TCMB'nin faizleri indirdiği toplantının detayları açıklandı
Abone olTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 18'e indirdiği 23 Eylül Para Politikası Kurulu toplantısının özeti yayımlandı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde
18'e indirdiği 23 Eylül Para Politikası Kurulu toplantısının özeti
yayımlandı. TCMB tarafından paylaşılan özetlerde öne çıkan
başlıklar ise şöyle:
Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve ithalat
fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi
arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar
ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin
arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Ticari kredilerin nominal büyümesi geçmiş yıllar ortalamasının oldukça altında seyrederken, bireysel kredilerdeki güçlü seyir ise büyük ölçüde korunmaktadır.
'Bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için makroihtiyati politika çerçevesi güçlendirilmiştir'
Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için makroihtiyati politika çerçevesi güçlendirilmiştir. Bu doğrultuda BDDK’nın söz konusu kararlarının etkisi takip edilecektir. Kurul, bireysel kredilerin daha ılımlı bir büyüme sergilemesinin, enflasyon görünümü ve dış denge üzerindeki riskleri sınırlamak için önemli olduğuna dair yaptığı vurguyu korumuştur.
Bu çerçevede, kredilerin seyri ve kompozisyonu makroekonomik
istikrar açısından yakından takip edilmektedir. Kurul, para
politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon
gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına
yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede para politikası
duruşunda güncellemeye ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesi yapılmış
ve politika faizinde 100 baz puan indirim yapılmasına karar
verilmiştir.
'TCMB, enflasyonda yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir'
Enflasyonun kısa dönemde, başta emtia fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olmak üzere arz ve talep yönlü çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesi beklenmektedir. Bununla birlikte, geçici etkilerin ortadan kalkmasıyla enflasyonun yeniden düşüş eğilimine dönmesini sağlayacak sıkılıktaki parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.
Enflasyonun kısa dönemde, başta emtia fiyatları ve
yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olmak üzere arz ve talep yönlü
çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesi
beklenmektedir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı
düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5
hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla
kullanmaya devam edecektir.
'Yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır'
Küresel talepteki hızlı toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerine olumsuz yansımaları görülmektedir.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve Döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
'Gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir'
Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.
İçinde bulunduğumuz PPK döneminde gelişmekte olan ülke borçlanma ve hisse senedi piyasalarına sınırlı portföy girişleri gözlenmiştir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır.
Söz konusu risklerin Türkiye’ye yönelik portföy akımları kanalıyla yaratabileceği etkilerin, yurt dışında yerleşiklerin portföy pozisyonlanmalarındaki mevcut seviyeler dikkate alındığında daha sınırlı kalabileceği değerlendirilmektedir.
Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin
kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol
altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak,
temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve
fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir.
Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyon gelişmeleri, enflasyon
beklentileri ve bunlar üzerinde kısa vadede etkili olacağı
öngörülen geçici unsurlar da dikkate alınarak dezenflasyon sürecini
en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya
kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde
belirlenmeye devam edilecektir."