Tekel işçileri eylemden vazgeçmiyor

TEKEL işçileri Ankara'daki eylemlerinin 5. gününde farklı bir protesto gerçekleştirdi. Üzerlerine giydikleri temsili kefen kıyafetleri ile TÜRK-İş binasının camına çıkan işçiler daha sonra bina önünde bir işçinin cenaze namazını kıldı.

TEKEL işçilerine Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi de destek verdi.

KEFENİ HAZIRLADIK GELDİK

Abdi İpekçi Parkı'nda polisin sert müdahalesiyle karşı karşıya kalan TEKEL işçileri dün eylem alanını Türk-İş önüne kaydırmıştı. Bina önünde toplanan yüzlerce işçi eylemlerini devam ettirdi. İşçiler Ankara'daki eylemlerinin 5. gününde farklı bir protesto eylemi yaptı. TEKEL işçilerinden yaklaşık 20 kişi temsili kefen kıyafeti giydi. Kefenlerin üzerinde, ''Kefeni hazırladık geldik", "Kefeni giydik geri dönüş yok" yazıları dikkat çekti. Bir süre eylemlerinin binanın birinci katında sürdüren işçiler daha sonra bina önünde halay çekerek eylemlerini devam ettirdi. Kefenli işçiler daha sonra bir işçinin cenaze namazını kıldı. Kefenli işçiyi dört kişinin oluşturduğu musalla taşı üzerine uzatan eylemciler, işçinin kucağına da bir adet ekmek koydu. Eylemciler daha sonra bir imamın eşliğinde işçinin cenaze namazını kıldı. İmamın yaptığı açıklamada ise işçinin ölüm nedeninin 'açlık' olduğu ifade edildi.


TÜRK-İş önünde eylemlerini sürdüren işçilere DSP Genel Başkanı Masum Türker ile DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de destek verdi. Konuşma yapan DSP Genel Başkanı Masum Türker, hükümetin işçi sınıfını tanımadığını ve TEKEL işçilerinin de bastırılmaya çalışıldığını öne sürdü.

Genel greve gidilmesi gerektiğini belirten Türker, TEKEL işçilerinden ŞEKER-İş'i de aralarına katmalarını istedi.
TÜRK-İş önüne bastonla gelen DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise bu mücadelenin sadece TEKEL işçilerinin değil tüm işçi sınıfının mücadelesi olduğunu söyledi. Amaçlarının işçilerin yanında olarak, 10 binlerle genel greve gitmek olduğunu kaydeden Çelebi, mücadelenin sadece DİSK, TÜRK-İş değil tüm işçi sınıfının mücadelesi olduğunu belirtti