Tek yol Peygamberimizin ahlakı
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu, Kutlu Doğum Haftası törenlerinde Hazreti Peygamber ile birlikte İslam ahlakı ve kardeşliğin önemini ayetler ve hadislerle anlattı...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Aziz milletimizin
yüzyıllar boyunca özümsediği, içselleştirdiği Peygamber ahlakından
uzaklaşarak, din adına, dindarlık adına ne yaparsak yapalım sonuç
hüsran olacaktır. Çünkü uzaklaştığımız o ahlakın yerine ikame
edebileceğimiz hiçbir şeyimiz yok. Hiçbir siyaset, hiçbir ideoloji,
hiçbir sosyal program o boşluğu dolduramaz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca "Hz. Peygamber,
Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku" temasıyla düzenlenen
Kutlu Doğum Haftası etkinliğinin Sinan Erdem Kapalı Spor
Salonu'ndaki açılışında yaptığı konuşmada, sevgili peygamberimiz
Hz. Muhammed'in doğum gününde "kardeşlik"
duygusuyla herkesi selamladığını dile getirdi.
"Milletimizin en temel özelliği, en güzel hasleti Hz.
Peygambere duyduğu sevgi ve bağlılıktır" diyen
Kılıçdaroğlu, bugünün bereketi ve anlamının büyük olduğunu ifade
etti.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü O, ebedi öğretici, ebedi kılavuzdur. Sadece onu peygamber
olarak kabul edenler değil, bütün insanlık o rahmet deryasından bir
şekilde istifade etmiştir. 'Ey habibim, sen olmasaydın, alemleri
yaratmazdım' buyuruyor. Demek oluyor ki, onsuz bir kainat sadece
bizim için değil, yaratıcı için de anlamsızdır. Kainatı yoktan var
eden sebep, Allah'ın resulüne duyduğu aşktır. Yaradılışın temeli
sevgidir. Bizim peygamberimiz sevgi peygamberidir. Bizim dinimiz
sevgi dinidir. Onun yolundan gidenler sevgide yarışırlar, nefrette
değil. İyilikte yarışırlar, kötülükte değil. Merhamette yarışırlar,
zalimlikte değil. Adalette yarışırlar, zulümde değil. Paylaşmakta
yarışırlar, biriktirmekte değil. İnsanın temelinden sevgiyi çeker
alırsanız geriye insan kalmaz. İnsanlığın temelinden sevgi
peygamberini çeker alırsanız geriye insanlık namına hiçbir şey
kalmaz. Allah inananların gönlündedir, kalbindedir. Gönlünde ve
kalbinde sevgiye yer olmayanlara acımak gerekir."
Sevgi olmayan bir gönülde Allah'ın nuru ve rahmetinin tecelli
etmeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, insan için bundan çetin bir
mahrumiyet olamayacağını söyledi.
Bütün güzel şeyler sevgiden doğar
İnsanın kalbinde sevgi ışığı yoksa, başka hiçbir ışığın onu
aydınlatmaya yetmeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün
güzel şeyler sevgiden doğar. Bütün kötülüklerin atası
sevgisizliktir. Sevgisizliğin egemen olduğu bir sosyal ortamda
kötülükten başka bir şey göremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe
gerçekten inanmış sayılmazsınız. Sevgisizlik bu dünyayı cehenneme
çevirecek bir felakettir. Nitekim bugün İslam dünyasının önemli bir
kesiminde zincirleme bir şekilde sürüp giden felaketlerin sebebi
budur. Sevgisizlik sosyal bir probleme, bunalıma dönüştüğü zaman
nefret ve şiddeti tetiklemekte, bu ise içinden çıkılmaz bir sarmala
dönüşmektedir" diye konuştu.
Nefretin dilini körüklemek yerine, sevginin dilini egemen kılmak
gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Sevginin en açık
tezahürü ahlaktır. Yüce Peygamberimiz, 'Ben güzel ahlakı tamamlamak
için gönderildim' buyuruyor. Okuduğumuz Kur'an-ı Kerim bizi güzel
ahlaka götürmelidir. Hz. Muhammed'in şekli ve şemaliyle ilgili bir
kelime dahi bulunmayan Kur'an-ı Kerim, bize onun üstün ahlakı ile
ilgili ayrıntılar vermektedir" şeklinde konuştu.
Hz. Peygamberin yaşayan Kur'an-ı Kerim olduğunu dile getiren
Kılıçdaroğlu, "Peygamberin ahlakı ile ahlaklanmadıkça ne
yaparsanız yapın kurtuluş mümkün değildir" dedi.
Peygamberimizin "Komşusu açken tok yatan bizden
değildir" diye buyurduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu,
"Şimdi ben zenginleşir zenginleşmez içinde büyüdüğü fakir
mahalleleri terk edenlere sesleniyorum. Kendinize zengin komşular
edinerek bu sorumluluktan kurtulduğunuzu mu sanıyorsunuz? Hayır.
Siz fakir komşularınızdan değil Hz. Muhammed'den uzaklaşıyorsunuz.
Medine'nin en yoksulu nasıl yaşıyorsa Allah'ın peygamberi de öyle
yaşıyordu" diye konuştu.
Amacım birilerini sorgulamak değil
Kılıçdaroğlu, amacının birilerini sorgulamak olmadığını kaydederek,
şöyle devam etti:
"Ben bir siyasetçiyim ve ahlak bunalımının bir toplumu
nerelere savurabileceğini biliyorum. Hepimiz her gün inanılmaz
olaylara şahit oluyoruz. Aziz milletimizin yüzyıllar boyunca
özümsediği, içselleştirdiği Peygamber ahlakından uzaklaşarak, din
adına, dindarlık adına ne yaparsak yapalım sonuç hüsran olacaktır.
Çünkü uzaklaştığımız o ahlakın yerine ikame edebileceğimiz hiçbir
şeyimiz yok. Hiçbir siyaset, hiçbir ideoloji, hiçbir sosyal program
o boşluğu dolduramaz. Laik bir ülke olan Türkiye'de isteyen
istediği hayat tarzını seçer ve yaşar. Şurası bir gerçektir ki,
bunların hiçbiri ahlaktan soyutlanmış sözde dindarlık kadar
toplumsal dokumuzu tahrip edemez. Aziz kardeşlerim, ahlakla
siyaseti, ahlakla ticareti, ahlakla makam, mevki ve serveti takas
etmeye başlamışsak, helak olmuş kavimlerin yoluna girmiş
oluruz."
Kılıçdaroğlu, ahlaksızlığın insanın yaradılış nedenlerine, insanın
doğrudan özüne bir saldırı olduğunu ifade ederek, "Sevginin
tezahürü güzel ahlaksa, ahlakın tezahürü de adalettir. Merhamet
duygusunu hayata geçiren mekanizma da adalettir. Hak anlamı
Kuran'da hem doğrudan Allah anlamında, hem de adalet anlamında
kullanılmaktadır. Bilesiniz ki, her kim adaletten uzaklaşmışsa o
aslında Allah'tan uzaklaşmıştır. Her kim ki adalete sırtını
dönmüşse, aslında o Allah'a sırtını dönmüştür. Şu ya da bu
duyguyla, şu ya da bu gerekçeyle, şu ya da bu hesap uğruna yapılan
adaletsizliğe rıza gösterenleri veya onları görmezden gelenleri
Allah affetsin" diye konuştu.
Konuşmasında, "Gelin imanımızın merkezine hak kavramını
koyalım" diyen Kılıçdaroğlu, sevgi, ahlak ve adaletin
insan fıtratının temeli olduğunu dile getirdi.
Bir düşünürün "İnsan insanın kurdudur" dediğini
anımsatan Kılıçdaroğlu, "Hz. Muhammed'in eğitiminden geçmiş
insanı, yani bizi tarif etmiyor. İslam, yetimlerin, kölelerin,
kimsesizlerin, mazlumların, mağdurların dinidir. Mazlum ve mağdurun
yanında olmak için onların dinine bile bakmaz" dedi.
Kılıçdaroğlu, İslam dininin bütün insanlara sevgi, şefkat, merhamet
ve adaletle yaklaştığını, günümüz dünyasının kaybettiği ve en çok
ihtiyaç duyduğu şeyin de bu olduğunu kaydetti.