Tecavüzcüyü durduracak formül!
Abone olBiz tecavüz haberi yazmaktan, siz okumaktan usandınız. Ama onlar sapıklıktan vazgeçmedi. İşte olması gereken;
AKP’li iki kadın milletvekili, çocuklara tecavüz
edenleri Avrupa normlarına göre cezalandırmanın yolunu buldu.
Teklife göre sapıkların duyguları enjeksiyonla köreltilecek
HADIM EDİLSİNLER
AKP’nin iki kadın milletvekili Aşkın Asan ve Alev Dedegil’in,
tehlikeli ve yeniden suç işlemesi olası cinsel suçluların ilaç
enjekte edilerek geçici süreyle hadım edilmelerini öngören yasa
teklifi, Meclis Başkanlığı’na sunulmak için AKP Grubu’nun onayını
bekliyor.
ABD ve bazı AB ülkelerinde uygulanan, son olarak Polonya
parlamentosunda kabul edilen ve Aralık ayında da Fransa Meclisi’nde
görüşülecek “kimyasal kastrasyon (hadımlık)”
teklifini grup yönetiminin onayına sunan Asan ve Dedegil,
önerilerine yönelik olası tepki ve itirazlara karşı gruba
“Güdülerin Kontrolü Tevadisi” olarak
adlandırdıkları bu yöntemin Anayasa’ya, AİHS’ne (Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi) aykırı olmadığını ilişkin bilgi notu da
sundu.
İLAÇ KESİLİNCE NORMALE DÖNECEKLER
Buna göre GKT (Güdülerin Kontrolü Tedavisi) yeniden suç işleme
olasılığı yüksek tehlikeli cinsel suçlulara, hapis cezasının
yanısıra uygulanacak. Erkeklik hormonu olarak nitelendirilen
testosteron seviyesi cinsel suçluya enjeksiyon yoluyla verilecek
“Depo-Provera” adlı ilaçla azaltılacak. Bu yolla
kişinin cinsel sapkın davranışları, erotik düşünceleri ve genital
fonksiyonu azaltılarak kontrol altına alınacak. Güdülerin kontrolü
söz konusu ilacın enjekte edildiği dönem boyunca olacak, ilaç
kesildiği anda kişi normal haline dönecek.
TÜRKİYE'DE UYGULANABİLİR
Asan ve Dedegil, kimyasal kastrasyonun, cerrahi hadımdan farklı olduğunu, bunun bir ceza değil tedavi yöntemi olduğunu savundukları bilgi notunda, “Savunmasız çocukların cinsel suçlulardan korunması yasal bir menfaattir ve suçluları, suç işlemeleri konusunda motive eden bu dürtülerin engellenmesi, gelecekte yaşanacak suçları önlemek anlamında önemli bir çabadır savunması ile toplumun çıkarlarını, bireyin çıkarlarından üstün tutmuştur” görüşünü dile getirdiler. Milletvekilleri, önerilerinin Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun olduğunu vurgulayarak, bu yöntemin Türkiye’de uygulanabileceğini ifade ettiler.