Meydanları inletiyordu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu:
-Vatandaş kırılıyor, Recep Bey havuzlu villada
oturuyor.
Kemal Bey, "havuzlu villa" diye diye...
Sahibi olduğu "havuzlu villa"yı ortaya
çıkardı...
Referandum bitti...
"Recep Bey'in havuzlu villası" da buhar olup
gitti...
Yıkıldı mı yoksa?!
Yooo...
O halde...
Niye gündemde değil "Recep Bey'in havuzlu
villası?"
***
Kemal Bey'in kooparetiften yapma villasına ne oldu
sahi?
Satıldı mı?
CHP lideri taksit ödeme sıkıntısı çekiyordu ya...
O villa satılmadıysa...
Hala satılık mı acaba?
Merak ettim sadece!
***
Türbanı/başörtüsünü de meydanlarda diline dolamıştı
Kemal Bey:
-Biz çözeceğiz!
Çözdüler de...
YÖK'ün genelgesine "YÖK böyle bir şey"
demedikleri çin çözüldü türban/başörtüsü sorunu.
Başbakan da bu samimiyeti gördü ve "hepten çözelim bu
sorunu" dedi.
Dedi demesine ama...
CHP'nin pusulası yine şaştı!
Çözülen türban/başörtüsü meselesini yine CHP sorun haline
getirdi.
Çankaya'ya çıkmama kararı...
Ve "türban/başörtüsü sorunun çözme komisyonu"na üye
vermeme kararı.
Döndük mü başa yine...
Kemal Bey, meydanlarda böyle demiyordu ama...
Ne oldu referandum kozu türbana?!
***
Ha bir de baraj indirme vaadi vardı CHP'nin...
Referandum bitti...
Hepsi ama hepsi unutuldu...
Kemal Bey'in etrafındaki "karanlık adamlar" onu
da çıkardı yoldan...
Hal böyle olunca...
Kılıçdaroğlu'nun dönemi, eskiden de beter oldu.
Deniz Baykal hiç olmazsa, söz verip sözünden
caymıyordu.
Kemal Bey'i anlayan varsa beri gelsin!