Tayyip Erdoğan imtihanı!

30 yılı aşkın gazetecilik  mesleğin içindeyim…

Gazeteci taraf olmaz sözüne hiç katılmadım…

Hep  doğru yolda olduğuna inandığım kişiden yana taraf oldum…

O nedenle  tarafım,

Haktan, hukuktan yana,

Milletin hizmetkarı olandan yana,

Kimsesizlerin kimsesi olandan yana,

Hayal denilenleri gerçeğe dönüştürenden yana,

Ülkemin hakkını küresel güçlere karşı  koruyandan yana…

O nedenle  Cumhurbaşkanı  Tayyip Erdoğan’dan yana tarafım…

Ama…

31 Ekim seçimleri öncesi 17 yıl sırtında taşıyıp bir gün indirdiği insanlar tarafından 2023’e ramak kala ihanete uğratılmak istenmesi karşısında  ‘Bu nasıl nankörlük, Bu nasıl vefasızlık!’ diye şaşkınım…

Bu nasıl adamlık ya!..

Birileri;

31 Mart seçimleri kötü geçsin de yeni bir parti kuralım diye pusuda bekliyor…

Birileri;

Aday gösterilmedikleri için partiden istifa edip bağımsız aday olma peşinde koşuyor…

Birileri;

İstedikleri kişiler aday gösterilmedi diye partiye, lidere, davaya  sırtını dönüyor…

Birileri;

Adayları beğenmediği için oy vermeyeceğini söyleyerek algı operasyonu yapıyor…

Resmen Tayyip Erdoğan’a ihanet şebekesi devreye sokulmak isteniyor…

Bir düşünün 3 dönem  kuralı nedeniyle parti tüzüğü gereği aday olamayan  belediye başkanı bile  bağımsız aday olmak için partiden istifa ediyor…

Bu nasıl adamlık!..

Allah aşkına ölene kadar o koltuklarda oturmanız için bir ayet mi var!..

*

Tayyip Erdoğan olmasaydı hayatlarında bakan, milletvekili, belediye başkanı, il ilçe başkanı olarak bu ülkede itibar görmeleri mümkün olmayanların, bugün nankörlük yapmak istemeleri karşısında Veysel  Şimşek’in şiiri aklıma geliyor;

....Hain şerle ile kalkar şer ile yatar…
Çıkarı uğruna can dostu satar…
Her yerde çok olur ne olsun beter…
Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz.

Allah’tan korkun ya…

Recep Tayyip Erdoğan partiyi kurmadan önce  siyasetin neresindeydiniz? Kim tanıyordu sizi ? 17 yılda kimin sayesinde bu ülkede itibar gördünüz? iktidar olmanın mutluluğunu yaşayarak istediklerinizi rahatça yaptınız?

Milyonlar 17 yıldır yerel, genel, referandum demeden her seçimde oyunu sizlere mi verdi Recep Tayyip Erdoğan’a?

Biraz vicdan ya…

Kişisel ihtiraslarınız uğruna  ihanet ederek  yarınlarınızı heba etmeyin!..

Çünkü siyasetin ‘Vefasızlar’ çöplüğünde  sizin gibi çok var…

Turgut Özal’a ihanet eden ANAP’lılar nerede bugün?

Süleyman Demirel’e ihanet eden DYP’liler nerede bugün?

Ya partileri nerede?

Yarın son  pişmanlık fayda etmez… 

*

Sultan Abdülhamit’i iyi hatırlayın..

Abdülhamit’e karşı en çirkin ve şiddetli muhalefeti gösterip  ihanet edenlerin, 1918’de vefat ettikten sonra  arkasından pişmanlık sözlerini bilir misiniz?

Onu divan yolundaki türbesine defnederken “Bizi bırakıp nereye gidiyorsun Ulu Hakan?” diyerek ağıt yakanları bilir misiniz?

 ‘Son pişmanlık fayda etmez’ sözü için derstir…

Abdülhamit’e en şiddetli eleştirileri getiren İttihatçıların önemli isimlerinden Rıza Tevfik'in pişmanlığını anlatan  tarihe not düşen sözlerini sizlere sunmak isterim…

İyi okuyun…

 *

Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör milletin bak günahına.

Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyâsî Padişâhına.

“Pâdişah hem zâlim, hem deli” dedik,

İhtilâle kıyam etmeli dedik;

Şeytan ne dediyse, biz “beli” dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına. 

Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
Sade deli değil, edepsizmişiz.
Tükürdük atalar kıblegâhına. '

*

Ne anlamlı sözler değil mi?

Ama son pişmanlık fayda etmedi!.

Tarih tekerrür etmesin!

Makam, mevki uğruna 17 yıldır sizleri sırtında taşıyan Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart seçimlerinde  kolunu kanadını kırarak Abdülhamit’in yalnızlığına itmek  isteyenlere ‘Recep Tayyip Erdoğan için değil bu vatanın bekası için’  fırsat vermeyin… 

Bir kez de  o adaymış bu adaymış  demeden hiç bir kişisel beklentiniz olmadan 17 yıldır sizleri sırtında taşıyan  Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 2023’e giden son durakta  borcunuzu ödeyin…

*

Başlarken üzülüyorum dedim ya!..

Şöyle 20 yıl önceki Türkiye’ye bir bakın..

Birde bugünkü Türkiye’ye…

Hizmet noktasında hayal denilip te gerçek olmayan ne var?

Elinizi vicdanınıza koyun…

Amma velakin hesabı  olan varsa  bilsin ki boşuna;

O  yine milletinin desteğini arkasına alacaktır.

Çünkü  onun  sevgi bağının çok özel olduğu  hep görülmüştür!

Nasıl mı?

Bakın İbn Arabî Hazretleri  sevginin üç türünden bahseder;

İlahi sevgi, Ruhani sevgi ve Tabiî sevgi olarak.

İlahi sevgi hususunda der ki:

"Allah’ın bize duyduğu sevgidir. Ayrıca bizim Allah’a duyduğumuz sevginin de ilahi sevgi olduğu kabul edilir.”

Ruhani sevgiden ise İbn Arabî şöyle bahseder:

 "Sevenin sevgilisini razı ve hoşnut etmeye çalıştığı sevgidir. Sevgilisine karşıt olabilecek hiçbir şey kalmaz onda, ne garaz ne de irade. Dahası, seven, bütünüyle sevgilinin iradesine bağlı kalır. Sevgi (hubb) ilahî bir makamdır’

Tayyip Erdoğan’ın sevgi bağı bu sözlerde  saklıdır..

Ve Hz. Mevlana derki;

‘Zor diyorsun…

Zor olacak ki imtihan olsun’

İşte Recep Tayyip Erdoğan  20 yıldır süren  her birinden yüzünün akı ile çıktığı  imtihanlarının adı  ‘İLAHİ SEVGİ’ dir…

Diyeceğim şu ki Erdoğan’ı devirmek isteyen Türkiye’yi dizleri üzerine oturtmak isteyenlerin değirmenine su taşıyıp ihanet edip oyuna gelmeyin!..

Sonuç için Sultan Abdülhamit’e bakın.

Yarın “Nerdesin şevketlim” demeyin!..

Bu seçim değil imtihandır!..

Bakın..

*

Ne garip bir tevafuktur ki Abdülhamit dış borcun milli gelire oranını Yüzde 56'dan yüzde 36'ya düşürmüştü.

Duyun-u Umumi'ye olan borcu bitirmişti...

Tayyip Erdoğan'da Yüzde 57 olan oranı yüzde  35 seviyesine indirdi ve İMF'ye olan borcu bitirdi. 

O gün dış güçler tarafından  Abdubhamit'i indirmek için İttihat ve Terakki Cemiyeti kullanıldı,bugünde FETÖ tipi yapılar..(

O gün 31 Mart Vakası tertiplendi bugünde bitmeyen tuzaklar...

Tarih ahmaklar için tekerrür ediyor..(Ş.K)

*

Bu 31 Mart'ın  seçim değil  imtihan  günü olduğunu hiç unutmayın...

İşte bütün mesele bu..