Günümüzde bilinçli ve sağlıklı beslenmenin giderek önem kazanması ile pek çok kişi satın aldığı ürünün sağlıklı koşullarda sunulmasına daha fazla dikkat ediyor. Bu noktada besinlerin taze mi bayat mı olduğunu anlamak için pratik bilgilere de ihtiyaç duyuluyor. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, bazen çok tehlikeli olabilecek risklerin önüne geçebilmeniz için, sebze meyveden et ve süt ürünlerine, balıktan mantara aldığınız besin maddelerinin taze mi bayat mı olduğunu anlamanın püf noktalarını anlattı. Kuru soğan Kuru soğan alırken nemlenmiş, filizlenmiş, yumuşak ve kötü kokulu soğanlara dikkat etmek gerekiyor. Dışı düzgün görünse bile kötü bir koku olması içeride çürümenin başladığı anlamına geliyor. Kabuğunun yeşile dönmemiş olması önemli. Aksi halde hem lezzetsiz oluyor hem de evde çabuk bozuluyor. • Taze fasulye Taze fasulye alırken bir tane kırın ve ‘çıt’ sesini duymaya dikkat edin. Kırdığınızda esnememesi ya da zor kırılması taze olmadığını gösteriyor. • Yeşillikler Diri görüntüsünden uzak, solgun hatta sararmaya yüz tutmuş yeşilliklerin besin değeri çok önemli ölçüde kayboluyor ve bu besinler bozulmaya yüz tutmuş oluyor. Karnabahar-Brokoli Karnabaharın üzerindeki kahverengi lekeler ve brokolinin sararmaya başlamış olması taze olmadığına işaret ediyor. • Muz Muzun kabuğunun çok değişmiş ve kahverengiye dönmüş olması içeriğindeki şeker oranının artıp besin değerinin düştüğü anlamına geliyor. • Balık Balık çok çabuk bozulma eğilimine sahip bir besin. Karnına parmağınızı bastırın. Eski formuna dönmüyorsa bayattır. Cildi gergin ve parlak, gözleri de canlı olmalı. Buğulu ve içe dönük gözlerden kaçının. Kafasından tutunca kuyruğu aşağı doğru değil, tavada durduğu gibi dimdik durmalı. Solungaçları pembe ve solungaç kapakları kapalı olmalı. • Yumurta 4 santigrat derecenin altında muhafaza ediliyor olması çok önemli. Aksi halde yumurtada mikroorganizmaların üreme olasılığı artıyor. Kabuğundaki salmonella varlığı, yumurtaya geçebiliyor. Görüşünün kirli ve üzerinde küçük de olsa çatlak olmamasına da dikkat edilmel • Süt ve süt ürünleri Süt ve süt ürünlerinin satıldığı yerin ısısının 4 santigrat derecenin altında olmasına özen gösterilmeli. Aksi halde brucella veya salmonella gibi çeşitli mikroorganizmalar üreyebiliyor. • Dondurulmuş gıda Üzerinde buz taneleri olan ürünleri almayın. Bu ürünün çözülüp tekrar dondurulduğunu gösteriyor ki birçok mikroorganizmanın üremesi ile karşılaşılmış olunabiliyor. Dondurulmuş gıda reyonundan satın alacağınız ürünlerin -18 santigrat derecede muhafaza ediliyor olmasına özen gösterin. • Dondurma Paketlenmiş hazır dondurmalarda paketin dışında buz tanecikleri varsa dondurmanın daha önceden eridiğinin ve bakteriyel üremeye açık hale geldiğinin göstergesi olabiliyor. Et Parçalara bölünmüş halde belirli kaplarda satılan etler, fazla sulu ve kanlı, aşırı yumuşamış, ezilmiş, renk değiştirmiş, doğal rengi dışında yeşil, sarı gibi renk değişimlerine sahipse bu tür ürünleri satın almayın. • Tavuk Tavuk ürünleri çok kısa sürede bakteri ürettiğinden bulaşıcı ve ölümcül hastalıklara neden olabiliyor. Bu nedenle ürünü alırken renginin normal, diri görünümlü olması, kendine has kokusunun haricinde şüpheye düşürecek bir koku bulunmaması ve göğsüne bastırdığımızda esnek olup eski şeklini alması, sulu ve gevşek bir görüntüye sahip olmamasına dikkat etmeli. Konserve gıda Konserveler de sağlıksız koşullarda satıldığında önemli riskler barındırabiliyor. Kapağı ve tabanı bombe yapmış, etiket bilgisi yıpranmış ve eskimiş ürünlerden mutlaka kaçınmalı. Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, kapağın üzerindeki bombenin o üründe clostridium botilinum mikroorganizmasını gösterebilirken bu tip bir gıdanın ölüme yol açabildiğini belirtiyor. Ayrıca gıda asitlerinin tenekeyle reaksiyonu sonucu oluşan hidrojen gazının da böyle durumlar ortaya çıkarabildiğini belirten Torluoğlu, “Şişkin kaplarda ve uygunsuz koşullarda saklanan ürünler kansere neden olacak kimyasal tepkimeler oluşturabiliyor. Bu tür ürünler kesinlikle tüketilmemelidir” diyor.