William Stanley Milligan ya da daha çok bilinen ismiyle Billy Milligan, dünyada çoklu kişilik bozukluğu hastalığı konusunda en çok bilinen isim. Öyle ki Milly Milligan'ın bölünmüş tam 24 kişiliği var, psikolojik bir durum olduğu için ceza almadı.... William Stanley Milligan ya da daha çok bilinen ismiyle Billy Milligan, dünyada çoklu kişilik bozukluğu hastalığı konusunda en çok bilinen isim. Billy’nin bu kadar çok tanınmış olmasının sebebi ise; 2 değil, 3 değil, hatta 10 bile değil, tam 24 kişiliğe sahip olması! Çocukluğunda yaşadıklarından çok etkilenen ve hayatı boyunca bu etkiden kurtulamayarak büyük psikolojik sorunlar yaşayan Billy, taşıdığı farklı kişiliklerin işlediği suçlar yüzünden yargılanmış ve mahkeme tarihinde de çeşitli ilklere adım atmış. Kumarbaz ve alkolik babasının intiharından sonra 2 üvey baba ile büyüdü. Billy’nin babası komedyen Johnny Morrison, çok fazla kumar oynayan bir adamdı. Johnny’e aynı zamanda akut alkolizm ve depresyon teşhisi koyularak hastaneye yatırılmıştı. Burada intihar girişiminde bulunan ama başarılı olamayan Johnny, daha sonra karbon monoksit zehirlenmesi ile intihar etti. Bu intiharın ardından Billy’nin annesi şarkıcı Dorothy, çocuklarını alarak eski eşinin yanına dönerek onunla tekrar evlendi. Bu evlilik yine uzun sürmedi, 1 yıl sonra boşandılar. Ardından Chalmer Milligan’la evlendi. Bu evlilik, iki kız babası Chalmer’ın ikinci evliliğiydi. “Billy daha 5 yaşındayken dâhi 3 farklı kişiliğe sahipti” Bu sözü söyleyen biyografi yazarı Daniel Keyes. Keyes’ın iddiasına göre; “İsimsiz çocuk”, “Christiene” ve “Shawn” kişiliklerine, Billy daha 5 yaşındayken sahipti. Yaşadığı aile travmaları devam ettikçe, bu kişilik sayıları da artacaktı. Chalmer, Billy’e hayatı boyunca unutamayacağı manevi bir zarar vermişti. “Emniyeti kötüye kullanma” suçundan yargılanan üvey baba Chalmer, iddialara göre Billy’e cinsel istismarda bulunmuştu. Billy bunu yaşadığında henüz 8 yaşındaydı ve bu olaydan sonra zaten yolunda gitmeyen aile hayatının onun bünyesinde oluşturduğu psikolojik bozukluk artık son raddeye dayanmıştı. Hayatı boyunca bunu aşmak için uğraş vermesi sebebiyle bu kadar çok kişiliği birarada yaşadığı söylenir. İlk suçları 20 yaşındayken gerçekleştirdiği tecavüz ve silahlı soygundu. 2 sene yattığı ıslah evinden şartlı tahliye edildi. Tahliyenin 7-8 ay kadar ardından bir üniversite kampüsünde 3 kadına daha tecavüz etti. Kurbanlarından biri Billy için “3 yaşında bir çocuk gibi davranıyordu” dedi. Billy’e bu olaylarla birlikte 3 çocuk kaçırma, 3 defa ağır soygun ve 4 kadına tecavüz suçlarından dava açıldı. Tekrar ıslahevine yatırıldı. Şizofren ve çoklu kişilik bozukluğu teşhisleriyle beraber mahkeme “akıl sağlığını kazanıncaya kadar” cezayı ertelemeye karar verdi. Savunmasını hazırladığı sırada bir doktor tarafından akut şizofreni teşhisi koyulmuştu. Daha detaylı bir muayenede başka bir psikolog tarafından çoklu kişilik bozukluğunda karar kılındı. Akıl hastanelerinde kaldığı senelerde; 1 öz (kendisi), 10 adet istediği, 13 adet istemediği olmak üzere toplam 24 adet farklı kişiliğe sahip olduğu ortaya çıktı. Mahkemenin kararından sonra Billy’nin hayatı, devlete bağlı bir sürü akıl hastanesinde oradan oraya savrularak geçti. Sadece bir hastanede, doktorlar ona biraz yardımcı olabilmişti. Onun dışında teşhisler konusunda ilerleseler de, tedavi konusunda çaresiz kalıyorlardı. Uzunca bir süre sonra, -istemediği 14 kişiliği teşhis eden- Dr. David Caul tarafından tedavi edilmeye başladı. Hastanelerde geçen 10 yılın ardından mahkeme ona ceza vermedi; çünkü suçları işleyen, çoğu birbirinden habersiz olan alternatif “kişilikleriydi” Bu mahkeme kararı, alanında bir ilkti. Artık hastane odalarında veya parmaklıklar ardında yaşaması son bulduğunda, 36 yaşındaydı. Billy’nın adı, hastaneden çıktıktan sonra hiçbir suç olayına karışmadı. Kısa film projesi için yola çıktı, bir anda ortadan kayboldu! Mahkeme kararıyla serbest bırakıldıktan 5 sene sonra, California’da yaşarken, Stormy Life Productions’la kısa bir film çekmek için yola çıktı. Bu yolculuktan sonra kendisine uzun süre ulaşılamadı, hiçbir tanıdığı kendisiyle iletişim dâhi kuramadı. Ve 2014 yılında, 59 yaşındayken, bir bakımevinde kanserden öldü. Billy Milligan’ın hayatını konu alacak olan filmde Billy’i, 20 senedir bu rolü oynamak istediğini söyleyen Leonardo DiCaprio oynayacak. Filmin ismi ise planlandığından azıcık değişti ve “The Crowded Room” oldu. Tüm kişiliklerini merak edenler için, birbirinden apayrı 24 kişiliği: 1) Billy: Öz kişiliği. 2) Arthur: Bilim ve sağlık konularında –özellikle hematoloji alanında- uzmanlaşmış, oldukça sofistike ve entellüktel bir İngiliz idi. 3) Ragen Vadascovinich: İsmi “rage again (yine öfke)” kelime grubundan gelen Ragen, “istenmeyen kişilikler”i düzenleyen, tehlikeli zamanlarda Arthur’u kontrol eden biriydi. Bu nedenle “öfke tutucu” olarak da tanımlanmıştı. Slav aksanıyla konuşup Sırpça yazabilen bir Yugoslav olduğunu söyleyen Ragen, ailesini desteklemek amacıyla soygunları yaptığını ama tecavüzlerle alakası olmadığını itiraf etmişti. 4) Allen: Tam bir dolandırıcı ve yönlendirici olan Allen, dış dünyayla iletişimi de en yüksek karakterdi. Bateri çalar, portreler çizerdi. Yalnızca sağ elini kullanmasına rağmen olağanüstü güçlüydü ve kişilikler arasında sigara içen tek kişiydi. 5) Tommy: Sık sık Allen ile karıştırılan 16 yaşındaki Tommy, zincirlerden kaçış gösterisi ustasıydı. Elektrik konusunda bir uzmandı. Allen ile en benzer yönleri, ressamlık yapıyor ve müzikle uğraşıyor olmasıydı. Özellikle manzara resimlerine odaklanmış durumda olan Tommy aynı zamanda tenor saksafon çalıyordu. 6) Danny: İnsanlardan ama özellikle erkeklerden korkan Danny, yalnızca natürmort resimler çizen, asla manzara resimleri çizmeyen bir ressamdı. Danny’e göre Chalmer (taciz eden üvey babası) kendi mezarını kazdırtmış ve onu orada yakmıştı. 7) David: 8 yaşındaki David, diğer kişiliklerin ağrı/acı duyduğu noktalarda, o ağrıyı almak için bulunduğundan “ağrı tutucu” olarak adlandırılmıştı. 8) Christiene: 3 yaşında ve disleksi rahatsızlığına sahip Christiene, Billy ne zaman başını belaya soksa, bir okul köşesine saklanmak isteyen bir kız çocuğuydu. Ragen ile arasında özel bir bağ bulunan Christiene’e Arthur, okuma yazma öğretmişti. 9) Christopher: Christiene’nin mızıka çalan erkek kardeşiydi. 10) Adalana: Şiirler yazan ve diğer kişilikler için yemekler yapıp evi temizleyen Adalana, bir lezbiyendi. Milligan’ın avukatının iddiasına göre, tecavüzleri gerçekleştiren kişi Adalana’ydı ve ne Billy’nin ne de diğer kişiliklerin bu tecavüzlerden haberi yoktu. “İstenmeyen” etiketli kişilikler: Kişiliklerin “istenmeyen” olup olmadıklarına Arthur ve Ragen karar veriyordu. 11) Phil: Brooklyn aksanı ile konuşan Phil, zaman zaman küçük çaplı suçlar tasarlayan bir katildi. Billy onu “suçlu” olarak işaretlemişti. 12) Kevin: Kevin bir suç planlayıcısıydı ve bir eczaneyi soymaya yönelik planlar hazırlamıştı. O da “suçlu” olarak etiketliydi. 13) Walter: Bir karga öldürdüğü için “istenmeyen” olarak işaretlenen Avustralyalı Walter, çok iyi yön duygusuna sahip, genellikle gözcü olarak kullanılan, büyük hayvan avı avcısıydı. 14) April: Üvey babası Chalmer’ı öldürme düşünceleri içerisinde olan kişilikti. Bunun için Ragen’ı ikna etmişti ama Arthur onunla konuşarak bu düşünceden son anda vazgeçirdi. 15) Samuel: Bir Yahudi olan ve kişiliklerin arasında Tanrı’ya inanan tek kişilik olan Samuel’in “istenmeyen” olarak işaretlenme sebebi; diğerlerinin kişisel resimlerini satmış olmasıydı. 16) Mark: Her şeyin yükünü çeken biri gibi tanımlanmıştı, Mark. Aynen bir zombi gibi, hiçbir şey yapmıyor denebilirdi. Sıkıldığı zamanlarda da dik dik duvara bakardı öylece. 17) Steve: Milletvekili olduğunu hiç kabul etmeyen Steve, bir düzenbaz ve taklitler yapan bir komedyendi. “İstenmeyen” olarak işaretlenme sebebi; bu komedisinin aile problemlerinden kaynaklı olmasıydı. 18) Lee: Ailesinin başını belaya sokacak kadar şakalar yapan Lee’nin “istenmeyen” listesinde olmasının sebebi; yaptığı şakalardan biri yüzünden hücre cezası alması oldu. 19) Jason: Basınç ayarlayıcısı olan Jason, bunu ilk başlarda ailesi için kullansa da bu durum zamanla çok probleme yol açtığı için “istenmeyen” olarak işaretlendi. 20) Bobby: Macera peşinde koşma ve dünya krizlerini düzeltme hayalleri olan Bobby’nin bunları yapmak için herhangi bir hırsı yoktu. Bu yüzden “istenmeyen” olarak işaretlendi. 21) Shawn: 4 yaşındaki Shawn, kafasında, uğultulu seslerden kaynaklı titreşimler hisseden, işitme engeli olan bir çocuktu. “İstenmeyen” olarak işaretlenme sebebi; işitme engelli olduktan sonra Billy’nin ondan herhangi bir şekilde yararlanamayacak olmasıydı. 22) Martin: New York’lu Martin, çalışmadan kazanç elde etmek isteyen züppenin biriydi. 23) Timothy: Timothy, çiçekçi dükkânında çalışırken bir gayle flört etmeye başladı ve bunun ardından kendi dünyasına gitti. 24) Öğretmen (İSTENMEYEN DEĞİL): Bunu en sona yazmamızın sebebi; “öğretmen” denilen kişiliğin diğer tüm kişiliklerin birleşimi olması, hepsinin eylem ve düşüncelerini biliyor olmasıydı. Billy’nin doktoru bu kişilik için, o ana kadar tanıdığı en akıllı ve en büyüleyici insan olduğunu söylüyor.