Tayyar'dan olay fotoğraflara cevap
Abone olŞamil Tayyar'ı bu şekilde göreceğimiz kimin aklına gelirdi? Helin Avşar'a konuşan Tayyar'ın verdiği pozlar konuşuluyor..
Ergenekon uzmanı Şamil Tayyar'ın kelepçeli pozları herkesi şaşırttı. Gelen tepkiler çok olunca yazar bugünkü köşesinde eleştirilere cevap verdi. "Çektiğim acılar Helin'in şortu kadar ilgi görmedi" diyen Tayyar, "Hiç kimse karım rolüne soyunmasın!" sözleriyle eleştirenlere gönderme yaptı.
diye soran Tayyar, kendisini yerden yere vuranlara yine sorularla cevap veriyor:
"Kenan Evren’i Star Gazetesi’ne mi getirdim?
Mehmet Haberal’ın sağlık durumunu kendime dert mi edindim? Yetinmedim ziyaretine mi gittim?
Erzurum’daki Ergenekon’u soruşturan savcıları mı harcadım? Herhangi bir ihale talebim mi oldu?"
Yazgülü Aldoğan'ın diline düştü |
Şamil Tayyar'ın kelepçeli pozu Posta yazarı Yazgülü Aldoğan'ın gündeminde. Bir süre önce kendisi ile polemik yaşayan yazar Tayyar'ı kızdıracak bir yazı kaleme aldı. İşte o yazıdan bir bölüm: "Pazar gününün neşesi Şamil Tayyar’ın kelepçeli pozlarıydı! Mini şortlu Helin Avşar takmış kelepçeyi Şamil’imin bileklerine! Şamil’in birlikte çıktığımız bir televizyon programında bana niye “cinsel fantezilerden bahsedelim!” demesini anlıyorum şimdi, meğer meraklıymış fanteziye, hem de şiddet yüklüsüne! Bir de kamçı olsaymış Helin’in elinde, kelepçe esprisini tamamlayacakmış ama eksik kalmış yazık! Ankara’nın Ergenekon üstadı, eline tutuşturulan bilgileri hiç dokunmadan en iyi yansıtan, en yandaş gazeteci Şamil Tayyar, bir süredir pek dertliydi." Yazının tamamı için TIKLAYIN |
Tayyar kelepçenin hikayesini de anlattı. Röportajın nasıl ayarlandığını yazan yazar, her türlü riski göze alarak söyleşiyi kabul ettiğini işte böyle dile getiriyor:
"Hayır. Peki, ne oldu? Helin Avşar’la röportaj yaptım. Röportaja vesile olan Rasim Ozan Kütahyalı’ydı. Şartlarımı söyledim, bana sadece demir parmaklıkları andıracak bir kapının gerisinde fotoğraf çekmek istediklerini söylediler, o şartla kabul ettim. Kelepçe işi yanıma geldiklerinde ortaya çıktı.
Elbette, bunların hiç birisi mazeret değil, eğer Helin Avşar’la röportaja evet derseniz, bu tür riske hazırlıklı olacaksınız. O nedenle, bu riski satın alıyorum, kabulümdür, tüm günah bana aittir."
Kendisini eleştirenlere da ağır bir cevap veren Tayyar, ahlak bekçiliğine soyunmakla suçladığı kesimi işte bu sert sözlerle eleştiriyor:
"Ama hiç kimse “karım” rolüne soyunmasın.
Eğer bir gün hırsızlık, yolsuzluk, sahtekarlık gibi yüz kızartıcı suçlardan dolayı karşınıza gelirsem, inandığım davadan dönersem, gururunuz incinsin, boynunuz bükülsün. Yine de kararlıysanız kırmaya dökmeye, içinizden en az günahı olan ilk taşı atsın.
Hadi bakalım...
Hep söyledim, nasıl yaşıyorsam kendimi öyle anlattım, kimseyi kandırmadım, Mevlana’nın öğretisindeki gibi “ben” oldum.
Kişisel kırgınlıklarımı, asla, ilkelerimin üzerinde tutmadım. Beyaz TV’deki tartışma programında Hulki Cevizoğlu, “Bu durumda artık hayır oyu kullanırsın herhalde” dediğinde, “Biri şahsımı diğeri ülkenin geleceğini ilgilendiriyor, gider 4 yıl 2 ay hapis yatarım ama sandıkta evet oyunu kullanırım” dedim.
Hazindir, çektiğim acılar, Helin’in şortu kadar ilgi görmedi. Her sabah altını kontrol etmeden araca binmenin ne olduğunu hissetmeyenler, Helin’in şortuna sığındılar. Kalemimin başaramadığını Helin’in şortu başardı.
Ne kadar ibret verici, değil mi?
Ama hiç önemli değil, yerimiz milletin vicdanıdır. Kim ne kadar aymaz, vurdumduymaz, ilgisiz olursa olsun, yola kaldığımız yerden aynen devam edeceğiz. Bu yolda taş da düşebilir, ayı da çıkabilir, önemli olan menzile varmaktır. Siz inandınız, benim inancım da sonsuz.
Sonu ölüm de olsa beraberiz."