Tecavüze uğrayan çocuğa rapor eziyeti
Abone olDiyarbakır'da okula giderken alıkonulup, tecavüze uğradığı iddia edilen 13 yaşındaki erkek çocuk F.S. için 3 ayrı kurumdan rapor alındı.
Davanın görüldüğü mahkeme Adli Tıp Kurumu, Çocuk
Hastalıkları Hastanesi ve Çocuk İzlem Merkezi'nden alınan bu
raporlarla yetinmeyip, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi'nden 'mağdurun beden ve ruh sağlığına ilişkin kurul
raporu' istedi. F.S. yeniden muayeneye gitmeyi reddetti, ailesi de
oğullarının psikolojisinin daha fazla bozulacağı endişesiyle onu
muayeneye götürmedi.
Geçen Ocak ayında meydana gelen olayda okula gitmek
için evinden çıkan F.S., iddiaya göre yolda karşılaştığı 25
yaşındaki B.Ç. tarafından ölüm tehdidiyle ve şiddet uygulanarak,
zorla bir binanın bodrum katına götürüldü. Burada önce taciz
edilen, sonra iki kez tecavüze uğradığı ileri sürülen F.S., olayı
ailesine anlattı. Ailesinin durumu polise bildirmesi üzerine,
F.S.'nin psikolog gözetiminde ifadesi alınarak, olayla ilgili
soruşturma başlatıldı.
SANIK SABIKALI ÇIKTI
F.S.'nin teşhis ettiği şüpheli B.Ç. çıkarıldığı mahkemece
tutuklanarak hakkında 'yağma', 'hırsızlık', 'mağdurun beden ve ruh
sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve
'mala zarar verme' suçlarından 40 yıla kadar hapis istemiyle dava
açıldı. B.Ç., ifadesinde mağduru zorla yanında götürdüğünü ve iki
kez cinsel ilişkiye girdiğini kabul etti. Yapılan araştırmada
B.Ç.'nin daha önceden çok sayıda cinsel istismar, taciz, tecavüz ve
hırsızlık suçundan sabıkasının bulunduğu ve halen Diyarbakır
Adliyesi'nde çok sayıda dosyadan yargılandığı ortaya çıktı.
3 AYRI YERDEN RAPOR
ALINDI
Olaydan sonra rapor için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen
F.S.'ye yapılan muayenede, tecavüz edildiği belirlendi ve rapor
verildi. F.S. ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için
Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi. Muayenede
mağdurun travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı ve ruh sağlığının
bozulduğu belirtildi. F.S., Sağlık Bakanlığı Çocuk İzlem Merkezi'ne
de götürüldü. Burada yapılan muayene ve görüşme sonucunda
hazırlanan raporla birlikte toplam 3 rapor mahkemeye kayıtlarına
girdi.
Bu arada tecavüzün meydana geldiği bodrum katında inceleme
yapan polis, boş bir kağıt mendil poşeti bularak kriminal
incelemeye gönderdi. İncelemede poşetin üzerinde şüphelinin sol el
orta parmak izi tespit edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianamede de
sanığın mağdura birden fazla nitelikli cinsel saldırıda bulunduğu
ve mağdurun ruh sağlığının bozulduğu belirtildi.
MAHKEME KURUL RAPORU ALDIRILMASINDA ISRAR
ETTİ
F.S.'nin tecavüze uğramasına ilişkin davanın duruşmasına
Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Tutuklu
sanığın getirilmediği duruşmaya, mağdur avukatı Gülşen Özbek
katıldı. Özbek, "Mağdurun beyanı daha önce alınmıştı. Yeniden
alınmasından vazgeçilmesini istiyoruz. Mağdurun ruh sağlığı
yeterince bozulmuştur. Daha önce 3 ayrı yerden rapor alındı.
Yeniden rapor aldırılması çocuğun psikolojisini daha da çok
bozacaktır" dedi.
Kararını açıklayan mahkeme, mağdurun yeniden ifadesinin
alınmasından vazgeçti. Sanığın tutukluluğunun devamına, 3 tanığın
zorla getirilmesine hükmeden mahkeme, bu kez Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi'nden mağdurun beden ve ruh sağlığına ilişkin
kurul raporu aldırılmasına karar verdi.
'HER MUAYENEDE TECAVÜZÜ YENİDEN
YAŞIYOR'
F.S.'nin avukatı Gülşen Özbek, mağdurun her muayenede tecavüz
olayını yeniden yaşadığını ve psikolojisinin daha da bozulduğunu
belirterek şöyle dedi:
"Bu nedenle aile çocuğunu muayeneye göndermiyor. Biz bu
konuyu mahkeme ile tartıştık. Yargıtay'ın heyet raporu aldırılması
konusunda bozma kararı olduğunu söylediler. Mahkeme bu nedenle
kurul raporunda ısrar ediyor. Ancak bu konuda Çocuk İzlem Merkezi
ile ilgili Başbakanlık genelgesi var. Çocukların ruh sağlığının
daha fazla bozulmaması için, adli ve tıbbi tüm işlemlerin bir arada
yapıldığı Çocuk İzlem Merkezleri kuruldu. Bunun amacı, çocuğa fazla
yer gezdirilmeden, psikolojisi bozulmadan rapor aldırılmasıydı.
Ancak bu tip kararlar, Çocuk İzlem Merkezi ve yeni uygulamaları
işlevsiz bırakıyor. Çocuk İzlem Merkezi, özellikle istismara
uğramış çocukların adli ve muayene işlemlerinin tek merkezde
yapılması amacıyla kurulmuştu. Burada hedef çocuğun fiziksel ve
ruhsal açıdan hırpalanmasını önlemekti. Ancak uygulamada bir işe
yaramadığını görüyoruz."