TBMM Başkanı EUROKA Konferansı’nda konuştu
Abone olTBMM Başkanı Cemil Çiçek, EUREKA’nın 18. Parlamentolararası Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, EUREKA’nın 18. Parlamentolararası Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda GSYH’dan Ar-Ge’ye ayırdığı payı yüzde 3’e çıkarmayı hedeflediğini söyledi.
Bilim ve teknolojide ilerleme kaydedilmesinin, birçok Avrupa ülkesinin bugün içinde bulunduğu ekonomik durgunluğu aşabilmek ve Avrupa kıtasının uluslararası alandaki rekabet gücünü artırmak açısından da önem taşıdığını söyleyen Çiçek, "Üye devletlerin 2020’ye kadar GSYH’larının yüzde 3’ünü Ar&Ge çalışmalarına tahsis etmeleri iddialı, ancak bir o kadar da gerekli bir hedeftir. AB’nin bir yenilikçilik birliğine dönüşmesi ancak Ar&Ge’ye ayrılan kaynakların artırılması ile mümkün olabilir" dedi.
"1 MİLYONLUK EUROKA PROJESİ 13 MİLYON OLARAK GERİ DÖNMEKTEDİR"
Çiçek, "Euroka, AB’nin ve diğer üye devletlerin bilim ve teknoloji alanındaki hedeflere ulaşabilmesi açısından önemli bir araç haline gelmiştir. Bugün geniş Avrupa coğrafyasında 43 üyeyi kapsaması, bu bilimsel ağın etkinliğinin ve Avrupa’nın önemli bir ihtiyacının karşılandığının açık bir göstergesidir. Euroka her yıl yaklaşık 300 Ar&Ge projesini desteklemekte ve 1,5 milyar euro civarında Ar&Ge hacmi yaratmaktadır. 1 Euroka projesine yapılan 1 milyon euro’luk kamu desteği yaklaşık 13 milyon euro’luk katma değer oluşturmaktadır" diye konuştu.
"TÜRKİYE’NİN AR-GE’YE VERDİĞİ ÖNEM ARTAN GÜCÜYLE DEĞERLENDİRİLMELİ"
Son yıllarda bilim ve teknoloji sahasında da atılımlar yapan Türkiye, AB’ye parelel biçimde, 2023 yılında GSYH’dan Ar&Ge’ye ayırdığı payı yüzde 3’e yükseltmeyi hedeflediğini kaydeden Çiçek, "Türkiye’nin Ar&Ge çalışmalarına verdiği önemi ve bu alandaki gayretlerini küresel planda ve siyasi, ekonomik açıdan artan gücüyle birlikte değerlendirmek gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Çiçek konuşmasına şöyle devam etti:
Türkiye bugün dünyanın 16. büyük ekonomisidir. Özellikle son yıllarda küresel ekonomik krize rağmen gösterdiğimiz başarılı ekonomik performans dikkat çekicidir ve takdir toplamaktadır. Özel sektörün girişim gücünü sınırlayan engelleri kaldıran, potansiyelini kullanmasının önünü açan yapısal reformlar ihracatımızda önemli sıçramalar yapmamıza imkan tanımıştır.
Toplam ticaret hacmimiz 2002’den bu yana dört kattan fazla artış göstererek, 400 milyar dolar seviyesine yaklaşmıştır. Bugün Türk sermayesi 4 binden fazla firma ile 100’ün üzerinde faaliyet göstermekte ve yüzbinlerce kişiye istihdam sağlamaktadır. Türk yatırımcıların yurt dışında 25 milyar doların üzerinden doğrudan yatırımları bulunmaktadır. Bu olumlu gelişmeler yabancı yatırımcıların da dikkatini çekmekte olup, 2010 yılında 9 milyar dolar olan yabancı sermaye yatırımları, 2012’de 16 milyar doları aşmış, Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası sermaye ve şirket sayısı ise 30 bine ulaşılmıştır. Bu rakamlara ulaşılmasında siyasi diyalog, karşılıklı ekonomik bağımlılık ve bölgesel yakınlık üzerine kurduğumuz siyasi ve ticari politikalarımız etkili olmuştur. Önümüzdeki dönemde rekabetçi gücünü artırmayı kendisine amaç edinen Türkiye’nin Ar&Ge çalışmalarına ağırlık vererek bilim ve teknoloji alanlarında yeni atılımlara imza atması önem taşımaktadır. Ülkemizin küresel sistemdeki yerini üst düzeye çıkarmayı hedefleyen 2023 stratejisinin temelinde Ar&Ge’ye verilen önem bulunmaktadır.
Bu sebeple, 2023 hedefleri arasında Ar&Ge sektörüne yönelik olarak geliştirilen Ar&Ge’nin GSYH’dan aldığı payı yüzde 3’e çıkarmak, Ar&Ge harcamalarının üçte ikisinin özel sektör tarafından finanse edilmesi, tam zamanlı eşdeğer Ar&Ge personelinin 300 bin kişiye çıkarmak gibi hedeflerin başarısı, 2023 hedeflerine ulaşılmasında kilit öneme sahiptir."
"AR-GE ÇALIŞMALARININ MALİYETİ İŞBİRLİĞİNİ ZORUNLU KILMAKTA"
Ar-Ge çalışmalarının artan maliyetleri ve fazlasıyla çeşitlenmiş olmasının bu alandaki işbirliğini zorunlu kıldığını söyleyen TBMM Başkanı Çiçek, "Bilim ve teknolojideki 2023 hedeferlerimiz, AB 2020 Stratejisi’nin yedi temel ayağından biri olan yenilikçilik birliği hedefleriyle örtüşmektedir. Ülkemizin hedefleri belirlenirken AB kıstas ve hedefleri temel gösterge olarak alınmıştır. Bilimde kaynaklarını ve yetişmiş insan kapasitesini en akılcı ve doğru şekilde kullanmaya gayret eden Türkiye, bu konudaki önceliklerini ve hedeflerini içeren ulusal bilim, teknoloji ve yenilik stratejileri kabul etmektedir" dedi.
Çiçek, "Bu strateji belgelerindeki hususlarda AB’nin yenilikçilik birliğinde öngörülen eylemleriyle uyum içerisindedir. Türkiye’nin 2011-2016 bilim, teknoloji ve yenilik stratejisinin temel eksenlerinden birisi, bilim ve teknolojide uluslararası işbirliğini artırmaktır. Üniversitelerimizi, kamu araştırma merkezleri, üniversitelerimizi ve şirketlerimizi uluslararası Ar&Ge projeleri için teşvik etmeye yönelik çabalarımızın olumlu sonuç verdiği ülkemizde bu alandaki uluslararası işbirliği çalışmalarının ve sunulan ortak projelerin giderek arttığı görülmektedir. AB ile bilim ve araştırma alanında yürütülmekte olan işbirliği de bu kapsamda ülkemizin refahına hizmet edecek şekilde tesis edilmektedir" şeklinde konuştu.
"TÜRK ŞİRKETLERİNİN EUROKA TARAFINDAN DESTEKLENEN PROJELERİ GİDEREK ARTMAKTADIR"
Çiçek konuşmasına şöyle devam etti:
"Ar&Ge seferberliği sayesinde Türkiye’nin Euroka içindeki etkinliği ve Türk şirketlerinin Euroka tarafından desteklenen projelerinin sayısı da giderek artmaktadır. Bu ağdan faydalanma durumu göz önüne alındığında 120 firma, 42 proje ve 50 milyon dolarlık bütçe hacmiyle Euroka içinde etkinliği giderek artan ülkeler arasındadır. Şirketlerimizin ve bilim kuruluşlarımızın başarılarının getirdiği cesaretle, üstlendiğimiz dönem başkanlığı sırasında Avrupa’ya ihtiyaç duyduğu teknolojik atılımı gerçekleştirmek için yeni fırsatlar sunan Euroka’yı güçlendirmek doğrultusunda gerekli çabayı göstermekteyiz.
Türkiye’nin Euroka dönem başkanlığı sırasındaki öncelikleri Euroka’nın küresel bir işbirliği mekanizması olarak gelişmesine katkıda bulunmak, Euroka’nın tercih edilen bir yenilik platformu olmasına yardımcı olmak ve desteklenen proje sayısını artırmak, üyeler arasındaki işbirliği ve rekabetin artırılması ve yeniliğin finanmanı konusundaki eksikliklerin giderilmesine çalışmak olmuştur."
(İHA)