Tecavüz edecekken uyuya kalmış!
Abone olSamsun'da tecavüz etmek için ormana kaçırdığı kızı taciz ettikten sonra uyuya kalan zanlı hakim karşısına çıktı
Samsun'da aynı işyerinde çalıştığı 16 yaşındaki S.Ö.'yü kaçırıp ormanlık alana götüren 25 yaşındaki A.Y., genç kızı elle taciz edip cinsel ilişkiye girmek istediği suçlamasıyla hakim karşısına çıktı.
A.Y., "Birlikte ormanlık alana gittik. Çok yürüdüğümüz için ben yorgunluktan uyumuşum. Uyandığımda kendisi yoktu" dedi. Duruşmaya gelmeyen S.Ö. ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirtti. Cumhuriyet savcısı da sanığın cinsel istismar suçundan 20 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Duruşma, savunmaların hazırlanması için ertelendi.
Kavak İlçesi'nde 2010 yılı Ağustos ayında meydana gelen olayda, bir kiremit fabrikasında işçi olarak çalışan A.Y., mesai arkadaşı S.Ö. ile akşam saatlerinde sigara içmek için dışarıya çıktı. İddiaya göre A.Y., genç kıza, "Sana bir şey diyeceğim" diyerek ormanlığa doğru götürdü. A.Y., daha sonra da S.Ö.'yü ölümle tehdit ederek kaçırdı. Gece geç saatlere kadar yürüdükten sonra ormanın içinde ateş yakan A.Y., genç kıza sarılarak önce elle taciz etti, ardından da cinsel ilişkiye girmek istedi, ancak S.Ö. karşı koyarak buna izin vermedi. Bir süre daha tacizlerine devam eden A.Y., yorgunluktan sabaha karşı uyudu. Bunu fırsat bilen S.Ö. de kaçarak polise gidip şikayetçi oldu.
Yakalanan ve çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan A.Y., cinsel istismar suçlamasıyla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim önüne çıktı. Savunmasında kendisinin suçsuz olduğunu dile getiren sanık, "Aynı işyerinde çalışıyorduk. Bir akşam üzeri sigara içmek için dışarıya çıktık. Benimle konuşmak istediğini söyleyerek ormanlık alana doğru yürümeye başladık. Ne kadar yürüdüğümüzü bilmiyorum. Geri dönemedik. Daha sonra ben yorgunluktan uyuya kalmışım. Sabah olup uyandığımda S.Ö yanımda yoktu. Kendisini taciz etmedim. Neden beni suçluyor bilmiyorum" dedi.
Duruşmaya şehir dışında olduğu için katılmayan S.Ö. ise talimatla alınan ifadesinde sanıktan şikayetçi olduğunu dile getirdi. Genç kız, "Fabrikanın arka tarafı ormanlıktı. 'Sana bir şey diyeceğim' diyerek ormanlık alana doğru yürümeye başladık. Ormanın içine girince beni sürüklemeye başladı. Direnince de ölümle tehdit etti. Uzun bir süre yürüdükten sonra bir yerde durduk. Hava soğuk olduğu için odun toplayıp ateş yaktı. Daha sonra da bana sarıldı. Elle taciz edip cinsel ilişkiye girmek istedi. Karşı koyduğum için başarılı olamadı. Sonra arkamdan bana sarılıp yattı. Bir süre sonra uyuduğunu anlayınca ben de kaçtım" diye konuştu.
Mahkeme, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gönderilen raporda genç kızın ruh sağlığının olay nedeniyle bozulduğunu, A.Y.'nin ise akli dengesinin yerinde ve cezai ehliyetinin tam olduğunu belirtti. Dosyanın tamamlanması üzerine cumhuriyet savcısı sanığın genç kızı zorla kaçırıp hürriyeti kısıtladığını ve cinsel istismarda bulunduğunu belirterek 20 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Duruşma sanık ile avukatının son savunmalarını hazırlamaları için ertelendi.
GANYANCIDA TRAVESTİ DEHŞETİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İzmir'de at yarışlarından 6 bin TL kazanan E.C., eğlenmek için gittiği Alsancak semtinde ilişkiye girmek için anlaştığı travestiler İ.F. ve M.D. ile erkek arkadaşları E.A. tarafından sopayla dövülüp burnu kırıldıktan sonra parası alındı. Üç zanlı, polisin operasyonuyla yakalandı.
Olay, dün saat 06.30 sıralarında, Alsancak semtinde meydana geldi. Lokantada garsonluk yapan E.C. (35), at yarışından toplam 6 bin TL kazanınca eğlenmek istedi. İlk olarak Basmane Semti'ne giden ve buradaki birahanede eğlenen E.C., daha sonra da Alsancak Semti'ne gitti. Burada da yolda karşılaştığı kişilerle ilişki için anlaşıp evlerine giden E.C., karşısına çıkan travestilerle ilişkiye girmeyeceğini söyleyerek evden çıkmak istedi. E.C.'yi tartaklayan ve sopayla vurarak burnunu kıran üç kişi, cebindeki 6 bin lirayı da gasp etti.
Olayın ardından polise sığınan E.C.'nin verdiği bilgiler doğrultusunda operasyon başlatan Gasp Büro Amirliği ekipleri, travestiler İ.F. (26) ve M.D. (22) ile erkek arkadaşları E.A.'yı (17), gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen üç zanlı, işlemlerin ardından adliyeye sevkedildi.
SERBEST KALDILAR
İzmir'de, at yarışlarından 6 bin Lira kazanan E.C., eğlenmek için gittiği Alsancak semtinde ilişkiye girmek için anlaştığı travestiler İ.F. ve M.D. ile erkek arkadaşları E.A. tarafından sopayla dövülüp burnu kırıldıktan sonra parası alındı. Yakalanan üç şüpheli işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye çıkarıldı. Nöbetçi mahkemede hakim karşısına çıkan 3 şüpheli serbest bırakıldı.
BÖYLE CİNAYET GÖRÜLMEDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Ünlü bir lokantalar zinciri sahibinin 17 yaşındaki torunu, "Kızlara laf atma" diyen bulaşıkçıları Nuriye Korkut'u 7 yerinden bıçakladı.
Lokanta çalışanları aile büyüğü gelinceye kadar bekleyince, bulaşıkçı kadın kan kaybından öldü. 14 Mart'ta işlenip 'gizli' kalan cinayetin detaylarına Hürriyet ulaştı...
Türkiye çapında ünlü bir et lokantaları zincirinin sahibi S.N.'nin Bahçelievler'deki lokantasında 14 Mart 2012'de işlenen ve bugüne kadar polis ve savcılık kayıtlarında gizli kalan bir cinayetin detaylarına Hürriyet ulaştı. Nuriye Korkut, Giresun Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü'nü kazanan kızı Duygu'yu (18) okutabilmek için, Bahçelievler'deki lokantada günlük 30 TL'ye bulaşıkçı olarak çalışıyordu. İddiaya göre, S.N.'nin torunu Ö.F.N. (17), 14 Mart günü, komi olarak çalıştığı, dedesinin Bahçelievler'deki lokantasına geldi. Ve müşteri olmadığı için, yoldan geçen kızlara sözle sataşmaya başladı.
50 DAKİKA BEKLEDİLER
Duruma tanık olan Nuriye Korkut, "Senin de annen, kızkardeşin var, böyle yapma" diyerek Ö.F.N.'yi uyardı. Bu nedenle çıkan tartışma, araya garsonların girmesiyle sona erdi. Korkut da alt kattaki bulaşıkhaneye indi. Ancak Ö.F.N., saat 15.00 sıralarında kirli tabakları alt kata indirdiğinde ikili arasında yeniden tartışma çıktı. Ö.F.N., Korkut'u 6'sı karnından 1'i sırtından olmak üzere 7 kez bıçakladı. Korkut yere yığılırken, lokanta çalışanları, polis ve ambulansı aramadan, önce S.N.'nin lokantalardan sorumlu oğlu H.N.'yi aradılar. Yaklaşık 40 dakika sonra lokantaya ulaşan H.N., ambulans ve polisi aradı. Olaydan 50 dakika sonra gelen sağlık ekipleri, Korkut'un hayatını kaybettiğini belirledi.
BAYILDI SANMIŞLAR
Polis Ö.F.N., lokanta müdürü ve H.N.'yi gözaltına aldı. H.N. ve lokanta müdürü ifadeleri sonrası salıverildi. Cinayet, olaydan 9 saat sonra Korkut'un ailesine bildirildi. Nöbetçi mahkemede tutuklanan Ö.F.N., "Ağır hakaretler etti. Bıçağı 1 kez vurdum. Sonrasını hatırlamıyorum" dedi. Amca H.N. ise, şöyle konuştu: "Kadının üzerinde kan yoktu. Bayıldı sanmışlar. Beni aradılar. 'Bekleyin' dedim. Gelir gelmez ambulansı ve polisi aradım. Delil karartma ya da çocuğu saklama gibi bir şey de olmadı. Büyüklerimizle görüştük. Vefat eden hanımefendinin kızının tüm eğitim masraflarını karşılamak istiyoruz." Adli Tıp, Korkut'un derin damar yırtılmasına bağlı olarak iç kanamadan hayatını kaybettiğini tespit etti.
CİDDİ ŞÜPHELERİMİZ VAR
NURİYE Korkut'un eşi Osman Korkut ise şu iddialarda bulundu: "Eşim 10.00'da işte oluyor. Akşam 22.30 gibi işten çıkması lazım. Cinayetin olduğu gün 17.00'de işten çıkmıştım. Evde televizyon izlerken uyuyakaldım. 01.00 gibi polisler eve geldi. Bu kadar saat niye gelmemişler? Bana haber verilmeden cenaze neden kaldırılmış? Çok soru işaretleri var. Bu cinayet 17 yaşında bir çocuğun üzerine bırakıldı. Gerçek katilin yakalanmasını istiyorum. Eşim 2- 2,5 yıldır orada. Ancak 3 ay önce sigorta yaptılar."
KÖPRÜDE İNTİHAR PANİĞİ
HABERİ DİĞER SAYFDA TIKLAYIN
[PAGE]
Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak intihar eden bir kişinin cesedi, 2 saatlik aramanın ardından bulundu
Bayrampaşa'da makine parçası ticareti yapan evli bir çocuk babası S.A, telefonla ailesini arayarak intihar edeceğini söyledi. S.A, daha sonra otomobiliyle Boğaziçi Köprüsü'ne gelerek burada aracı park ettikten sonra korkuluklardan denize atladı.
Ailenin ihbarı üzerine köprü kamera kayıtlarını inceleyen polis, A'nın denize atladığını belirledi.
Denizde yaklaşık 2 saat arama yapan polis, S.A'nın cesedini bularak, Ortaköy sahiline çıkarttı. S.A'nın cesedi, daha sonra da Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.