Tekin'den Sarıgül'e sert mesajlar
Abone olCHP'nin İstanbul Büyükşehir aday adayı Gürsel Tekin, rakibi Mustafa Sarıgül'e çattı.
"Sarıgül ne kadar CHP’li onu da CHP’lilerin takdirine
bırakıyorum" diyen Tekin, Sarıgül'ün kerameti yüksekse İstanbul'dan
bağımsız aday olmasını önerdi.
Tekin Kılıçdaroğlu'na da mesaj verdi: "İstanbul’da
adaylığı hakeden benim. Ama keşke siyasette hak olsa. Hak, hukuk
esassa benim."
CHP'nin İstanbul Büyükşehir adayı olarak Sarıgül favori
gösterilse de Tekin de yarışa tüm gücüyle asılıyor. CHP Genel
Başkan Yardımcısı, Gürsel Tekin, Milliyet si yazarı Serpil
Çevikcan'a konuştu.
AMERİKA’DAN SONRA KARAR VERECEK: Siyasi
nezaketi bilirim. Genel Başkan’a İstanbul’daki aday belirleme
sürece ile ilgili itirazımı 2 ay önce söyledim. Aday olduğumu
bildirdim. ‘En demokratik hakkın, kullanabilirsin’ dedi. Sayın
Genel Başkan’ın birinci önceliği elbette kazanmak. Çünkü partinin
kurumsal kimliğini temsil ediyor. Ancak 81 il yok sanki 1 il varmış
gibi hareket ediliyor maalesef. Siyasi partilerde rekabet yoksa siz
demokrasinizi geliştirebilir misiniz? Keşke kimin geleceğinden önce
İstanbul’un geleceği konuşulabilse. Ancak o zaman doğru adayı
bulabilirsiniz. Genel Başkan, birbirinden farklı şirketlerin
yaptıkları kamuoyu araştırmalarını sorguluyor. İstanbul örgütünün
taleplerini dinliyor. Muhtemelen Amerika seyahatinin ardından
kararını verecek.
- SARIGÜL NE KADAR CHP’Lİ: Ben sonuç
itibariyle iddialıyım. Aday olursam İstanbul’u kesin alırım.
2009’da yüzde 38 oy almışız. Sıfır oyumuz olan yerlerde CHP’nin oy
oranını yüzde 30’lara çıkardım ben 2009’da. Bağımsız, sağlıklı bir
araştırma yapılırsa birinci çıkacağıma eminim. Ben CHP’liyim. 30
yıllık siyasal yaşamımda partim bana çok şey verdi. Sarıgül ne
kadar CHP’li onu da CHP’lilerin takdirine bırakıyorum.
Siyasette tek sivil benim. 30 yıllık siyasal yaşamımda hiç bir
ekibin, grubun adamı olmadım. Ekipler üstüyüm. Kimseye hesap
vermem, kimseden ders almam. Sadece partililerime hesap
veririm.
- 25 İLLE İRTİBATIMIZ KOPUK: CHP olarak 25 ille
irtibatımızı kopartmışız. Erzurum, Van, Bitlis gibi. Ben,
İstanbul’da bu şehirler kökenli seçmenin tamamının oylarını alırım.
1998’de, 28 Şubat’ın en acımasız günlerinde yanımda türbanlı
sekreter çalıştıran bir insanım ben. Kadıköy Belediye Başkan
Vekiliydim o dönem. O da kamuydu. Şimdi kamuda türbanı
tartışıyorlar. ‘Çalışamaz’ diyorlar. Tüh size. İnsanların en doğal
özgürlüklerini, haklarını kısıtlamak yapılabilecek en büyük
yanlıştır.
- ASGARİ YÜZDE 38’İN ÜZERİ LAZIM: İlk kez
bir belediye seçimi bu kadar anlam ifade ediyor. Bu seçim,
önümüzdeki siyasal tablonun referandumu olacak. Bu barajı
aşamadığınız zaman ikinci, üçüncü seçimde takılır kalırsınız.
Siyaseten de çok zor durumda kalırsınız. Bu sürecin lokomotifi
İstanbul olacak. İstanbul sonucu Türk siyasetini yeniden
şekillendirecek. Bizim asgari yüzde 38’in üzerinde çıkarmamız
lazım. İktidarın farkında olup ötelediği bir kentsel dönüşüm var
İstanbul’da. 1,5-2 milyon seçmen kitlesi çok tereddütlü, huzursuz
biçimde bekliyor. 2B meselesi var. Ben bu insanların AKP’ye yeniden
oy vereceklerini sanmıyorum.
Müthiş kırgınlar. İktidar bunun için kentsel dönüşümü rafa
kaldırdı. İstanbul’da her 100 kişiden 28’inin mülkiyet sorunu var.
Üstelik bu sıkıntı AKP’nin geçmişte en çok oy aldığı bölgelerde
var. 2009’da 1,5 milyon seçmen İstanbul’da sandık başına gitmedi.
Şimdi onlar sandık başına gidip CHP’ye oy verecek. Üçüncü
argümanımız da bu olacak. Çok sürpriz bir seçim olacak.
- BEN ADAY OLMALIYIM: Adaylık için
başvuru zamanına çok var. 7 Şubat’a kadar çok şey olur. Siyasette 2
gün bile deniz deryadır. Ben 2009’dan itibaren iddiasını ortaya
koyan bir adayım. Yani bu yarışta birimiz fiilen adayız.
İstanbul’da adaylığı hakeden benim. Ama keşke siyasette hak
olsa.
Hak, hukuk esassa benim. Çünkü ben İstanbul’a gerçekten çok emek
verdim. 2009’dan beri bir iddia ortaya koyuyorum ve o tarihten bu
yana adayım. Aday olacağım diye pek çok hazırlık yaptım. Ancak bir
önceki dönem Kılıçdaroğlu lehine çekildim. Hatta adaylığı kendim
teklif ettim. Eğer birinci öncelik CHP ise bugün ben aday
olmalıyım.
- KEMAL BEY’E ÇOK TAZYİK VAR: ‘Aday kim
olmalı’ derseniz, partinin kurumsal kimliğini kim daha çok temsil
ediyorsa o olmalı. Ben bir lobinin adamı değilim. Hiç olmadım.
Bundan sonra da olmayacağım. Ama ‘benden başka birini aday olarak
düşünmeyin’ deme hakkım yok. Genel Başkan bireysel tercih durumunda
kalırsa aday benim. Kemal Bey tazyiklerden ziyade gerçekçidir,
kamuoyu araştırmalarına itibar eder. Ama elbette O’na çok tazyik
var.
- KERAMETİ YÜKSEKSE BAĞIMSIZ ADAY OLSUN: ‘İstanbul’u
kazanan partinin lideri olur’ görüşüne katılmıyorum. Partinin
kurumsal kimliğinden yararlanarak oy alacaksınız, sonra ‘ben
olduğum için bu kadar oy aldık’ diyeceksiniz.
Böyle birşey yok. Başarılı olan bir başkasını ezmek için başarılı
olmaz. Bazı kişilere çok keramet atfediliyor. Kerameti çok yüksekse
çıksın o zaman bağımsız aday olsun. Hiç kimse CHP’den daha büyük
değildir. CHP seçmeni gibi bir seçmen dünya üzerinde yoktur. 60
yıldır iktidar değilsiniz ama örgütünüzle birlikte dimdik ayakta.
CHP seçmeni çok vefalıdır.
- ÇANTADA KEKLİK DEĞİL: Sayın Genel Başkan İstanbul
adaylığı için bir karar vermedi henüz. Her türlü kriteri kullanarak
karar verecek. Adaylık kimse için çantada keklik değil. Genel
Başkan, kiminle kazanacağına inanıyorsa onu aday yapar. Ben
partinin temel taşıyım. Aday gösterilmesem de benim için bir şey
olmaz. Aslolan CHP’dir, gerisi teferruattır.
- SIRRI SÜREYYA AKP’YE ZARAR VERİR: Sırrı Süreyya
Önder (HDP İstanbul milletvekili) İstanbul için aday olursa AKP’ye
zarar verir. İstanbul’da yaklaşık 2 milyon Kürt seçmen oyu var.
Bunun önemli bir kısmı AKP’ye gidiyor. Sırrı Süreyya Kürt oylarını
alacaksa bu AKP’ye zarar verir. SHP döneminde Kürt oyların büyük
kısmı bize geliyordu. Sırrı Bey’in adaylığı bize de zarar verir
ancak asıl zararı AKP’ye olur.