Yazıya başladığımda, "Kemal Kılıçdaroğlu
istifa" sesleri yükseliyordu
CHP'de. Haksız değiller, Tayyip
Erdoğan'a karşı, bilmem kaçıncı kere hüsrana uğrayan bir
lider var başlarında.
Kemal Bey'in işi bu sefer kolay değil, son
yenilgisi onu yapıştığı koltuğunda daha fazla tutamaz çünkü.
Muharrem İnce, söz vermişti "Kılıçdaroğlu'nun
karşısında aday olmayacağım" diye. Ama yüzde 30 balyozu
İnce'nin verdiği sözü hükümsüz kılıyor ne yazık ki...
Yüzde 30'a yüzde 22...
Muharrem İnce'nin "Ben adayım"
demesine gerek yok zaten. CHP'nin 40 yıl sonra
yüzde 30 oy alması, Muharrem İnce'yi
kendiliğinden, CHP'nin genel başkanlığına getiriyor. Kemal
Kılıçdaroğlu'na düşen, bu başarıya şapka çıkarmak ve onurlu bir
şekilde çekilmek.
Buna mecburdur.
Aksi halde düşürülecek!
Ne acı değil mi?
Ali Koç'un başarısından medet uman Kemal
Kılıçdaroğlu, Fenerbahçe'nin eski başkanı
Aziz Yıldırım'ın durumuna düştü. Bütün plânlarını
Tayyip Erdoğan'ı "yok etmek"
üzerine kurmuştu. İftira atarak, yalan konuşarak, sürekli hakaret
ederek... başarılı olmaya çalıştı. "Bir oy HDP'ye, bir oy
İnce'ye" tembihi ile, kendi elleriyle hazin sonunu
hazırlamış oldu. HDP'yi baraj üstünde tutabilmek
adına, partisini eritti, kendini yok etti.
Maç bitmiş o hâlâ uzatmaları oynuyor.
Muharrem İnce, dünkü basın toplantısında üç kez
üst üste düdük çaldı ve maçın bittiğini ilan etti. Her seçimin
sonunda hakeme "faul var" itirazında bulunan
Kemal Kılıçdaroğlu, anlaşılan o ki yüzde 30'u
hesaba katmamıştı.
İki gündür sesi çıkmıyor!
Yüzde 30 balyozu tepesine inince kısa zamanda
toparlanması kolay değil... CHP'deki "istifa"
sesleri karşısında direnecek hâlide olduğunu
zannetmiyorum.
Muharrem İnce'nin hedefinde Tayyip Erdoğan
vardı:
"Benim cumhurbaşkanı olduğum dönemde,
Erdoğan da diğer emekliler gibi rahat edecek."
Tam tersi oldu!
Tayyip Erdoğan'ın karşısında "iş
göremez" raporu olan Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde
30'la gücüne güç katan Muharrem İnce tarafından, bugün
olmazsa yarın emekliye sevk ediliyor.
Güle güle Kemal Bey...
Yolun açık olsun!