Tek tıkla ekonomi gündemi
Abone olEkofinans'la ekonomi gündemi başlıyor. Türkiye ve dünyanın önde gelen ekonomi ve finans haberlerini sizin için derledik.
Ali Ağaoğlu yenilebilir enerji yatırımlarına hız verdi. Başbakan Erdoğan'la birlikte Çin'e giden heyet içinde olan Ağaoğlu, türbin üreticisi Çinli Sinovel firmasıyla büyük bir anlaşmaya imza attı. İmza törenine Zafer Çağlayan ve Taner Yıldız'da katıldı.
Yenilenebilir enerji yatırımlarına hız veren Ağaoğlu 600 MW'lık rüzgar santrali geliştirme işinde türbinlerin Çin'in en büyük dünyanın ikinci büyük türbin üreticisi Sinovel'den alınmasını öngören anlaşmayı Çin'de düzenlenen bir törenle imzaladı.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sinovel Başkan Yardımcısı Li Lecheng ve Uluslararası İş Geliştirme direktörü Andy-Jia Shuo ile Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu'nun katıldığı törende imzalanan anlaşma kapsamında, türbinlerin kule, kanat ve jenaratör gibi aksamlarının Türkiye’de üretilmesi için Ağaoğlu Sinovel'i Türkiye'ye davet etti.
Ağaoğlu ile Sinovel arasında imzalanan türbin anlaşması sonucu kurulacak 600 MW'lık santrallerin toplam yatırım bedeli 1 milyar doları bulacak. Anlaşma kapsamında yapılacak santrallerin devreye girmesiyle birlikte yıllık 2 milyon kWh net üretim gerçekleştirilecek.
Santrallerin elektrik üretimi 700 bin kişinin sanayi, konut ve ortak aydınlatmalarda kullandığı elektrik ihtiyacını karşılayacak. Halen 750'si rüzgar olmak üzere 1.250 MW’lık portföye sahip olan Ağaoğlu, rüzgar enerjisinde ülkemizdeki kurulu güç açısından 3. sırada yer alıyor ve 3 yıl içinde ilk sıraya yerleşmeyi hedefliyor.Ağaoğlu'nun, üretimin bir bölümünü Türkiye'ye taşımasını istediği Sinovel'in ise dünyada toplam kurulu gücü 10 bin MW'ın üzerinde ve şirket 2015 yılı itibariyle kurulu güçte dünya lideri olmayı hedefliyor.
Anlaşmayla ilgili bilgi veren Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, enerji yatırımlarında hedeflerine kararlı bir şekilde ilerlediklerini vurgulayarak, Türkiye'nin temiz enerji üretiminde daha hızlı ilerlemesi gerektiğini belirtti. Üç yılda 1.250 MW'lık portföy oluşturma hedefleri bulunduğunu hatırlatan Ali Ağaoğlu, Sinovel ile imzalanan bu anlaşma ile 600 MW büyüklüğündeki yatırımın türbinlerini Çinli şirketten alacaklarını söyledi. Ali Ağaoğlu, Sinovel'i üretimin bir bölümünü Türkiye'de yapmaya davet ettiklerini ve şirketin bu konuya sıcak baktığını açıkladı.
Yatırımlara devam edeceklerini ifade eden Ağaoğlu, “Amacımız yerli üretimi artırmak ve bunu da çevreye zarar vermeden yapmak. Bu açıdan yenilenebilir (temiz) enerji yatırımlarını önemsiyoruz. Türkiye’nin rüzgarda toplam kurulu gücünün yüzde 10’luk kısmına çok kısa bir sürede eriştik. Sinovel ile yapılan bu anlaşma ile yaklaşık 1 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleşmiş olacak” dedi.
AHMEDİNEJAD AB'YE MEYDAN OKUDU!
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…
[PAGE]
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, petrol ihraç etmeden bile ülkesinin döviz rezervi sayesinde en iyi şekilde idare edilebilecek durumda olduğunu söyledi.
Devlet televizyonunun haberine göre Cumhurbaşkanı Ahmedinejad yurt gezileri kapsamında gittiği Hürmüzgan eyaletinde halka hitaben yaptığı konuşmada ülkesine yönelik yaptırımları etkisiz kılacaklarını bildirdi.
Ahmedinejad, ''Onlar, petrolümüze ambargo uygulamak istiyorlar. Ancak onlara söylemeliyim ki üç yıl tek bir varil bile petrol satmadan ülkeyi iyi idare edecek kadar döviz rezervimiz var'' ifadelerini kullandı.
Zulüm ve zorbalığa karşı mücadele edeceklerini ve her alandaki haklarını koruyacaklarını belirten Ahmedinejad, düşmanların tüm komplolarını boşa çıkaracaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, daha önceki açıklamalarında da petrol geliri olmadan dahi ülkeyi yönetebileceklerini vurgulamıştı.
AB ülkeleri, 1 Temmuz'dan geçerli olmak üzere İran'dan ham petrol alımını yasaklama kararı almıştı.
AB'den kararını gözden geçirmesini isteyen, ancak bir sonuç alamayan İran, İngiltere, Fransa ve Yunanistan'a olan ham petrol ihracatını durdurmuştu.
Toplam ham petrol ihracatının yüzde 18'ini AB ülkelerine gerçekleştiren İran, bu açığın başka ülkelerle kapatılacağını bildirmişti.
TASARRUFLU LAMBA TUZAĞINA DİKKAT!
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…
[PAGE]
Elektrik enerjisini daha verimli kullanmak için önerilen lambalardan bazıları sahte. Tasarruflu ampullerle aynı fiyata satılarak haksız kazanç elde ediliyor.
Elektrik faturalarını düşürmek için alınan bu lambaların fiyatları 20-30 liraya kadar çıktı. Uzmanlar teknolojiyle üretilmiş tasarruflu lambaların uzun ömürlü olduğunu ve enerji verimliliği sağladığını belirtirken vatandaşları sahteleri konusunda uyardı. Sahte lambaların hiçbir tasarruf sağlamadığı gibi yüksek fiyatlarıyla vatandaşın parasının da boşa gitmesine yol açtığını anlatan uzmanlar, şunları kaydetti: "Sahte ürünün anlaşılması çok zor. Bu yüzden de güvenilir markalar tercih edilmeli. Sahte ürünlerde kullanılan kimi malzemeler sağlığı da tehdit ederken, yaydıkları radyasyonla hastalıklara yol açıyor."
2 yıl garanti veriliyor
Bazı ambalajlarda 10 bin saat gibi ömürler yazdığını hatırlatan uzmanlar, "Bu da 5 yıl yapar. Fakat ürünlerin garanti süresi 2 yıl. Dolayısıyla vatandaş hak iddia edemiyor" dedi. EMO Enerji Birim Koordinatörü Olgun Sakarya ise, piyasada çok sahte ürün olduğunu belirtti. "Evinizdeki 100 W lambayı 23 W ile değiştirdiğinizde günde 4 saat kullanımda yıllık kazanç 30.49 TL olmaktadır" diyen Olgun Sakarya, normal şartlarda bir tasarruflu lambaya fazla ödenen paranın 47 günde geri alındığını söyledi.
Bunları bilirseniz aldatılmazsınız
Bu tip ürünlerin üretimi yüksek teknoloji ve bilgi birikimi gerektirdiği için, alırken öncelikle güvenilir marka seçin. Enerji tasarruflu lambalar standart bir lambaya göre 5'te 1 oranında enerji tüketir. Uygun güç değerini seçmek önemli. Örneğin 100 W gücündeki normal lamba yerine kullanılacak yaklaşık 20 W gücünde olacaktır. Enerji tasarruflu ürünlerin üzerinde o ürünün enerji sınıfını belirten bir etiket vardır. Enerji sınıfı en iyi olan (A en iyi, G en kötü) ürünü seçin.
Pazar 50 milyon euro büyüklüğünde
Tasarruflu lamba pazarı son yıllarda hızla büyürken, 50 milyon euronun üzerinde bir hacmi de yakaladı. Türkiye'de yaklaşık 18 milyon konut stoğunun 15 milyonunda kullanılıyor. Bu lambaların sayısı da 80 milyon adedi geçiyor. Pazarda 50'den fazla firma rekabet ederken, bunların büyük bölümünü yabancı markalar oluşturuyor.
SAHTE BALCILAR MARKADA TAKTİK DEĞİŞTİRDİ
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…
[PAGE]
Gıda bakanlığı sahte bal satan şirketlerin peşine düşüp ceza yağdırınca, teşhir edilen şirketler isim değiştirip sahte bal satmaya devam ediyor.
Araştırmalarda balı sahte çıkan reklamları yasaklanan ve ceza alan şirketler yeni bir yöntem buldu. Sabah'ın haberine göre gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın sitesinde deşifre olan şirketler isim değişikliği yapmaya başladı. Sahte üreten uyanık şirketler böylece pazarda kalmaya çalışıyor. Edinilen bilgiye göre, bakanlık ile firmalar arasında bu nedenle sürekli kovalamaca yaşanıyor. Sadece ürünlere yönelik yapılan denetimler, bakanlığın isim değiştiren firmalara karşı elini kolunu bağlıyor.
"Haksızlık ettiniz. Yanlış numune aldınız"
Ürününde "taklit ve tağşiş" yaptığı gerekçesiyle ismi kamuoyuna duyurulan Tadaban, markası ile birlikte firma ismini de değiştirerek, sıfırdan piyasaya geri dönmeye hazırlanıyor. Tadaban, isim değişikliği için yakın zamanda başvuruda bulunacağını belirterek, bunun gerekçesini "güvenilirliğimiz kalmadı" olarak açıkladı. Ayrıca ismi açıklanan firmalardan biri "Haksızlık ettiniz. Yanlış numune alındı. İtibarımızı düzeltin" diyerek bakanlığa dilekçe ile başvurdu.
Kayserilioğulları dilekçe verdi
Deşifre edilen firmalardan Kayserilioğulları'nın da isminin açıklamasından hemen sonra bakanlığa dilekçe ile başvuruda bulunduğu ortaya çıktı. Firma yetkilileri, kendilerine haksızlık edildiğini, kontrolörlerin imha deposunda bekletilen ürünlerden numune alarak, kendilerini karaladığını öne sürdü. SABAH gazetesi sahte konusunu yayınlarıyla gündeme getirmişti. Bakanlık halkın sağlığını tehlikeye atan üreticilere pazara cezası vermiş ve şirketleri internet sitesinden teşhir etmişti.
Uygulamanın ilk adımında iki firması deşifre edilirken, bu firmalardan Kayserilioğulları, "haksızlık edildiği" gerekçesiyle Tarım Bakanı Mehdi Eker'le görüşeceklerini belirtti. Firmadan bir yetkili, "Rafta olmayan ürünlerimizden numune alındı. Bunu Sayın Bakan'a izah etmemiz lazım" dedi.
KİLİSE RUMLARI KRİZDEN KURTARACAK!
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…
[PAGE]
Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi, ekonomik kriz yaşayan Rum kesiminde bankacılık ve enerji sektöründe milyonlarca liralık yatırıma hazırlanıyor.
Rum basınına göre Başpiskopos 2. Hrisostomos'un Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile görüşerek kilisesinin, ekonomik krizin aşılmasına, yeni iş alanları açılmasına ve ekonominin kalkınmaya yardımcı olabilmek için, bankacılık ve enerji sektörlerine milyonlarca avroluk yatırım yapma niyetinde olduğunu dile getirdi.
2. Hrisostomos, Hristofyas ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, kilise olarak memleketin ilerlemesini istediklerini ve bu doğrultuda birtakım yatırımlar yapmaya hazır olduklarını' söyledi.
Başpiskopos, yapacakları bu yatırımın aynı zamanda kilisenin iyiliği için olduğunu ve ekonomik temel olmadan, hiçbir manevi çalışma yapılamayacağını kaydetti.
Enerji alanında yapılacak yatırımların daha çok güneş parkları ve diğer enerji üretim tesisleri inşa edilmesine yönelik olacağını belirten 2. Hrisostomos, bankacılık sektörüne yapılacak yatırımlarla ilgili ise detay vermedi.
Vergi desteği
Kilise ile Rum hükümeti arasında imzalanan taşınmaz malların vergilendirilmesi anlaşmasıyla ilgili olarak ise 2. Hrisostomos, geçtiğimiz cuma günü devlet fonlarına 2 milyon avro aktarıldığını açıkladı.
Başpiskopos, anlaşma uyarınca, yıl sonuna kadar, teyit edilen 20 milyon avronun tümünün devlet fonlarına aktarılacağını söyledi.
2. Hrisostomos, Kilise ile Rum hükümeti arasında imzalanan anlaşmadan dolayı Hristofyas'a teşekkür etti.
ÇİN İŞADAMLARININ YORUMU
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…
[PAGE]
Hüsnü Özyeğin, Bloomberg HT'ye yaptığı açıklamada Çin ziyaretini önemli bulduklarını ve Türkiye için Çin'nin büyük potansiyel arz ettiğini söyledi. Ali kibar ise ekonomiye Çin'nin yön verdiğine dikkat çekti.
Türk-Çin İş Konseyi Başkanı olan FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ile Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar Bloomberg HT'ye Türkiye'nin Çin ziyaretinin oldukça önemli bulduklarını söyledi.
Çin zenginleştikçe Türkiye için daha önemli olacak
Özyeğin "1996'dan beri rakamlara bakınca 2011'e kadar Türkiye'nin Çin ile olan ticaretinde 100 milyar dolar açık verdiği görülüyor. Ülkemiz ile Çin arasında müthiş bir dengesizlik var. Onun için Çin'e daha fazla mal ihraç edebilmek için sanayi kapasitemizi artırmalıyız...Çin Türkiye için büyük potansiyel. Çin geliştikçe ve zenginleştikçe Türkiye için her konuda önemli pazar haline gelecek" ifadesini kullandı.
Nükleer santralleri yapılacak
Başbakan Erdoğan'ın nükleer konusunda Çin'le yaptığı anlaşmaya değinen Özyeğin, Türkiye için nükleer santralin seçenek değil, zorunluluk olduğunu belirterek, "Nükleer santralleri yapmak zorundayız" diye konuştu.
Çin dünyaya yön veriyor
Kibar Holding CEO'su Ali Kibar da Bloomberg HT'ye Çin'in dünya ekonomisine yön veren bir duruma geldiğini ve bu etkinliğini gelecek yıllarda daha da güçlendireceğini belirtti. Ziyareti 'oldukça faydalı' olarak niteleyen Kibar, "Önümüzdeki dönemlerde bazı konularda işbirliği yönünde bir takım çalışmalara başlıyoruz" ifadesini kullandı.
Enerjide işbirliği
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çin ziyaretine eşlik eden Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın huzurunda Türk ve Çin firmaları arasında başta enerji yatırımları olmak üzere çeşitli konularda anlaşmalar imzalandı.
Ekonomi Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Hattat Holding ile Çinli China Avic International Holding arasında Bartın-Amasra'da yerli taşkömürü ile kurulacak olan bin 320 megawatt gücündeki termik santralin mühendislik, satın alma ve inşaat işlerine ilişkin anlaşma Pekin'de paraf edildi. Toplam bedeli 1,5 milyar dolar olan anlaşma, termik santral kurma ve kömür çıkarma konularını kapsıyor.
Anlaşma ile Bartın Amasra'da 700-1000 metre derinliğindeki kuyularda ilk etapta 5 milyon ton taşkömürünün çıkarılması hedefleniyor. Daha sonra 10 milyon ton taşkömürünün çıkarılmasının planlandığı projenin hayata geçmesi ile taşkömürü ithalatının 1 milyar dolar azalması bekleniyor.
FED BAŞKANI'NDAN KRİZ UYARISI
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…
[PAGE]
ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, ülke ekonomisinin hala finansal krizden tam olarak toparlanmaktan uzak olduğunu söyledi.
Bernanke finansal krizin en kötü günlerinden bu yana yaklaşık 35 yıl geçtiğine dikkati çekerek, ülke ekonomisinin krizin etkilerinden tam olarak toparlanamadığını ve finansal piyasalarda istikrarı sağlamak için daha fazla düzenlemenin gerektiğini vurguladı.
Krizin ağır insani ve ekonomik maliyetlerinin, son yıllardaki olayların tekrarlanmasını önlemek için gerekli tüm adımların atılmasının önemine işaret ettiğini belirten Bernanke, finansal krizin öne çıktığı dönemlerde mali istikrar politikalarının para politikalarının gölgesinde kalma eğiliminde olduğunu ifade etti.
Fed Başkanı Bernanke, krizin devamında ise mali istikrar politikalarının çok büyük bir önem kazandığını ve genel olarak para politikasıyla birlikte eşit kabul edildiğini kaydetti.
Bernanke, son yıllarda denetleme çabalarını belirgin bir şekilde artırdıklarını, sistemik risklerin üstesinden gelmek için altyapı ve çerçeve geliştirdiklerini vurgulayarak, finansal sistemin tüm katmanlarındaki olayları takip etme kapasitesine sahip olmayı amaçladıklarının altını çizdi.
Finansal krizden çıkarılan en önemli dersin, ve finansal sistem aracılığıyla yeni şoklar oluşması için ek potansiyel kanallar yaratan ''gölge bankacılık'' sorunun büyümesi olduğunu ifade eden Bernanke, ''gölge bankacılık''tan kaynaklanan risklerin önlenmesi için çok daha fazla düzenleme gerektiğine dikkati çekti.
DAVUTOĞLU, ÇİN GEZİSİNİ YARIM BIRAKTI!
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…
[PAGE]
Başbakan Tayyip Erdoğan ile birlikte Çin gezisisinde bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye sınırındaki hareketlilik nedeniyle Türkiye'ye dönüyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu sınırındaki hareketlilik devam ettiği için durumu yakından takip etmek üzere bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın heyetinden ayılarak Pekin'den Türkiye'ye dönecek.
PETROL VARİLDE 1 POMPADA 3 KAT ARTTI
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…
[PAGE]
2000 yılından bugüne petrol fiyatı 4 kat arttı. Bu süre zarfında benzin satış fiyatının pompa satışındaki artış ise 9 kat oldu. Aradaki fark neden kaynaklanıyor?
Türkiye en pahalı satılan ülkeler arasında başı çekiyor. Dünyanın en pahalı benzinin ve dizelini tüketiyoruz. Rafineriden çıkış fiyatı 1.70 kuruş olan benzin tüketiciye 4.70 liraya ulaşıyor. Aradaki fark vergi ve şirketlerinin karı oluyor. Devletin her 1 litre benzinden kazancı 2.5 liranın üzerinde oluyor.
Maliye zam yapmadık diyor. Enerji Bakanı istikrarsızlığı öne sürüyor
Akaryakıt fiyatları konusunda hükümet tarafı iki görüş sunuyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2009'un sonundan bugüne benzine ve motorine vergi zammı yapılmadığını söyleyerek, zammın uluslararası petrol fiyatlarından kaynaklandığını ileri sürüyor. Enerji Bakanı Taner Yıldız ise, ham petrol fiyatlarının artmasına, bölge ve dünyadaki istikrarsızlığa bağlayarak zamları savunuyor.
Fiyat belirlemede baş aktör devlet değil
TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesinin ardından, fiyatlarını belirlemek konusunda baş aktör artık devlet değil. Yani, devlet sadece akaryakıttaki 'vergi' oranını belirliyor. Bu durumda, devletin zammı yapmadığı doğru. Ancak, fiyatı üzerindeki vergi yükü, tamamen devletin belirlediği oranlar içerisinde.
Enerji Bakani Taner Yıldız'ın söylediği gibi, Türkiye'deki fiyatları tamamen uluslararası piyasalar tarafından mı belirleniyor?
2000 yılından bu yana uluslararası emtia piysalarındaki ham petrol fiyatlarındaki fiyat dalgalanmaları ve Türkiye'deki fiyatlarını karşılaştırdığımızda, ortaya ilginç bir tablo çıkıyor.
1 Haziran 2008'de uluslarası piyasalarda ham petrolün varil fiyatı 120 dolar seviyesine çıktığında 95 oktan kurşunsuz fiyatı 3 lira 50 kuruş. Bir yıl sonra, yani 2 Haziran 2009'da ham petrol fiyatı uluslararası piyasalarda 55 dolara kadar geriliyor. Bir anlamda ham petrol fiyatı yarı yarıyadan daha fazla geriliyor. Bunun 95 oktan kurşunsuz benzinin pompa fiyatına yansıması 3 lira 50 kuruştan, 3 lira 20 kuruşa gerilemesi şeklinde oluyor.
Fiyatlardaki yüzde 60 gevşeme, pompoya yüzde 8 yansıyor
Ham petrol fiyatındaki yüzde 60'a yakın gevşeme, pompaya sadece yüzde 8'lik bir gerileme olarak yansıyor.
Yaklaşık değerlerle baktığımızda,, 2000 yılında petrol fiyatı 24,5 dolar seviyesinde iken kurşunsuz fiyatı 0,56 kuruşken, 12 yıl içinde sürekli dalgalanmaların ardından ham petrol fiyatı yaklaşık 4 kat artarak 102 dolar seviyesine çıkıyor. Bu süre zarfında kurşunsuz fiyatının pompa satışındaki artış ise 9 kat artmış.
İşte son 12 yıl içinde uluslarası piyasalarda ham petrol fiyatlarında yaşanan değişimler ve pompada yaşanan artışlar:
Tarih Kurşunsuz 95 Motorin 1 Varil Ham Petrol
07/01/2000 0,56 0,41 $24,50
05/06/2000 0,60 0,45 $27,50
04/01/2001 0,61 0,46 $23,40
04/02/2001 0,61 0,48 $24,50
28/02/2001 0,68 0,53 $22,70
04/05/2001 1,01 0,79 $25,20
04/06/2001 1,06 0,82 $25,80
03/01/2002 1,30 0,98 $18,60
04/06/2002 1,45 1,05 $23,10
01/01/2003 1,67 1,23 $27,70
07/06/2003 1,83 1,34 $25,20
01/01/2004 1,76 1,29 $30,40
01/06/2004 1,90 1,35 $32,70
01/01/2005 2,31 1,90 $38,30
04/06/2005 2,55 1,89 $50,30
03/01/2006 2,60 2,05 $57,20
02/06/2006 2,99 2,31 $68,00
05/01/2007 2,74 2,18 $57,00
02/06/2007 3,01 2,18 $80,00
01/01/2008 3,12 2,38 $90,00
01/06/2008 3,50 3,19 $120,00
01/01/2009 2,74 2,33 $40,00
02/06/2009 3,20 2,45 $55,00
06/01/2010 3,67 2,95 $70,00
03/06/2010 3,67 2,91 $91,00
01/01/2011 3,95 3,34 $92,00
09/04/2012 4,72 3,97 $102,00
MEMUR ZAM DIŞINDA TALEPLERİNİ BELİRLEDİ!
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…
[PAGE]
Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu için Cumhurbaşkanı onayı beklenirken Memur-Sen ilk toplantısını yaptı. Memur, ilk toplu sözleşme masasına ‘talepkar’ oturuyor!
4.2 milyon ve emeklisi için toplu sözleşme görüşmelerini yürütecek olan toplantıda ‘zam oranı’ dışındaki diğer taleplerini belirledi. Tüm memurların taban aylığına ‘seyyanen zam’ yapılsın. Kıdem aylığı 6.4 TL’ye çıksın. Aile yardımı 141 TL’den 200 TL’ye çıksın. Çocuk başına ödeme yaş sınırı olmaksızın 50 TL olsun. Yan ödeme katsayısı maaş katsayısı ile eşitlensin.
2012 ve 2013 yılı için talep edilecek zam oranı henüz kararlaştırılmazken toplu sözleşme masasında hükümetten istenecek diğer talepler şöyle sıralandı:
1- Memur Taban Aylıklarına seyyanen zam yapılsın. Böylece her memura eşit miktarda zam yapılmış olacağından; düşük maaşlı memura yüksek; yüksek maaşlı memura da düşük oranlı bir artış yapılmış olur.
2- Kıdem Aylıkları artırılsın. 25 yıllık sınır kaldırılsın. Her yıl için 20 puan olarak belirlenen rakam 100 puana çıkarılsın; böylece yıllık kıdem çarpanı 6.4 TL olsun. Bu da 10 yıllık bir için 64 TL 30 yıllık içinse 192 TL kıdem farkı anlamına geliyor.
3- Yan Ödeme Katsayısı 0,02 puandan maaş katsayısı olan 0, 064’e yükseltilsin. Böylece hem çalışan hem de maaşında 20 ila 30 TL’lik artış sağlansın.
4- Eşi çalışmayan memurlara verilen 141 TL’lik aile yardımı 200 TL’ye çıkarılsın.
5- 0-6 yaş çocuklar için 32 TL, 6-14 yaş çocuklar için 16 TL olan çocuk yardımı tüm çocuklar için 50 TL’ye yükseltilsin.
Memur, toplusözleşme görüşmeleri için öncelikle Cumhurbaşkanı'nın yasayı onaylaması ardından da yasanın Resmi Gazete'de yayımlanması gerekiyor. Bunu müteakip yönetmeliklerin çıkacak. Ardından konfederasyonlar taleplerini Devlet Personel Başkanlığı'na iletecek. Devlet Personel Başkanlığı, hükümet adına görüşmeleri yürütecek olan komisyonu belirleyecek. 1 hafta içinde toplu sözleşme görüşmeleri için yer ve saat ilgili konfederasyonlara bildirecek.