Tavuk eti hormunlu mu?

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, tavuk üretiminde hormon kullanımının, gerek yasal düzenlemelerle yasaklanması gerekse uygulamanın çok pahalı olması nedeniyle mümkün olmadığını savundu. Prof. Dr. Tayar, son günlerde tavuk eti ile ilgili bir takım iddialarda bulunulduğunu belirterek, bilgisizlikten kaynaklanan bazı açıklamaların tüketicileri olumsuz yönde etkilediğini söyledi. İnsanların sağlıklı olabilmeleri için yeterli ve dengeli beslenmelerinin önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Tayar, yaş, aktivite ve fizyolojik duruma göre değişmekle birlikte, 70 kilogram ağırlığındaki bir insanın günde 70 gram protein alması ve yaklaşık 2 bin 800 kalorilik enerji tüketmesi gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Tayar, günlük tüketilen toplam proteinin en az yarısının hayvansal kökenli olması halinde, beslenmenin kaliteli ve dengeli olduğunun kabul edildiğini, bu tür beslenmenin, insanların fiziki olarak güçlü kalmalarını ve yüksek bir beyin gücüne sahip olmalarını sağladığını bildirdi. Kanatlı etlerinin, kısa sürede ve ekonomik olarak üretilmeleri nedeniyle protein açığının kapatılmasında büyük öneminin olduğunu belirten Prof. Dr. Tayar, şöyle dedi: ''Tavuk eti, sığır ve koyun etine göre birçok besin maddelerince daha zengin, enerjice daha düşük olduğu için, şişmanlatmayan kolay sindirilebilen, kolesterolü düşük, diğer etlerden ucuz bir gıdadır. Bu nedenle 7'den 70'e kadar her yaş ve sınıftaki insanın beslenmesinde rahatlıkla yer alabilmektedir.'' ''ÜRETİM TEKNOLOJİSİ İLERİ SEVİYEDE'' Prof. Dr. Mustafa Tayar, Türkiye'de özellikle son yıllarda, üretim aşamasında tavuğun sağlığından, beslenmesine, yiyeceklerinden, kalitesine kadar birçok gelişme yaşandığına dikkati çekerek, şunları söyledi: ''Tavuğun üretimi ve çeşitli yollardan tüketimi tüm dünyada çok büyük bir endüstri haline gelmiştir ve birçok sektör tavuk üzerine kurulmuştur. Ancak hijyenik koşullarda kesim, diğer etlere göre daha önemlidir. Türk tavukçuluk sektörü, hayvancılığımız içinde en hızlı gelişen, modern teknolojiyi uygulamada bu konuda ileri ülkeler seviyesinde entegre tesislere sahiptir. Türkiye'de etlik piliç yetiştiriciliğinde kullanılan üretim teknolojisi, oldukça ileri seviyededir. Üretimin önemli bir kısmı, tam entegre tesislerde yapılmakta olup üretilen piliç ve tavuk etinin yüzde 70'i gelişmiş ülkelere göre daha yeni ve yüksek teknolojinin kullanıldığı tesislerde gerçekleştirilmektedir. Bu tesislerde, gerek halk sağlığının korunması gerekse ekonomik kayıpların en az düzeye indirgenmesinin bütün ilkelerine harfiyen uyulmaktadır.'' ''HORMON KULLANIMI MÜMKÜN DEĞİL'' Entegre işletmelerde üretimin, tüm aşamalarında veteriner hekim kontrolünden geçtiğini bildiren Prof. Dr. Mustafa Tayar, ''Üretimde hormon kullanımı gerek yasal düzenlemelerle yasaklanması gerekse uygulamanın çok pahalı olması nedeniyle ekonomik olarak mümkün değildir. Ancak, kanatlı etlerinin uygun olmayan koşullarda elde edilmesi, depolanması ve satışa sunulması durumunda insan sağlığı olumsuz yönde etkilenebilir'' diye konuştu. Prof. Dr. Tayar, gıda güvenliği kavramının büyük önem taşıdığını, her gıdada olduğu gibi tavuk etinde de kayıtsız, nerede ve hangi koşullarda üretildiği belli olmayan ürünlerin sağlık açısından risk taşıdığını belirterek, ''Ancak, insan beslenmesinde büyük bir önemi olan tavuk etini (hormonludur) diye suçlamak, tüketicinin kafasını bulandırmak insafsızlıktır. Bu tip konularda kişilerin konuşurken biraz daha ciddi olması önem taşımaktadır'' dedi. Çiftlikteki bir tavuğun 2 kilogram yemle 1 kilogram canlı ağırlığı kazandığını ve dış etkilerden korunduğunu anlatan Prof. Dr. Tayar, şunları kaydetti: ''Çiftliklerde, tavuklar dış etkilerden korunuyor. Böylece yediği yemi ısınmak, hastalıklardan korunmak için kullanmak yerine, ağırlık olarak kullanıyor. Beslenmede kullanılan yemler tamamen doğal. Hayvanlar özel hormonlu yemlerle beslenmiyor. Sadece kontrollü ortamlarda tutuldukları için, yediklerinin hepsi kiloya dönüşüyor. Türkiye'deki tavuk çiftliklerinin çoğu, tarafsız bir kuruluş olan Avrupa Birliği Veteriner Gıda Ofisi tarafından denetleniyor. Bu denetimler sonucunda, Türk çitliklerin AB normlarında üretim yaptıkları belirlenmiştir.''