek buradaki bu döviz hareketlerinden daha az etkileniriz ve daha çok rekabet edebilme şansı buluruz" diye konuştu.
Söz konusu proje üzerinde Rusya ve Türkiye'nin merkez bankalarının daha aktif olmaları gerektiğini anlatan Tanrıverdi, şunları ifade etti:
"Mekez bankaları maalesef biz rubleyle satış projesini götürdüğümüzde Başbakan'ın da talimatı olmasına rağmen teknik birtakım engellerden dolayı bu işin içinde fazla oyuncu olmak istemediler. Daha önce Libya ve Irak'la yapılan birtakım ticaretleri örnek gösterdiler, Türkiye'nin bu işlerden zararlı çıktığını söylediler. Türkiye'nin komşularıyla İran'la ve Rusya'yla belki yarın öbür gün Irak'la yerel para birimleriyle ticareti destekleyecek tedbirler alması lazım. Bunu yaptığımız zaman öyle zannediyorum ciddi bir avantaj elde edeceğiz, işte o zaman yakın ülke olma konumunu daha iyi kullanma şansına sahip olacağız."
100'e yakın firma Rusya'da görücüye çıktı
Türk hazır giyim sektörünün misafir ülke statüsüyle yer aldığı fuarda, Türk firmaların özgün tasarımları dikkati çekti. Fuar alanı içinde yeni oluşturulan "CPM Style" salonunda, Mehtap Elaidi, Gamze Saraçoğlu, Simay Bülbül'ün de aralarında bulunduğu 9 Türk tasarımcı ürünlerini sergiledi.
Türk hazır giyim sektörünün önde gelen pazarları içinde üst sıralarda yer alan Rusya'daki fuara Mavi, Gizia, Bisse, Altınyıldız, AVVA, Sabri Özel gibi markaların da yer aldığı yaklaşık 100 firma katıldı.