Tekin'den çok konuşulacak sözler
Abone ol1960 darbesi öncesi İsmet İnönü'nün Adnan Menderes'e söylediği o sözü CHP'li Gürsel Tekin tekrarladı.
CHP’nin Gezi Parkı’ndan gerekli dersleri aldığını söyleyen
CHP’li Gürsel Tekin, iktidara da ''Toplumsal talebi gazla
önleyeceğim derseniz sizi biz bile kurtaramayız'' diye
seslendi.
MÜEZZİNİN ARKASINDA CUMA NAMAZI KILACAK!
Tekin, "hepimizin özlem duyduğu din adamı" dediği ve içki içildiği tartışmalarına konu olan Dolmabahçe camisinin müezzinin arkasında cuma namazı kılacağını söyledi.
İsmet İnönü, 27 Mayıs darbesi öncesi Menderes iktidarına
"Bu yolda devam ederseniz sizi ben bile kurtaramam!"
demişti.
Vatan Gazetesin'den Deniz Güçer'in , Tekin, Anayasa Mahkemesi’nin
kararının ardından iktidara çağrı yaparak, “TBMM kapanmadan tutuklu
milletvekilleri ayıbından kurtulalım” dedi. İşte o röportaj:
- Mısır’daki darbeyi, Mursi’nin devrilmesini hem iktidar
hem de siz eleştirdiniz...
Seçimle gelen seçimle gider. Bunda tereddüt yok. Ama gelişi de çok
meşru değildi, gidişi de meşru değil. Ortadoğu’ya bakınca,
hepimizin içinin yanması gerekiyor. Mustafa Kemal ve arkadaşları
öyle bir model getirmiş ki, 51 Müslüman ülke var, her şeye rağmen
huzuru olan tek ülke Türkiye. Yapmamız gereken bunu ileri
götürmektir.
- Sizce ‘Ilımlı İslam’ ve Arap Baharı Mısır’daki darbeyle
son buldu mu?
Demokrasi bir kültür işi. Bugünden yarına hayata geçmez. Ortadoğu
coğrafyasında dönüşümün sonuçlanması en az 50 yıl alır. Türkiye’de
bile hala prangalarımız var. Kendimizi sorgulamamız gerekiyor. 51 M
ülkenin hepsinde sorun yaşanıyorsa, bence mesele siyasetçilerin en
kutsal değeri yani dini kullanmasıdır.
Tüm darbelerin mağduru CHP’dir
- TBMM’de yaşanan son tartışmalarda CHP yine darbelere
destek vermekle suçlandı?
Korkmasınlar, gelebilecek bir darbede onları da, Başbakan’ı da
koruruz. Bu ülkede darbe olmaz. Türkiye’de tüm darbelerin mağduru
CHP’dir. 12 Eylül’de biz yerle bir olduk. Sayın Başbakan’a ne oldu?
28 Şubat diyorlar, tek mağdur rahmetli Erbakan’dır. 30 yıldır AKP
zihniyeti yönetti Türkiye’yi. Devlet yönetimi onlardayken biz 12
Eylül döneminde bakkal bile yönetemedik.
HER ŞEY OLABİLİR
- Türkiye’de hala darbe ihtimali görüyor
musunuz?
Hayır görmüyorum. Ama darbe ihtimali yok diye kuralların oturduğu
bir ülke haline gelmeyecek miyiz? Şunu unutmamak lazım; Bir ülkede
yurttaşlar hukuka güvenmiyorsa, orada her şey olabilir.
- Evrensel hukuk diyoruz ama Anayasa masasında “CHP
uzlaşmıyor” suçlaması var?
Bunlar siyasetin numaralarıdır. Sayın Çiçek tecrübeli bir
siyasetçi. Birbirimizi kandırmayalım. 4 siyasi partinin dikkate
alması gereken tek şey, evrensel kurallardır. Demokrasiyi, dünyada
uygulanan kriterleri liderlere sormamıza gerek yok. Almanya’nın,
İngiltere’nin kriterleri neyse biz de öyle yönetilelim. Ama daha
başlarken bu işi dejenere etmek için hiç konuşulmayacak,
tartışılmayacak konuları tartışmaya başladık.
- İlk 3 madde gibi mi?
Tabii ki. 76 milyonu rahatsız etmeyen, konuşulmaması gereken
maddeler konuşuldu. Ama mesela sendika kanununu
konuşmadık...Yapmayacağız ya! Azerilerin çok güzel sözü var,
“Köpoğlunun vurmayacağı elini yeke taşa atmasından belli” diye.
Yani büyük taşa elini atıyor. Bırakın bu numaraları.
O SALDIRI SOYSUZLUKTUR
- Belediye Bakanının başörtülü gelinine yapılan tacizle
ilgili yorumunuz nedir?
Bunun doğru olabilme ihtimali milyonda birdir. Bir sapık, soysuz
çıkabilir. Ama Başbakan’ın ifade ettiği gibi, 150 insan olamaz.
Anadolu coğrafyasında, bu geleneklerde kadına el kaldırılmaz. Ama
varsa çıkartsınlar. Cezası neyse verilsin. Beş kişinin ölümü nasıl
soysuzluksa, o saldırı da soysuzdur.
SİZİ BİZ BİLE KURTARAMAYIZ
- Gezi olaylarının yerel seçimlere etkisi nasıl
olur?
Sadece yerel seçimi değil Türk siyasetini etkiliyor. Önümüzdeki
süreçte birçok şey değişecek. Küflenmiş siyaseti arındıracak, Türk
devlet hukuku değişecek. Başbakan’ın deyişiyle derin dehlizler
temizlenecek. Türkiye 50 yıldır kuralsız yönetiliyor. Artık
yolsuzluklar konusunda hesap verilebilir bir ülke haline gelemezse,
daha çok Taksim yaşarız. Şeffaf siyaseti oturtmak için, önce
yolsuzluklardan, pisliklerden arındırmamız lazım. Daha çok
sürprizler var.
- Sürprizlerin içine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de alıyor
musunuz?
Var tabii ki. Toplumsal talepleri iyi okuyabilirlerse o ayrı. Ama
meşru talebi baskıyla, gazla önleyeceğim derseniz siz biz bile
kurtaramayız.
- Başbakan’ı hedef alan bir girişim olduğunu düşünüyor
musunuz?
30 yıllık siyasal yaşamımda bir şeyi gördüm: Toplumların en hassas
noktaları din algısı ve ulusal bütünlük, vatanseverliktir. Maalesef
herkesin bunları kullandığını görüyorum. Ne zaman sıkışsa vatan,
millet ne zaman sıkışsa din iman. Başbakan’a kim bunları söyletiyor
şaşırıyorum. Çok acı çektiğimiz örnekleri verdi. Önce “çapulcu”
dediler, sonra “faiz lobisi” geldi. “Küresel oyuncuyuz” diyorlardı.
Küresel bir oyuncu küresel bir televizyondan korkuyorsa, o ancak
küresel oyuncaktır. Yüzde 50’ye ‘bayrak as’ dedi, ortada yok. Olmaz
çünkü. Başbakan’dan rica ediyorum bu eski alışkanlıkları çöpe
atalım. Demokrasi ve özgürlükleri deneyelim. Sen de korkma, arkanda
lobi arama, düğmeye kim bastı korkusuyla geceleri uykun
kaçmasın.
- CHP yeni Türkiye’yi okuyabiliyor mu? Gezi Parkı’nı
okumakta biraz geride kalmış görünüyorsunuz
açıkçası...
Okuyacak. Biz dersimizi CHP olarak aldık, ona en ufak itirazımız
yok. Ama yine bir algı sorunumuz var galiba. Demokrasi ve özgürlük
konusunda, daha sorunlar başlamadan talepleri bir kitapçık haline
getirip bunları da mitinge dönüştüren bir siyasi partiyiz. Bugün
çocukların, yurttaşlarımızın talebi de demokrasi ve özgürlüktür.
CHP daha aktif olmalı. Ve aynı zamanda Taksim ve Türkiye’yi yeniden
okumamız gerekiyor.
- Dolmabahçe Camii’nde yaşananlar konusunda müezzinle
konuştunuz mu?
En kısa sürede gidip sayın müezzinin arkasında Cuma namazı
kılacağım. Hepimizin özlem duyduğu din adamı.