TBMM Komisyonu’ndan Belçika parlamentosuna Silivri yanıtı
Abone olTBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, kendilerine Silivri Mahkemesi önündeki olayları soran Belçika parlamentosuna, "Bağımsız yargı bir m...
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, kendilerine Silivri
Mahkemesi önündeki olayları soran Belçika parlamentosuna, "Bağımsız
yargı bir mahkeme yürütüyor ve birileri bu mahkemeyi dinlemek
istiyorsa gelip dinleyebilir. Mahkemeler herkese açıktır ama
mahkemenin işini yapmasını engelleyici bir faaliyet olursa buna
kimse müsaade etmez" yanıtını verdi.
Belçika’da, üç gün süren temasların ardından Anvers Başkonsolosluğu
rezidansında Belçika’daki mağdur Tekin ve Karaşam aileleri ile bir
araya gelen TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu daha sonra basın
mensuplarına ziyaretleri ile ilgili bilgi verdi ve soruları
yanıtladı.
Belçika’ya geliş nedenleri olarak üç ana gündem sıralayan Komisyon
Başkanı AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün şöyle
konuştu:
"Birinci gündemimiz Belçika’daki cezaevlerini incelemek, ikincisi
koruyucu aile konusunda Belçika uygulamalarını görmek ve üçüncüsü
de Avrupa’nın temel sorunlarından olan ırkçılık konusunda Beçika’da
incelemelerde bulunmaktı. Leuven Cezaevi’nde intihar ettiği iddia
edilen Aziz Karaşam’ın ailesi ile görüştük ve o cezaevini
inceledik. Yine bir başka cezaevinde intihar ettiği öne sürülen
Mikail Tekin’in de ailesi ile görüştük ve bu konuyu da Belçikalı
yetkililerle müzakere ettik. Bir defa Belçika’daki cezaevleri
karşımıza bir sorun olarak çıkıyor çünkü kapasitesi yetersiz. Böyle
olayların bir daha tekrarlanmaması noktasında bir takım
taleplerimiz oldu Belçikalı makamlardan ve onlar da bu olaylardan
üzüntü duyduklarını ve bundan sonra benzeri vakalar yaşanmaması
konusunda azami dikkat göstereceklerini ifade etti. Elbette yargıya
intikal eden boyutunu ayırarak söylüyoruz bunları çünkü o noktada
işleyen süreçler var ve biz de avukatlarımız ve elçiliklerimiz
aracılığıyla konuyu takip ediyoruz."
Belçika’da ırkçı söylemi olan partilerin aldıkları toplam oy
oranlarının yüzde 20-25 bandına oturduğunu ve benzeri bir durumun
Türkiye’de yaşanması halinde Avrupa’nın dünyayı Türkiye’nin başına
yıkmaya kalkacağını hatırlatan Üstün, Avrupa’da ciddi manada ırkçı
partilerin yükseldiğini ve buna ciddi manada yeterli tedbirlerin
alınmadığını ileri sürdü.
MHP Ankara Milletvekili Mustafa Erdem ise koruyucu aile konusunda
konuşarak bunun büyüyerek gelişen bir sorun olmaya devam ettiğini
ve Avrupa’da yüzde 70’lere varan boşanma oranları olduğu için
onların çocuklarının bu bedeli ağır şekilde ödemeye mahkum
kaldıklarının görüldüğünü belirtti. Bununla ilgili olarak Komisyon
Başkanı Üstün yurtdışında yer alan derneklerin hemşehri derneği
olmayı bırakıp artık somut sorunlara eğilen dernekler olması
gerektiğini şu sözlerle anlattı:
"Ziyaretlerimde yurtdışındaki Türk derneklerinin sanki yüzlerini
daha ziyade Türkiye’ye dönmüş gibi algıladım. Zaten Türkiye’nin iç
meseleleri ile ilgilenecek yeteri kadar derneğimiz var dolayısıyla
Belçika, Almanya ve Hollanda’daki somut konularla ilgilenecek
derneklere daha çok ihtiyacımız var. Mesela bu çocukların durumunu
inceleyen henüz ailelerinden kopmadan tedbirler alabilecek
dernekler kurulabilir. Sadece cezaevlerindeki insanlarımıza yardım
etmek üzere dernekler kurulabilir. Artık yurtdışına çıktıktan sonra
hepimiz hemşehriyiz birbirimizin kardeşiyiz dolayısıyla bence
hemşehri dernekleri artık çağını kapatmış olması lazım. Bundan
sonra temel sorunlarla ilgili dernekler kurmamız lazım."
Üstün kendisine Gezi olaylarının Belçikalı makamlar tarafından
gündeme getirilip getirilmediği yönündeki soruya ise şöyle yanıt
verdi:
"O getirilmedi ama sadece parlamentoda Silivri’de mahkeme önündeki
olaylar gündeme getirildi. Biz de onlara; bağımsız yargı bir
mahkeme yürütüyor ve birileri bu mahkemeyi dinlemek istiyorsa gelip
dinleyebilir. Mahkemeler herkese açıktır ama mahkemenin işini
yapmasını engelleyici bir faaliyet olursa buna kimse müsaade etmez
diye cevap verdik ve onlar da anlayışla karşıladılar."
(İHA)