Tayyip Bey’in yerinde başka bir adam olsaydı
Abone olYazar Ali Bayramoğlu, internete düşen telefon görüşmelerinin kendisini ikna etmediğini söyledi.
Yaşananların cemaat ekibinin 2012 başındaki MİT krizinden sonra
Başbakan Erdoğan'a karşı sıkı hazırlandığını gösterdiğini söyleyen
Bayramoğlu, iktidarın ise tehlikeyi göremediğini belirterek,
"Tayyip Bey’in yerinde başka bir adam olsaydı yıkılmıştı.
Çok ağır silleler." dedi.
24 TV'de 'Yeni Türkiye' programında Ali Bayramoğlu, Mustafa
Karaaloğlu ve İbrahim Kiras, montajlandığı iddia edilen Başbakan
Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen ses kayıtları
konuşuldu.
Ali Bayramoğlu, ses kayıtlarının doğruluğu kanıtlanmadan kamuoyunun
gözünde itibarsızlaştırmak ve bir tür demokrasi bayrağı haline
getirilmesinin de demokrasi kabahati olduğunu ifade etti.
Bayramoğlu şunları söyledi:
BAYRAMOĞLU: BU ZEMİNDE DEMOKRATİK SİYASET
YÜRÜMEZ
Bu süreçte aslında siyasetin, siyaset grubunun ağır tahribatı
olarak karşımıza çıkıyor. Bir tür kurumsallaşma eksikliğinin
krizini yaşıyoruz. Yargının devlete ait olmadığı, emniyetin devlete
ait olmadığı, Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın, MİT’in, başka
birimlerin devletin başka birimleri tarafından, başka yerden
aldıkları talimat çerçevesinde dinlenebildiği ve bunların kamuoyuna
aktarılabildiği, kamuoyunda bunların meşru olup olmadığı tartışması
yapılmaksızın olduğu gibi tüketildiği bir Türkiye var. Böyle bir
zeminde demokratik bir siyaset yürütülemez.
KANIT OLMADAN HABER YAPILMASI MESLEK SUÇUDUR
Ben de konuşmaları dinledim. Konuşmaları dinlediğim zaman ikna
olmadım. Başbakan Erdoğan böyle bir konuşmayı neden yapsın? 17
Aralık sabahı tek tek oğluna niye saysın. Diyebilirsiniz ki “bunlar
kanaat Ali yanılıyor olabilirsin” olabilirim tabi. Bir soruşturma
yapılır. O soruşturma sonucunda bir şey çıkarsa tartışırız ama
geçen gün Aydın Engin yazmış; “bunu bilmeden, bununla ilgili haber
yapmak meslek suçudur.” Bununla ilgili kanıt olmadan bir tür
demokrasi bayrağı haline çevirmek ise bir demokrasi
kabahatidir.
ERDOĞAN’IN YERİNE BAŞKA BİRİ OLSAYDI
YIKILMIŞTI
2002 Şubat ayında hükümet MİT hadisesiyle çok sert bir darbe yedi.
Üstelik hastaydı. Doğrudan Başbakan hedef alınmıştı. Ve aradan
14-16 ay geçti, bu süre boyunca anladık ki cemaat ekibi dinlemiş,
hazırlanmış. Bu arada 12 yıldır oyunu arttırarak gelen çok kuvvetli
bir iktidar bu dinlemeler karşısında alarm edilmemiş ve devlet
alarm edilmemiş. Ne siyasi partinin kendisi alarm edebilmiş, ne
yakın çevre alarm edebilmiş ya da alarm edememiş derken işin
ciddiyetini anlatamamışlar ve arkasından büyük bir darbe gelmiş.
Tayyip Bey’in yerinde başka bir adam olsaydı yıkılmıştı. Çok ağır
silleler. Geldiğimiz noktaya bakın. Türkiye’de hiçbir şey yokken
bir anda bu noktaya geldik. Durup dururken çıkan yolsuzluk
iddialarıyla, dosyalarıyla ve hiçbirinin de tam karşılığının olup
olmadığını da bilmiyoruz.