Tekin'den MİT krizine çözüm önerisi!
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Bursa'da yaptığı açıklamada MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın yerine önce iktidarın ifade vermesi gerektiğini söyledi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Sayın
Başbakan ve yetkililer, 'bizim temsilcimiz olarak gönderdik'
dedikleri yerde Sayın Hakan Fidan'ın değil, iktidarın yargılanması
gerekiyor" dedi.
Bir söyleşi için Bursa'ya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin partisinin İl Örgütü'nde basın toplantısı düzenledi. Ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tekin, gazetecilerin de sorularını yanıtladı.
KURULTAY ŞÖLEN HAVASINDA OLACAK
CHP'deki tüzük tartışmalarına değinen Tekin, Türkiye'de bütün siyasi partilerin tüzüklerini gözden geçirmeleri gerektiğini söyledi. "Biz daha demokratik, daha özgürlükçü anayasa yapacağız" diyen partilerin öncelikle kendi anayasalarını düzeltmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, "CHP'nin kurultayını çok önemsiyorum. 26 ve 27 Şubat tarihleri arasındaki sorun biraz da şundan kaynaklanıyor. Talep eden arkadaşlarımız 9 madde üzerinden talep açmışlardı. Halbuki bizim tüzüğümüzde çok sayıda maddelerin değişmesi gerekiyor. 43 madde değişecek, sanırım bu 9 madde de 43 maddenin içinde olacak. 26'sında da 27'sinde de şölen havasında bir kurultay olacak. CHP'de kavga yaratmak isteyen kesimler sürekli olmuştur. 30 yıldır bu partiye emek veren arkadaşlarla partiye hizmet etmeye devam edeceğiz" diye konuştu. CHP'de yaşanan tüzük tartışmalarının parti içinde konuşulacağını ifade eden Tekin, "Bütün bunları mutfağın içinde konuşacağız" dedi.
Önder Sav'ın 'Bu parti Atatürk'e bile kalmadı,
Kılıçdaroğlu'na da kalmaz' sözlerinin sorulması üzerine
Gürsel Tekin, "Hayat hiçbirimize kalmıyor. Sadece partiyle
ilgili değil, hayatın her alanında da öyledir. Sayın Genel
Sekreterimiz hangi anlamda söyledi bilmiyorum ama bu doğal.
Hiçbirimize kalmayacak" dedi.
"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI NEREDE, MERAK EDİYORUM?"
Türkiye'de şu anda ciddi bir devlet krizi olduğunu iddia eden Gürsel Tekin, yaşanan bu krizi ya hiç kimsenin fark etmediğini ya da üzerine gidemediğini belirtti.
Dünyada devlet kavramının istihbarat, silahlı güç ve yargı kavramı üzerine oluştuğunu dile getiren Tekin şunları söyledi:
"Eğer bunlar yoksa devlet değilsiniz, kabilesiniz. Böylesine bir devlet krizi yaşandığı ortamda bu ülkenin bir devlet başkanı yok mu? Bizde devlet başkanı, Cumhurbaşkanıdır. Yani kriz ortamlarında ülkede yaşanan sorunları çözmek için Cumhurbaşkanlığı makamı var. Bu makam nerede şimdi merak ediyorum? Bu kadar sorunların yaşandığı, ben son 30 yılı çok iyi bilirim, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar büyük bir devlet krizi yaşanıyor. İktidar krizleri yaşanır, iktidar krizlerinin yaşanmasının hiçbir önemi yok. Ama bir ülkede devlet krizi yaşanıyorsa orada durum çok kötü demektir ve önümüzdeki süreçte neler olacağının en önemli işaretlerinden birisidir. Bu kabul edilir gibi değil. Bu krizi by-pass ederek bir yasa ile gidermek mümkün değil. Bu ülkenin siyasi partileri var. Cumhurbaşkanı'nın ivedilikle parlamentoda grubu bulunan siyasi parti liderleriyle görüşmesi gerekiyor. Mutlaka yasal bir çözüm gerekiyor, ama bu yasal çözümü kişiye özel, iktidara özel kanunlarla bunu halletmeye kalkışırsanız, başka sorunlarla karşı karşıya gelirsiniz. Yasayı bir bütün olarak ele almalı ve özel yetkili mahkemeler derhal kaldırılmalıdır. Adres parlamentodur, ama maalesef iktidarın alışkanlık haline getirdiği 'gücüm var, her şeyi yaparım' anlayışı var. Sonuçta bu sorunlarla karşı karşıya kaldığı zamanda hiç kimse de iktidara, 'bu sorunları siz bu hale getirdiniz. Niye çözmüyorsunuz?' deme cesaretini de gösteremiyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz" dedi.
"KONUYU MAGAZİNLEŞTİRİP, GEÇİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR"
"Hakan Fidan'ın ifade vermesi gerekiyor mu? Sizin bu konudaki görüşünüz nedir" sorusuna ise Tekin, "Bence Hakan Fidan'dan önce iktidarın ifade vermesi gerekiyor. Sayın Başbakan ve yetkililer, 'bizim temsilcimiz olarak gönderdik' dedikleri yerde Sayın Hakan Fidan'ın değil, iktidarın yargılanması gerekiyor. Hakan Fidan açıkça söyledi. Sadece Hakan Fidan değil, Başbakan da ifade etti, 'benim temsilcim olarak gitti' dedi. O zaman sizin temsilciniz ise siz yargılanacaksınız. Hesap sorulacaksa, iktidardan sorulması lazım. Kurumlar arasında sorun varsa, bu da iktidarın sorunudur. 12 Eylül döneminde 'daha demokratik daha özgürlükçü anayasa yapacağım' demediler mi?" diye konuştu.
Bu olayların yaşandığı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "Kılıçdaroğlu endişeli olsaydı, deve güreşine gitmezdi" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Tekin, "Sayın Genel Başkanımız çok güzel bir cevap verdi. 'Onlar deveyi hamuduyla götürdükleri için akılları fikirleri deveyle' dedi. Bakın, Türkiye'de olup bitenlerle ilgili iktidar yetkilileri saniyesine açıklamalar yapıyorlar. Devlette çok büyük sorunlar yaşanıyor. Bunu magazinleştirip deveyle meveyle geçiştirmeye çalışıyorlar. Sayın Arınç'a sormak istiyorum. Bundan daha önemli nasıl bir sorun olabilir? Devletin kurumları birbirlerini takip ediyor, birbirlerini tutuklamak istiyor. Böyle bir olayı ciddiye almamayı doğrusu akıl tutulmuş sayarım. Başka bir şey değil" diye yanıt verdi.
"YARIN SAVCI KİMİ ÇAĞIRIR, BELLİ OLMAZ"
CHP'li belediyelere yönelik devam eden soruşturmalara da değinen Tekin, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar sayıda belediye başkanının yargılandığı bir örneğin bulunmadığına dikkat çekti. Tekin, "3 bin küsür belediyenin yarısından fazlası yargılanıyor. 107 belediye başkanı tutuklu, 200 tane belediye başkanı görevden alınmış, 3 bin 300 belediye bürokratı soruşturma geçiriyor. İngiltere'de bu sıfır, Almanya'da sıfır. Sorun nerede? İktidarın mantığında. Bir çeteleşme ya da bir rant mantığıyla yerel yönetim yasası çıkarırsanız, sonuç bu noktaya gelir. Kaldı ki bu, bunlara da yaramayacaktır. Yasanın mimarı Adana Belediye Başkanı ile Ankara Belediye Başkanıydı. Nerede şimdi Adana Belediye Başkanı? Dünya kurallarla, sistemle yönetilir. Biz hazırız. 12 Eylül'ün bütün yasalarını Kenan Evren döneminde yapılan bütün yasaları değiştirelim, Türkiye nefes alsın. Eğer bunları değiştiremezlerse, bu tuzağa onlarda düşebilirler. Yarın bu savcı kimi çağırır belli olmaz. Sayın Genel Başkanımız Bursa'da söylemişti. 'Her an hepimize bir savcıdan yazı gelebilir.' Korkarım bir gün Başbakana da gidebilir" diye konuştu.