TBMM'yi derinden sarsan rapor!
Abone ol'Sokak Çocukları Araştırma Komisyonu Raporu' mecliste. Rapor, tüyleri diken diken ediyor. Raporda sokak çocuklarının mektupları bir gerçeği gözler önüne serdi.
TBMM'de 'çocukları sokağa düşüren nedenler ile sokak
çocuklarının sorunlarının tespit edilmesi' amacıyla kurulan Meclis
Araştırma Komisyonu raporunu TBMM Genel Kurulu'na sundu. Raporda,
'sokak çocuklarını komisyona yazdığı ve insanı ağlatacak
nitelikteki mektuplara yer verilirken, Komisyon Başkanı Ömer
Ergenç'e yazılmış 'Ben Mecburen Sokak Çocuğuyum Abi' adlı bir şiiri
bulunuyor.
TBMM'ye sunulan 'Sokak Çocukları' raporunda sokakta yaşayan/çalışan
çocuklar sorunu ve diğer sosyal sorunların çözümlenebilmesi için
bütün sosyal hizmet kurumlarının (Aile ve Sosyal Araştırma Kurumu
Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğü, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Kadının
Statüsü Genel Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel
Müdürlüğü) aynı yapı içerisine alınarak Devlet Bakanlığı'nın icracı
bir hizmet bakanlığına dönüştürülmesi önerisi getirildi.
Raporda çocuğun sosyal ve psikolojik gelişimine zarar verici ve
suça özendirici dizi ve magazin programlarının çocukların
izleyemeyeceği saatlerde yayınlanması, yazılı ve görsel basın yayın
araçları ile çocukların sokakta yaşamasının, çalışmasının
risklerini ve madde kullanımının zararlarını anlatan çocuk
programları uzman eğitimciler kontrolünde hazırlanarak
yayınlanması, aileleri bu konu hakkında bilinçlendirecek,
eğitici-öğretici programlar görsel medya aracılığıyla
yayınlanmalıdır. Bu eğitim programlarında yer alan spot ifadeler
dizi senaryolarında kısa mesaj olarak yer almasına da yer
verildi.
Raporda çocukların sosyal ve ekonomik istismarını özendirici
programlar engellenmeli ve bu istismarı önleyici eğitici yayınlar
teşvik edilmesi, aile planlaması çalışmalarının önemi vatandaşlara
anlatılmalı ve bu çalışmalar özellikle babayı hedef alan bir
yaklaşımla uygulanmalı ve bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
yanı sıra diğer ilgili kurum ve kuruluşların desteği alınması,
çocukların eğitime devamları sağlanması. Özellikle kız çocuklarının
okullaşma oranı yükseltilmesine dikkat çekildi.
RAPORDAKİ DİĞER ÖNEMLİ ÖNERİLER
Raporda yer verilen diğer önemli öneriler ise şöyle:
"- İllerde valinin başkanlığında ilgili kurumların, sivil toplum
örgütlerinin, üniversitelerin, meslek odalarının ve belediyenin
katılımını sağlayacak 'Çocuk Koordinasyon Merkezleri' acilen
oluşturulmalı. Bu merkezlerin bünyesinde sayılan kurum
temsilcilerinden oluşan bir kurulla sosyal hizmet kuruluşları
denetlenmeli.
- Çocuk ve Gençlik Merkezlerinde ve Toplum Merkezlerinde personel
ihtiyacını karşılamak üzere ek ders ücreti karşılığında meslek
elemanı istihdamı sağlanmalı.
- Sokakta yaşayan/çalışan çocuklar ile ilgili yapılan çalışmalarda
SHÇEK verilerine göre, çocukların yüzde 53'ünün ilköğretim ara
sınıftan terk ve yüzde 11'inin hiç okula gitmediği belirlendi. Bu
çerçevede çocukların okula devam ettiğinde sokakta olmayacakları
varsayımından hareketle, çocukları okulda tutacak tedbirlerin
ivedilikle alınması önerildi.
- Çocuğunu okula göndermeyen veya devamını sağlamayan aileler
hakkında 'İlköğretim Kanunu'nun' öngördüğü hükümler uygulanmalıdır.
Okula göndermeyerek çocuğunun eğitim hakkını elinden almada ısrar
eden ailelerden velayetinin alınması yönünde gerekli yasal
düzenleme yapılmalı.
- Çocukların sokakta çalışmasını önlemek için risk altındaki
ailelerin ikamet ettiği semtlerde derslik sayısı artırılarak tam
zamanlı eğitime geçilmeli.
- Sorumluluğu altında bulunan çocukları istismar eden ailelerin
çocukları koruma altına alınırken; koruma kararı ile birlikte
vesayetin/velayetin de aileden alınması istikametinde yasal
düzenlemeler yapılmalı.
- Anne-babası olmayan, ailesinin yanına dönmesi mümkün olmayan ve
yüksekokul mezunu olan çocuklara kamu kurumlarında iş sağlanmasında
öncelik verilmeli.
- 16 yaş ve altındaki çocukların ailesinin izni olmadan seyahat
etmelerini kısıtlayan yasal düzenleme yapılmalıdır. Çocukların
seyahat etmesi için ebeveyni veya vasisi tarafından bileti alınıp,
korumalı bir şekilde seyahati sağlanmalı. Ulaştırma ve İçişleri
Bakanlıkları bu konuda gerekli düzenlemeleri ve denetimleri
yapmalı. Ulaşım terminallerinde kolluk kuvvetleri denetimleri
arttırmalı.
- 12 yaşın altındaki çocukların sokak, cadde, park ve eğlence
merkezlerinde gece saat 22.00'den sonra yalnız dolaşmalarını
kısıtlamayan ve sorumluluğunu yerine getirmeyen aileler hakkında da
cezai müeyyideler getiren yasal düzenleme yapılmalı.
- Hexan ve tolien içeren yapıştırıcı veya tiner gibi boya çözücü
olarak kullanılan kimyevi maddelerin çocuklar tarafından amacı
dışında uyuşturucu olarak kullanımını kısıtlayan düzenlemeler bazı
illerde valilikler tarafından 5442 sayılı İller İdaresi Kanunun
ilgili maddesi uyarınca, Güvenlik Kararı ile alındığı
hatırlatılarak, bu maddelerin amacı dışında çocuklar tarafından
kullanımını ve çocuklara satışını yasaklayan yasal düzenleme
yapılmaması gerektiğine dikkat çekildi.
- Bu maddelerin satışının kontrol edilmesi amacıyla pazar
tezgahlarında, işportada satışının yasaklanarak sadece lisanslı
işyerlerinde belgeli ve bildirimli satışı yapılmalı.
- Sokakta yaşamayı, çalışmayı veya uçucu madde kullanımını ve suç
işlemeyi özendirici, olumsuz görsel yayınların RTÜK'çe, yazılı
yayınların ise ilgili birimlerce daha etkin bir biçimde
denetlenmesine dikkat çekildi"
DANIŞMA MERKEZLERİ VE CEZA ÖNERİLERİ
Danışma merkezleri için yapılan öneriler şu şekilde
belirtiliyor:
"- Ailelerin kentsel yaşama katılmalarına ve kente uyum
sağlamalarına yardımcı olacak sosyal programlar ''Toplum
Merkezleri'' ve/veya ''Aile Danışma Merkezleri'' aracığıyla
uygulanmalı.
- Bu merkezlerin risk altındaki ailelerin ikamet ettiği gecekondu
bölgelerinde yaygınlaştırılmalı ve uzman personel, araç-gereç
açısından yeterli hale getirilmeli.
- Mevcut internet kafeler etkin bir biçimde denetlenmeli.
- Çocuk Hakları Sözleşmesindeki hükümlerin etkili biçimde
uygulanması sağlanmalı.
- Bağımlılık yapan maddelerin kullanıldığı iş atölyelerinde
çocukların çalışmasına 182 no'lu ILO sözleşmesi çerçevesinde son
verilmeli"
Çocuklara bağımlılık maddesi satanlara ceza getirilmesi önerileri
ise şöyle:
"- Çocuklara bağımlılık yapan maddeler satan işletmeler hakkında da
cezai müeyyideler getirilmeli.
- Bu maddelerin içeriğine tiksinti verici koku veya mevcut kokunun
çekiciliğinin azaltılması yönündeki çalışmalar üniversiteler,
TÜBİTAK ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca yapılarak bir standart
oluşturulmalı.
- SHÇEK bünyesinde, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı,
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Devlet İstatistik
Enstitüsü'nün ortak kullanımını sağlayacak ''Sokakta
Yaşayan/Çalışan Çocuk Bilgi Ağı'' acilen oluşturulmalı.
- Çocuklarla ilgili yasal mevzuatı, Türkiye'nin imzalamış bulunduğu
uluslararası sözleşme hükümlerini de kapsayacak şekilde tek bir
yasada toplayan ''Çocuk Koruma ve Ceza Yasası'nın (çocuk adalet
sistemi) hazırlanması gerekmekte.
- Çocukların, aileleri ve/veya organize suç örgütlerince suça
yönlendirilmesi durumunda, cezalar caydırıcı hale getirilmeli.
- Okul aile birlikleri çocukların okullaşması ve devamı konusunda
harekete geçirilmelidir. Yoksul bölgelerdeki okul aile birlikleri
güçlendirilmeli ve risk gruplarının bulunduğu bölgelerden ''Kardeş
Okul'' seçilmeli.
- Sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve diğer kamu
kurum ve kuruluşlarının sokakta yaşayan/çalışan çocuklara yönelik
hizmet vermesi sağlanmalı"
İŞTE SOKAK ÇOCUKLARINDAN AĞLATAN MEKTUPLAR
TBMM Genel Kuruluna sunulan raporda sokak çocuklarının komisyona
yazdığı mektuplara da yer verildi. İşte Ayakkabı boyacısı ve 9
yaşında 3. sınıf öğrencisinin A.G'nin kendi diliyle yazdığı
mektubu:
"Ben cennete gitmek istiyorum. Orda kuşlar, kelebekler, güzel
renkli çiçeklermiş gibi kokuyor orada elma, Portakal, Muz, kivi,
her türlü meyve yemek istiyorum. Benim bisikletim olmasını
isterdim.... ve Boyacılık işini artık hiç Yapmak istemiyorum oturup
Dinlenmek istiyorum orada güzelce yatıp uyumak istiyorum kitap
okumak istiyorum okulumu bitirirsem Doktor olmak istiyorum.
Hastaları iyi yapmak istiyorum Dışarıda kar yağıyor üşüyorum.
A.G. 9 Yaşında, 3. sınıf öğrencisi. Ayakkabı boyacısı"
Çöp toplayıcısı B.S'nin mektubu ise şöyle:
"Bazı çocuklar zengin ama bazıları fakir. Bunun nedeni, bazı
aileler 10-15 çocuk doğurur. Ve bunun nedeni çok çocuk doğurmuştur.
Bundan dolayı bizi çalıştırmak zorunda kullanmışlardır. Biz bugün
çalışırken çocuklar benimle alay ediyorlardı. Çünkü ben çöp
topluyordum. Benimde kalbim çok kırıldı. Çöpçülük yapmak
istemiyorum dedim annemde çekirdekçilik yap dedi. Ben çekirdekçilik
yapıyordum. Her gün eve geç saatte gidiyordum. Eve geç gittiğimi
için ödevlerime çalışamıyordum. Ama fakir olduğumuz için yerine
getiriyordum. Bunun nedeni çok çocuk yaşıyordu. Sonra da bize
bakıyorlar. Hepimiz hasta olursak hangimize ilaç alacaklar. Okulda
kitap istiyorlar hangimize kitap defter alacakları bundan çalışmak
zorunda kalıyoruz. B.S.11 yaşında 4. sınıf öğrencisi, çöp
toplayıcısı"