TBMM Başkanı Şentop’tan 25 kişiyi öldürdüm diyen Prens Harry'ye tepki
Abone olTBMM Başkanı Mustafa Şentop, Prens Harry’nin 10 Ocak'ta yayımlanan anı kitabında, Afganistan'daki görevi sırasında 25 kişiyi öldürdüğünü ve bundan utanç duymadığını belirtmesine ilişkin, “Avrupalı beyaz bir insan Afganistan’da yaşayan 25 insanın insan olmadığına karar veriyor, kendisini ikna ediyor ama onları öldürebiliyor ve bundan hiç utanç duymadığını ifade ediyor” dedi.
Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından Ankara’da bir otelde
düzenlenen "21. Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği" konulu
konferans başladı.
35 farklı ülkeden 50’nin üzerinde ombudsman ve insan hakları kurumlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını TBMM Başkanı Mustafa Şentop yaptı.
Şentop’tan Prens Harry’nin kitabında yer alan ifadelere
tepki
İngiliz Kraliyet ailesinden ayrılarak ABD'ye yerleşen Sussex Dükü
Prens Harry’nin 10 Ocak'ta yayımlanacak anı kitabında,
Afganistan'daki görevi sırasında 25 kişiyi öldürdüğünü ve bundan
utanç duymadığını kaydetmesine tepki gösteren Şentop, şöyle
konuştu:
“İngiliz Kraliyet Ailesi’nden istifa eden, ayrılan prensin
otobiyografik bir kitabı çıkıyor. O kitaptan bazı bölümler basına
sızdı. Orada bir yerde ‘Afganistan’da görev yaptım. 25 kişiyi
öldürdüm. Onları insan olarak görmüyordum. Eğer insan olarak görsem
zaten öldüremezdim. Onları insan olarak görmememiz konusunda eğitim
aldık’ diyor. Bu genç, beyaz Avrupalının bir görüşü değil sadece,
keşke öyle olsa. Bu bir kültürü, bir yaklaşımı, bir anlayışı ifade
ediyor. Avrupalı beyaz bir insan Afganistan’da yaşayan 25 insanın
insan olmadığına karar veriyor, kendisini ikna ediyor ama onları
öldürebiliyor ve bundan hiç utanç duymadığını ifade ediyor.”
İnsanlara eşit davranılması gerektiğine dikkati çeken Şentop, “Biz,
dünyada yaşayan 8 milyar kişi hangi ten rengine, hangi inanca,
hangi ırka sahip olursak olalım her birinin diğeriyle tam
anlamıyla, gerçek anlamda hukuk konusunda eşit olduğunu kabul etmek
ve zihnimizi, kültürümüzü de paradigmamızı da bunun üzerine
oturtmamız gerekir. Bunu yapmadığımız taktirde küreselleşen bir
dünyada gerçek anlamda insan hakları uygulamasını yerleştirebilmek
mümkün olmaz” diye konuştu.