Teknolojiden kaçış yok
Abone olParmak izi teknolojisinin gelişimiyle her türlü yüzeyden parmak izi alınabiliyor.
Tek saç telinden gerçekleştirilen DNA analizi, suçluların
bulunmasını sağlıyor. Adli tıp uygulamalarında kullanılan yeni
teknolojiler, önceden aydınlatılması çok zor veya imkansız suçların
gün ışığına çıkarılmasını sağlıyor.
Adli tıp uzmanlarından alınan bilgiye göre, adli olayların
incelemesinde en önemli adımlardan birisi olarak nitelendirilen
“olay yeri incelemesi” ve buradan elde edilen delillerin
değerlendirilmesi, teknoloji sayesinde her geçen gün gelişirken
suçla mücadelede de önemli güç haline geliyor.
Adli tıpta olayların aydınlatılmasında en çok kullanılan ve en
önemli yöntemler arasında parmak izi ve DNA analizi ilk sırada
geliyor. Parmak izleri ve DNA yapıları her insanda eşsiz olduğu
için bunların analizi bir kişinin suçu gerçekleştirip
gerçekleştirmediği konusunda kesin sonuç veriyor.
Parmak izi, ter, yağlı maddeler veya parmaktaki başka maddeler
yardımıyla eşya üzerine çıktığından gözle görülmeleri oldukça güç.
Parmak izlerini görünür hale getirmek için kullanılan “manyetik
toz”, pudra ve çeşitli kimyevi maddeler sayesinde her türlü
yüzeyden, hatta insan derisinden dahi parmak izi alınması
mümkün.
Yeni bilgisayarla tarama sistemleri sayesinde, sistemde kayıtlı
milyonlarca iz arasında kısa sürede tarama yapılabiliyor. 5-6
milimetrekarelik bir iz parçası dahi parmak izinin tespiti için
yeterli oluyor. Avuç izi, ayak izi, ayak parmağı izi ve kulak izi
de kimlik teşhisinde kullanılan yöntemler arasında yer alıyor.
DNA ANALİZİ VE DİĞER TEKNİKLER
Biyolojik deliller üzerinde DNA testi yapılması ise 1988 yılında
gerçekleştirilen ilk testle, adli tıp tarihinde elde edilen en
önemli gelişmelerden birisi olarak kabul ediliyor.
O tarihte mahkum olan pek çok kişinin aklanmasını sağlayan DNA
analizi, bugüne kadar çok sayıda suçlunun mahkum edilmesini
sağladı. Bugün kullanılan DNA teknolojisiyle bir saç teli, küçük
bir kan damlası veya deri parçasıyla dokunun kime ait olduğu kısa
sürede anlaşılabiliyor.
Parmak izi ve DNA dışında, olayların aydınlatılmasında
kullanılan yöntemler de var.
Örneğin, kandaki hemoglobinde bulunan demir ile temasa geçtiğinde
mavi ışık yayan “luminol” maddesi, güçlü temizleyicilerle
temizlenmiş bile olsa yüzeye kan temas ettiğinin anlaşılmasını
sağlıyor. Suçlunun üzerindeki çok küçük kan damlalarını siyaha
dönüştürerek ortaya çıkaran “protein boyası” da kanı tespit etme
yöntemlerinden birisi.
Delikli yüzeylerde kalan silik izleri tamamlamak için kullanılan
floresan benzeri mor ışık, değişik dalga boylarında ışık yayan ve
gözle görülmeyecek küçüklükteki kanıtları bulmayı sağlayan
alternatif ışık kaynağı da bunlardan bazıları.
Tam ölüm saatinin belirlenmesi için, ceset üzerinde çoğalan
sineklerin ve larvaların durumunun incelenmesi veya ortamın
havasının gaz kromatografisiyle incelenerek suçlunun orada bulunup
bulunmadığının anlaşılması ise yeni ve geliştirilmekte olan
teknikler arasında bulunuyor.