Tecavüz iddiası o polis konuştu öpüşürken...

Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu olarak yargılanan ve hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis istenen polis memuru S.E. ile ‘Nitelikli cinsel saldırı suçuna yardım etme, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi’ suçlarından 6 yıl 6 aydan 11 yıla kadar hapisler cezalandırılmaları isteniyen polis memuru R.Y. ve müşteki P.T. tarafların avukatlarıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatı katıldı

POLİS MEMURU: ONA GÜVENDİM KENDİSİNDEN ZARAR GELMEYECEĞİNE İNANDIM

Sanık S.E. ekip otosuyla görev yaptığı sırada 02:00 sıralarında P.T.’yi görünce tanıdığı için U dönüşü yapıp yanına gittiğini söyleyerek, “P.T. bir iki kez gülümser gibi bize baktı. Sanki bizim gelip gelmediğimizi kontrol eder vaziyetteydi. Bunun üzerine ben P.T.’nin yanında aracı durdurdum. ‘Naber, Nasılsın?’ dedim. P.T.’ de bana ‘Sağol iyiyim sen nasılsın?’ dedi. 2017 yılının kurban bayramının ilk günü tanıştığım biriydi. P.T.’ye ‘Gel gezelim’ dedim. P.T.’ de ‘Tamam olur’ diyerek sağ arka kapıyı açıp aracın arkasına oturdu. Akabinde Marmara Mahallesi’nde bulunan ikametime doğru gittim. Giderken de P.T.’ye nereden geldiğini sordum. Taksim’den geldiğini söyledi. Beylikdüzü’nde çok fazla gezilecek yerlerin olmadığını Gürpınar Sahili’nin güzel ancak kalabalık olduğunu belirtti. P.T. bana Gürpınar Sahili’ni sevdiği izlenimini verdi. Bu şekilde diyalog halindeydik. Bu sırada yolda P.T., R.Y.’ye hitaben ‘Sen niye konuşmuyorsun’ diye laf attı. R.Y. de beklemediği bir soru olduğu için ‘Konuşmak zorunda değilim’ dedi. P.T. biraz zaman geçtikten sonra evlerimizin nerede olduğunu sordu. Bu sorusundan sonra ben sağ elimi arkaya doğru uzattım. Bir süre el ele tutuştuk. Ben araç kullandığım için elimi geri çektim. Aracı binamın önünde durdurdum. R.Y. ‘Şarj aletimi alacağım, istersen sen de gel’ dedim. P.T. ise ‘Yok sağ ol’ dedi. Şarj aletimi alıp geri geldim. Amacım Gürpınar Sahili’ne gitmekti. Siteden çıktıktan sonra P.T. şu cümleyi kullandı, ‘Aramızda ne yaşanırsa yaşansın aramızda kalacak başkaları bana güvenmiyor olabilir ancak sen bana güvenebilirsin’ dedi. Bu bana ilginç geldi. R.Y.ye baktım. R.Y. de tebessüm etti. Bu güvenle ilgili kurduğu cümle ile bir an kendisine güvendim. P.T.’den zarar gelmeyeceğine inandım. Kavaklı Sahili’ne yakın bir yerde durdum. P.T.’ye doğru döndüm, ‘Yanına geleyim mi?’ dedim. R.Y.’ye ‘Ben arkaya geçiyorum’ dedim. P.T. ile göz göze geldik, benden peçete istedi. Nedenini diye sordum. ‘Rujum üniformana bulaşmasın’ dedi.

R.Y.’den peçete istedim. P.Y. de  ‘Peçete yok’ dedi. P.T.’nin peçeteyi beklediğini gördüm. R.Y.’den A4 kağıdı istedim. P.T. kendisine verdiğim bu kağıdı öperek kırmızı renk rujunu sildi. Daha sonra göz işaretiyle R.Y.’nin araçtan inmesini istedi. Ben de ‘Gerek yok’ diye cevap verdim. Sonra P.T. ile göz göze gelerek öpüşmeye başladık. R.Y.’nin tam arkasındaydık” dedi. Durumun öpüşmeden ileri gitmediğini söyleyen S.E. cinsel ilişkiye girmediklerini söyledi.

‘KENDİSİNE GÜVENEREK ÖPÜŞTÜM, BENİ ŞİKAYET ETTİ’

Daha sonra arabadan indiklerini anlatan S.E., “P.T. ‘Burası neresi’ dedi. Ben de Kavaklı Sahil dedim. Yine aracı ben kullandım. P.T.’ye ‘Seni nereye bırakalım’ dedim. O da ‘Aldığınız yerde bırakın beni’ dedi. ‘Tekrar görüşecek miyiz?’ dedim. Bana cevap vermedi. Sessizleşti, farklı bir renge büründü. Kendisini 19 Mayıs Caddesi Kavaklı Halk Ekmek deposunun önünde indirdim. Kafamda soru işaretleri oluştu. Tekrar geri döndüm. Kendisini rahat bir şekilde yürürken gördüm. Bir eliyle telefonla konuşuyor, bir eliyle de saçını kıvırıyor ve gülüyordu. Bu şekilde biraz takip ettim. Aynı rahatlıkla yürüyordu. P.T. ile zorla birlikte olmadım. Kendisine güvenerek öpüştüm. Benim hakkımda şikayetçi oldu. Öpüşürken rızası vardı. Bunun dışında bir şey olmadı” diye konuştu.

SANIK POLİS MEMURU İFADESİNİ ALAN POLİSLERİ SUÇLADI

Mahkeme başkanı S.E.’ye soruşturma aşamasında verdiği ifadesiyle arada çelişkiler olduğunu söyleyince, “Psikolojik baskı altında ifade verdim. İfademi iki cümle okuyabildim. Oradakiler işgüzarlık yapmış. Beni aldıklarından itibaren bana psikolojik baskı uyguladılar. Ben masumiyet karinesini sadece kitaplarda olduğunu gördüm. Ama meslektaşlarımda bunu göremedim. Görevden yeni çıkmıştım. Bana hakaret ettiler. Ayakta beklettiler. Bu nedenle baskı altındaydım” şeklinde konuştu. Avukatların ne zaman tanıştıklarını sorması üzerine S.E. P.T. ile 2017 yılının Kurban Bayramı’nın ilk günü geceleyin tanıştığını, telefon numarasını istediğini söyledi. Ancak P.T.’nin istediği üzerine kendi numarasını verdiğini ifade ederek, “Ben de numaramı verdim. Telefonumu ilk arayan kendisidir. Yaklaşık 10 gün konuştuk. WhatsApp’tan yazıştık. Daha sonra P.T. bir anda beni telefondan engelledi” dedi.

DONUP KALDIM, ARKAMA BAKAMADIM

Diğer sanık polis memuru R.Y. ise olayın ikinci iş gününde gerçekleştiğini belirterek “İlk defa böyle bir olayla karşılaştığım için donup kaldım. Arkaya dönüp bakmadığım için müşteki ile sanık S.E.’nin cinsel olarak birlikte olup olmadıklarını bilmiyorum. Ancak müşteki bağırmadı. Yardım da istemedi. Gördüğüm kadarıyla S.E. müştekiyi zorlamadı. Yani rızasıyla öpüştüler. Daha sonra müştekiyi aldığımız yere yakın bir yere bıraktık. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum” dedi.

POLİS ARACI OLMASINA GÜVENDİM SİVİL ARAÇ OLSA ASLA BİNMEZDİM

Polis S.E.’nin önceden tanıştıklarına dair olan ifadelerini kesinlikle doğru olmadığını söyleyen P.T., S.E.’yi daha önce hiç görmediğini kaydetti. Olay günü gece saat 02.00’da sularında kaldırımda yürüdüğünü söyleyen P.T., “Karşıdan polis arabasının geldiğini gördüm. Araç ‘U’ dönüşü yaparak yanımda durdu. S.E. isimli sanık ‘Seni eve bırakabiliriz’ dedi. Bunu ısrar edercesine ikinci kez söyleyince aracın polis aracı olduğuna güvenerek araca bindim. Sivil bir araç olsa asla binmezdim. Arka koltuğa oturdum. S.E. ‘Şarj aletimi alacağım, dönüşte de seni bırakırız hatta benim eve sen de gel’ dedi. Ben bunu kabul etmedim. Ben de kendisine ‘Sen şarj aletini al gel beni eve bırakın’ dedim. S.E. evden şarj aletini aldı. Karanlıktı, evinin nerede olduğunu anlamadım. S.E. geri döndü yolumuza devam ettik, kısa bir mesafe sonra bir yerde aracı durdurdu. Issız bir yerdi. S.E. arkadaşına ‘Ya ağabeyi dayanamıyorum’ dedi. Bir anda arka kapıyı açarak yanıma geldi. Bir anda üzerindeki silahının olduğu kemer gibi bir şeyi çıkardı. Beni bacaklarımdan bir anda kendine doğru çekti. Beni öpmeye çalıştı. Ben karşı çıkmaya çalıştım. ‘Napıyorsun sen beni hemen eve bırakın!’ dedim. Ellerimle itmeye çalıştım. Bu esnada S.E. beni koltuğa doğru itti ve bastırdı. Ben de ellerimle kendisini itmeye çalıştığımdan başka bir şey yapamadım” diyerek kendisine tecavüzettiğini anlattı.

HASTANEDE PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRÜYORUM

Olay anında üzerinde bulunduğu kıyafetlerini şikayetçi olduğunda emniyetteki polislere teslim ettiğini söyleyen P.T., “Ben S.E. ile rızamla öpüşmezdim, rızamla cinsel birliktelik yaşamadım. Ben sanıklardan peçete ya da kağıt falan istemedim. Araçta güven ile ilgili konuşma da olmadı. Olaydan sonra ağlamaya başladım. Olay esnasında korktuğum için bağırmadım. Çünkü kendileri silahlılardı ve polislerdi. Şikayetçiyim, bu olaydan dolayı psikolojik olarak çok kötü etkilendim. Tedavim halen hastanede devam ediyor” dedi. Savcı S.E.’nin üniformalı ve ekip arabasında suç işlediklerinden tutukluluk halinin devamını talep edince söz hakkı verilen sanık polis memuru S.E., “Ben bu kişiyle rızasının dışında bir şey yaşamadım. Yaşadığım olay tamamen tuzaktır” diye konuştu.

MAHKEME TELEFON KAYITLARINI İSTEDİ

Mahkeme, S.E.’nin P.T. ile yazıştığını iddia ettiği tarih aralığının belirlenmesi için Bilgi Teknolojileri Kurumu’ndan HTS kayıtları ve mesaj dökümlerinin istenmesine karar verdi. Ayrıca P.T.’nin emniyetteki kıyafetlerinde herhangi bir DNA analizi yapılıp yapılmadığının sorulmasına da karar vererek S.E.’nin tutukluluk halinin devamına ve diğer polis memuru R.Y.’nin adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına hükmetti.